bugun 75 kuruş vererek aldığım hürriyet gazetesinin yazarı. o verdiğim 75 kuruş bana çok koydu o yazıyı okuduktan sonra.75 kuruş için bu kadar üzülceğimi düşünemezdim.kadının yazısına para vermiş gibi oldum resmen. bidaha da o parayı o gazeteye vermeyeceğimden eminim. insanlık ölmedi insanlık ölmedi diyoruz ama bu yazıyı okuduktan sonra insanlık ölmüş de haberimiz yokmuş dedirtmiştir.
ilgili yazısında olaya 34 metreden giriş yaparak kayığı vede insanlara bakış açısını göz önüne sermiş yazar bozuntusudur.
çocuğuna baksın diye işe aldığın insan, kölen veya robotun değil !!
anlatımına göre bir tarafını kaldırıp çocuğuyla bile ilgilenmiyor, iş başkasına gelince tutabilene aşkolsun.
ne diyeyim, zihniyetine ve arkadaş çevrene kafam girsin.
güneş çarpmış şekerim. evet bu yazıyı yazarken meğerse "aklı uçmuşmuş"! eminim fırsat buldukça hala insan sıfatı taşıyor muyum diye "ikide bir kontrol etmiştir yüzünü aynada". vicdanım elvermedi kafasını "suya gömerek" kendine getirmeyi bir deneyeceğim.
insanları sınıflandıran, yaftalayan, gösterişi seven bir kadınmış. Yazar diyemiyorum çünkü "yazar" sıfatını herkes alamaz.
bu sosyetik kadın oğlunun dadısıyla ilgili bir yazı yazmış ki evlere şenlik ! ulusal bir gazetede bu yazı ne arıyor ? hürriyet'in bir genel yayın yönetmeni, cumartesi ekinin editörü, sorumlusu yok mu ? yokmuş sanırım ya da varmış o kişi bu gazeteyi "sosyetik kadınların" okuduğunu düşünmüş.
Yazıyı sabırla okudum. Okumayanlar için özet :
Yazısında; dadı olarak nitelendirdiği çalışanını aşağılamış, tatilini ballandıra ballandıra anlatmış (geminin özelliğine kadar), çocuğundan sıkça bahsetmiş (kendisinin deyimiyle anne çocuk yazarı olmuş onun için herhalde), sonunda tüm dadılara gözdağı vermiş.
bu arada Cüneyt özdemir bu konuya fazlasıyla tepki gösterdi. umarım ses getirir bu tepkiler.
ayrıca bu tepkilere "ulusal gazete" ne tepki verecek çok merak ediyorum !