sherlock holmes karakterini günümüze uyarlayarak yapılmış bir yapıttır. kurgular, müzikler, oyunculuklar ve renk şahanedir. robert donwey jr.'a nazaran kitaptaki sherlock'a daha çok benzemektedir ve mimikleri daha uyumludur. ilk izlediğimde şaşırdığım sonrasında hayran kaldığım dizidir. tabii ki robert'ın sherlock'u da gönlümüzde farklı bir yerdedir.
ingiliz yapımı olan sezon başına 3 bölüm yayınlanan 2. sezonu bitmiş dizidir.
sherlock holmes dizileri arasında en iyisidir.
son sezonu geride bir çok soru işareti bırakarak mükemmel bir finalle bitirmiştir.
sherlock'un öldüğü halde cenaesinde görünmesiyle ilgili teorim;
moriarty sherlock'u sevdikleriyle tehdit etmişti. keskin nişancı ya sherlock'un öldüğünü görecekti ya da sevdiklerini öldürecekti. bunun için bir plan gerekiyordu ve oldu.
sherlock binanın çatısına çıktığında dr.watson bir sokak ileride ve alarında yerle göz temasını kesecek küçük bir bina var.
sherlock atlamadan önce ekranda atlayacağı yerde görünen içi poşetlerle dolu çöp kamyonu var. muhtemelen bu kamyon molly'nin planın bir parçası olarak orada duruyor.
sherlock binadan atladığında dr.watson koşmaya başladı. sherlock çöp kamyonuna düştü ve hemen kalkıp asvalta uzandı, moly kaldırıma ve sherlock'un yüzüne kan döktü. dr.watson koşarken moly'nin ayarladığı bisikletli sürücünün dirsek darbesine maruz kaldı ve sersemledi. bulanık bir şekilde yerdeki sherlock'un yanına geldi. o arada bi nabız kontrolü yapılıyor. çöp kamyonundan aldığı kadavra elini paltosuna sıkıştırmış olabilirve nabız kontrolü için onu uzatmış olabilir.
elementary i seyrettikten sonra daha da güzel gözüken dizi. adamlar resmen yapmış, öncekiler ya da sonrakiler yanında unkapanında ki merdiven altı imalathanelerinde üretilen ürünler gibi geliyor.
ufkumu genişleten, dizi sektöründe çığır açan hatta lost'tan sonra gözümdeki en iyi, iddaalı dizi. bir insan ancak bu kadar sempatik olur arkadaş. filmi dizisinin eline su dökemez yeminle.
2.sezon 1.bölüm finaliyle ''run, when i say run'' diyerek beni orgazm etmiş dizi aynı zamanda. hakkında konuşacağım o kadar çok şey var ki.
3. sezonu delice beklenen dizi. guy ritchie nin sherlock unu izleyipte kendini kaptıranlar için harika bir alternatif. hatta çoğu yerde alternatiften ziyade daha iyi.
irene'ciğim sen neymişsin öyle ya, bildiğin sherlock'un dişi versiyonu çıktın. korkulur senden.
tam da "bu sherlock acaba aseksüel mi?" diye düşünürken, bizim ice ice baby'nin de kalbi olduğunu gördük. eee gidip morgdaki kıza aşık olacak hali yoktu tabi, sherlock da ancak böyle bir kadına aşık olabilirdi.
bu arada kitaplarda dr watson sherlock'a olayların çözüm aşamasında daha çok yardımcı olmuyor muydu? dizide sherlock'u insanüstü olarak göstermek için watson'ı harcamışlar gibi geliyor bana. umarım ilerleyen bölümlerde bizimki sosyal medyadaki aktifliğini gerçek hayata da taşır.
her bölümü film tadında olan kaliteli oyunculuklara sahip dizidir. bölümleri uzundur, izlemek emek ister ama her dakikanın hakkını verir. sırf uzun olsun diye uzun uzun bakışmalar ve sıkıcı diyalog yığınlarından oluşan bir çok diziye örnek olması gerekir. sherlock karakterini canlandıran Benedict Cumberbatch diziye cuk oturmuştur. shorlock holmes hayranlarına tavsiyem kitaplarını okuyup filmlerini izlemeli ve son olarak da sherlock dizisini takip etmeleridir. hepsinin verdiği tat başkadır.
muhtemelen yeni sezonu başlayana dek insanlar sherlock efsanesini unutacak. pr çalışması mıdır nedir bu bilemiyorum ama eşşaağn gözüne su kaçırdıkları bir gerçek.