dayağı ve aldatmayı boşanma nedeni olarak görmeyen bir kadın olarak sado-mazo ilişkiler içinde olduğu izlenimi veren kadın. o değil de bu kadın belediyeden maaş alan bir aile danışmanıymış. ulan bu millet bu sapığa bir de para veriyormuş.
çoğu muhafazakar beyinlerdeki evlenmenin karşılığı sikiş olduğu için, böyle uyduruk saçma şizofrenik açıklamalar ortaya çıkıyor.
hayatlarından olması gereken sevme, sevilme, sevişme, dokunma vs. her şeyi çıkarıp, karşı cinsi sadece evlendikten sonra sevişte kullanılan bi insan olarak görüp, ondan sadece maddi ve cinsel olarak faydalanma ihtiyacı duyan, beyni zkilmiş insanlar topluluğundan beklenen açıklamayı yapan kadın.
bu kadın ne aşık olmasını ne sevmesini ne de sevmekle ilgili en ufak birşey biliyorsa ben de hiçbir şey bilmiyorum. yahu bi düşünün, erkekler ve kadınlar aynı anda düşünün, sevdiğiniz adam/kadın, eşiniz, beraber yaşadığınız insan, içeride başkasıyla konuşuyor, gülüyor, dokunuyor, sevişiyor? size söylediklerini söylüyor?
lan hakkaten nası bi şizofrenik hal yav. psikoterapi görmeli bu kadıncaaz.
ankara 2. bölge'den milletvekili adayı olan aynur bayram'ın kazandığı sempatiyi bitirmek üzere böyle sikko bir çıkış yaptığı kanaati bırakmaktadır. zira kendince haklı bir mücadele vererek insanların kafasında oluşan başörtülü bir kadın meclise giremez tabusunu yıkma konusunda adaylığa başvurduğu günden bugüne epey mesafe kaydeden aynur bayram'ı ve genel manada başörtülü kadınları yine gerizekalı konumuna düşürmüştür. ha bunu hakikaten zeka problemi olup ne dediğini bilmediğinden mi söylemiştir yoksa başörtüsü konusunda aynur bayram' sayesinde fikri kanaati değişti değişecek konumdaki kişilerin fikrini menfi manada değiştirmek isteyen parti/oluşumlar tarafından mı böyle bir çıkışla görevlendirilmiştir bilemiyoruz.
ayrıca gariptir ki ahmet türk gibi soyadıyla müthiş ironi teşkil etmektedir varlığıyla.
en saçma fikirlerin, fikir özgürlüğü altında tartışılmasında beis görmeyenlerin saldırdığı kişi. sen görüntüyle idare ediyorsun nasılsa, bırak isteyen istediğini söylesin.
edit1: insanın kendine tapınma çağının ürünüsün, ne desen kendince haklısın.
edit2: 'karı' olarak hitap etmekte beis görmeyen zavallı, bir de çağdaşlık demiyor mu.
edit3: şahsiyetli, onurlu insan çıkar der ki; ben islama ve müslümanlara karşıyım, bu insanların düşüncelerini, inançlarını sevmiyorum, beğenmiyorum. en azından 'benim de babaannem başörtülüydü' münafıklığını yaşamaz onurlu, haysiyetli insan.
sözlükten ona buna küfretmeyi kendine marifet sanan, gizli isimler ardından insanlara ağız dolusu hakaretleri kusan, sıçmık insanları bizlere göstermiştir. ne dediyse bilmiyorum, kendi görüşüdür. bir görüş sahibine, görüşünden dolayı bu kadar küfredecek kadar aşşağılık insanların olduğunu bilmek beni utandırıyor.
popüler kültürün getirdiği tüm ahlaksızlıkları özümsemiş, her türlü gayrı meşru ilişkiyi tasdik eden bir sürü, çok eşliliği savunan birine salya sümük küfrediyor.
az önce habertürk'teydi.
kanım dondu. inanamıyorum. böyle insanlar gerçekten var. beyinleri bu şekilde çalışıyor gerçekten. akıl-vicdan almıyor. inşallah bunların sayısı azdır ya. gerçekten inşallah. böyle bir zihniyetle aynı ülkede yaşamak istemiyorum arkadaş. kanıma dokunuyor. benim kadınım böyle düşünmemeli, düşünemez ya. kaldıramıyorum.
bakın, bu açıklamayı ancak ve ancak yoksun durumda abazan biri söyleyebilir.
ya 4 kadını aynı anda isteyecek kadar abazandır, ya da 4 erkeği aynı anda alabilecek kadar abazan.
başka bir mantık bulamıyorum, yok yani yok;
düşünüyorum düşünüyorum popom kuru kalıyor.
* kocalarıyla aynı anda mı yoksa teker teker mi sevişiyor diye merak ettiren kadındır.
başı kapatmışın ama başka yerler açık kalmış abla. önemli olan oraları kapamak.
mümkünse bu bacımız için üremeyi durdurma kararı alınsın. benim nazarımda kadında cinsel özgürlüğün ucu bucağı olmayan bir şekilde, kucaktan kucağa savrulmasını savunanlar bu bacı ile aynı odanın yan penceresinden bakmaktadırlar hayata.