zeki, eğlenceli, komik, aksiyon dolu, hoş bir film. ama pek gizemli değildi, olsun bu filmin güzelliğinden bir şey kaybettirmiyor. ilk filmi sevenler, bunu da sevecektir.
sinemada izlenmesini önerdiğim keyifli bir film. aksiyon, komedi unsurları dozunda. ucundan tarih de var. atmosfer ve sesler güzel.
kısaca sinemaya gidecek ve seçim yapmak için bu başlığa bakıyorsanız gidin derim.
beklediğim o kadar zamana değdi doğrusu, çok güzel, çok sağlam film, bayıla bayıla izledim, dvd'si çıkar çıkmaz tekrar izlemeyi planlıyorum. yalnız sherlock dizisinde ki moriarty den daha karizmatik bir moriarty olmuş Jared Harris.
bu yüzden james moriarty 'i daha çok görmek isterdim doğrusu, hemen ölmeseydi iydi. guy ritchie aşmış! aksiyon sahnelerini çok beğendim robert downey jr. daha bi sherlock, jude law daha bi dr. watson olmuş roller tam olarak benimsenmiş.
noomi rapacei de ben beğendim doğrusu. 3. filmi sabırsızlıkla bekliyorum.
dolu dolu geçen sherlock holmes'un ikinci filmi. her zaman eski londra ve paris gibi şehirlerde geçen filmleri sevmişimdir, bu yüzden ikinci filme de kolay ısınacağımı düşünüyordum, öyle de oldu. aksiyon, kurgu üst düzey. özellikle filmin son kısmında ki satranç sahnesi harikaydı. robert downey jr ve jude law'ın oyunculuğu yine çok iyiydi. noomi rapace ilk kez gözüme çarptı, güzelliği çarpıcı. guy ritchie'nin snatch, rocknrolla ve sherlock holmes ile birlikte izlediğim 4.filmi, dörtte dört gidiyor, tebrikler.
robert downey jr. ve jude law ikilisinin muhteşem oyunculukları ve guy ritchienin başarılı yönetmenliğiyle klasikleşmeyi hakeden bir film.
filmin başlangıcında robert downey jr. bu filmde oynamayı neden kabul etmiş, boş bir film gibi diye düşünürken hikayenin insanı saran kurgusu, oyunculukların doğallığı, görüntü yönetmeninin profesyonelliği insanı filmin bir karakteri gibi filmin içine çekiyor. gözlemci insanlar için öyle güzel detaylar anlatılmış ve bu sonuca ulaştıran detaylar insanı sıkmadan başarıyla filme serpiştirilmiş ki seyrederken gözünü perdeden ayırmadan seyrediyorsun. hafif alaycı ve komik sahneler filmin aksiyonundan ve dövüş sahnelerinden ayırıp filmi elit bir noktaya taşıyor. tek kelimeyle muhteşem bir film. en iyi sherlock holmes filmi olmaya aday. başta zaman geçsin diye, seyretmek için seyretmeye gittiğim ancak seyrettikten sonra tekrar seyretmeyi istediğim bir film.
gayet güzel görsel efektlere sahip insanı hiç sıkmayan ama sırf aksiyon üzerine kurulu da olmayıp özgün bir konusu olan filmdir. serinin üçüncü filmini beklemenize neden olur. ilk filmi izlemedim bundan bişey anlamam diye düşünmeden gidin izleyin derim. sinemadaki hazzı başka yerde alamazsınız çünkü görsel efektler sizi filmin içine sokuyor sinemada.
nedense çok çok sıkıldığım "o kadar para verdik yapıcak işimiz de yok izleyelim bari" mantalitesine sahip olduğumuz için yarısında çıkmadığımız ama bizim gibi düşünüp bunu hayata geçiren 5 çiftin yer aldığı bi sinema salonunda izlediğimiz film. belki dizisine (bkz: sherlock) hasta olmam dolayısıyla filmi o kadar da çekici gelmedi bu sefer, gerçi ilk filmin de ilk yarısı alabildiğine uyku getiren cinstendi sonrasında coşmuştu ama bu filmde sadece kovalama sahneleri haricinde bi atraksiyonu yoktu. ha bi de son sahnede yarıldık güzel bi sahneydi, bi kere filmin son sahnesiydi dahası var mı.
genel olarak baktığımızda güzel film diyebiliriz. ilk filmdeki olduğu ağır çekim sahneleri yine güzel olmuş. senaryo biraz karışık olsa da -bombalar patladı, sherlock abimiz yine işin içindeydi tabi, derken paris'e zıpladık, orda çingeneleri bulduk, sonra berlin'e- shelock abimiz nihayetinde dünya savaşını engellemiş oldu. hepsinin de ötesinde john watson'ın köpeğine ve atkısına takıldım. köpek, şu bizim meşhur sihirli annem (meşhur olan anne değil, meşhur olan sihirli annem) dizisindeki köpek miydi yoksa bana mı öyle geldi? ayrıca filmin boyunca gördüğümüz atkı da bildiğin trabzonspor atkısıydı.
hasılı; serinin devamı için izleyebilirsiniz ama izlemediğiniz takdirde bir şey de kaybetmezsiniz.
tashih: bir de the dark knight rises filminin neden hâlâ ilk fragmanı yayınlanıyor acaba güzide sinemalarımızda? yeni fragman çıkalı bir ayı geçti, eski fragmanı dayıyorlar halen.
guy ritchie 'nin yine mizah duygusunu eksik etmeden aksiyonu ve suçu içeren tarzını başarıyla beyaz perdeye aktardığı bir film. her ne kadar ilkine kıyasla "gizem çözme" vakasından aksiyona biraz fazlaca kayılmış havası varsa da, bu yine de insanı filmden soğutmuyor. ilk filmdekine benzer mizahi hava bu filmde de var. jude law , alışılagelenden daha ağır basan bir doktor watson tiplemesi olarak yine döktürüyor. robert downey jr için zaten söze gerek yok; adam hem başarıyla oynamış, hem de belli ki çok eğlenmiş. holmes'un biraderi de filmin bombalarından biri. müzikler, 1890'ların ortamı/havası...velhasıl izlenesi bir film.
