shibumi

entry87 galeri1 video1
    76.
  1. ara ara okuması çok zor bölümleri olsa da genelinde oldukça başarılı bir kitap. hemen öncesinde zorba'yı okurken oldukça zorlanmış biri olarak bu kitabı çok daha hızlı şekilde okuyabildiğimi söyleyebilirim.
    0 ...
  2. 77.
  3. christoper nolan'ın mutlaka filmini çekmesi gereken başyapıt. muhtemelen başrol olarak michael caine'i seçecektir ama, saçları sarıya boyatıp gözüne de lensi taktı mı ondan iyi nicholai hel olmaz zannımca.
    0 ...
  4. 78.
  5. "kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşağı indirmek ve batırmak için kullanırlar." (sf. 117)
    1 ...
  6. 79.
  7. kitab-ı mukaddes.

    http://egoistokur.com/sib...-pesinde-olmayan-otorite/

    filmi geliyor, başrolda di caprio var. 8-10 oscar'lı bir filme hazır ol ey sözlük.
    0 ...
  8. 80.
  9. 81.
  10. Şişko denen alet ile google benzerliği ilginçtir.
    4 ...
  11. 82.
  12. --spoiler--
    Amipler her zaman kaplanlardan çok yaşar.
    --spoiler--

    Fena kitap efendim. Bu kadar geç tanışmış olduğum için de ayrıca sinirliyim.
    3 ...
  13. 83.
  14. trevanian rumuzu ile rodney whitaker adlı yazarın 1979 yılında yayımladığı bir roman. annesi slav, babası cermen olan nicholai hel adlı kahramanın başına gelen olayların yer aldığı roman. spoiler vermek istemediğimden dolayı detaylara inmek istemiyorum. toplamda 13 defa kendisini okudum; artık hatim ettim diyebilirim. okumaya meraklı (okumayı seven) arkadaşlara gerçekten tavsiye ederim.

    edit: imla
    2 ...
  15. 84.
  16. romanı okuyunca insanda munich filminde bu romandan esinlenmeler olduğu izlenimi uyanıyor.
    1 ...
  17. 85.
  18. son entrysini 7 mart 2011 tarihinde gıcık olunan kelimeler başlığı altına giren, toplamda 44 başlık ve 579 entry sahibi dördüncü nesil yazar.

    #11031728
    0 ...
  19. 86.
  20. Nicholai Hel'in hapisteki durumuyla Satranç kitabındaki Dr. B'nin durumu çok benzer. Hel kafasında Go oyununun hamlelerini, Dr. B ise santranç hamlelerini çevrelerindeki boş ve yabancı dünyayı bilinçlerinden silmek için kullanıyor.
    1984 romanında "Big brother is watching you" ile yine Şibumi deki "Şişko" aynı işlevi görerek herkesi kontrol etmeye çalışıyor.
    Roman her ne kadar Amerikan ve Batı kültürü eleştirisi yapsa da yine de kitabın başından sonuna kadar Amerikan aksiyon filmi havası var. Amerikan kültürüne alternatif bir japon kültürü önerisi var ama Japonlar'ın ikinci dünya savaşı öncesinde ve savaş yıllarında yaptıkları görmezden gelinmiş.
    Nicholai Hel tıpkı Amerikan aksiyon filmlerindeki karakterler gibi epey abartılmış. Cinsellikte dördüncü seviyede, yedi dili çok kolay bir şekilde öğrenmiş, üstün zekası ve özellikleriyle oldukça yakışıklı bir karakter.
    Yukarıda anlattıklarım kitapla ilgili olumsuz gördüğüm noktalar. Yine de kitapta beni etkileyen bir kaç hususa değinecek olursam:
    Milletler ile ilgili tespitler.
    Filistinliler: Keçi çobanı
    Amerikalılar: Tüccar kafalı paraperestler
    ingilizler: Beceriksiz Amerikalılar
    Avustralyalılar: Stajyer Amerikalılar
    Araplar: Sapık, tembel, sonradan görme
    Ruslar: ikiyüzlü, kaypak
    Japonlar: En büyük kusurları duygularını ifade ederken duydukları rahatsızlık, kendilerine saygı yönleri çok güçlü ama Japon kültürü Batı'nın etkisiyle yozlaşmıştır.
    Fransızlar: Sonu gelmeyen kuşaklar halinde soylu yetiştirmiş ama bir tek centilmen yetiştirmemiş bir ulus, Soslarıyla yemekleri yenilmez hale getiren bir millet.
    Basklar: Ters insanlar, genleri öteki insanlardan epey farklı. Neandertal soyundan! Dünyanın en eski dilini konuşuyorlar ve hiç bir dile benzemiyor. Kaçakçılık yaparken, normal ticaret yapmaktan daha huzur duyarlar. Bask dili konuşmaktan ziyade hikaye anlatmaya daha uygun.
    Son olarak romanda kafama takılan bir nokta Nicholai Hel, kendisinden yardım isteyen Hannah Stern'i neden dağ başındaki bir kulübede tek başına bıraktı? Önce Hannah'ın ölmesini istedi ki kendisinin olaylara dahil olmasının gerçekleşmesi için diye düşündüm. Sonrasında Kara Eylül'cüleri tere yağından kıl çeker gibi öldürdü ve ilk tahminim beni pek tatmin etmedi. Derken aklıma Hannah Stern'nin bir özelliği geldi. Hel'in yıllar önce kaybetmekten korktuğu ve kaybettiği "kısa süreli dinlenme" özelliği. Hani gözü açık ve herhangi bir yerdeyken kendini çiçek bahçesinde bulması ve orada huzur dolu olması. Bir nevi meditasyon. işte bu özelliğin Hannah Stern'de olduğunu görüp onu kıskandı ve ölmesine göz yumdu! Böylece oyna dahil olmak için bahanesi oldu ve gereken hamleyi yaptı.
    1 ...
  21. 87.
  22. Son zamanlarda beni heyecanlandıran nadir kitaplardan.

    Kitabın kahramanı hel, çocukluğundan beri güzel bir şekilde anlatıldığı için onunla bütünlük kurabiliyorsunuz. Ama diamond karakteri biraz yüzeysel geçilmiş, onu da detaylı tanımak isterdim.

    Kitapta güzel felsefi altyapı ve sağlam eleştiriler var. Bu eleştiriler hakkaniyetli bir biçimde yapılmış bence. Arapları da batılıları da, Amerikalıları da güzel eleştirirken Japonlar biraz ayrı tutulmuş. Bana göre mağara kısmı uzun tutulmasa daha iyi olurmuş ama mağaracılığa da merak sarmıyor değil insan.

    Başucu kitabım olmasa da herkese okumasını tavsiye ettiğim kitaplardan.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük