ingiliz versiyonuyla karıştırıp holey sekiz sezonmuş her gün bir sezon bitirsem oh bir haftalık eylence çıktı bana dediğim ama sonradan amerika versiyonunun birinci sezonda olduğunu öğrendiğimde yıkıldığım, bol amlı çüklü götlü, öpüşüklü sevişikli güzel dizi. çok delikanlı bi dizi aslında, utanmazdan ziyade. Bir de dinlere, özellikle de müslümanlara sürekli saldırmaları çok güldürüyor beni. Çarpıklıklara alttan alttan iyi giydiriyor. Tavsiye edilir.
ingilizce bilmeyen biri ''shameless ne anlama gelir?'' diye soracak olsa açıklama yapmadan tavsiye edilecek dizidir. öyle ki sözlükteki tam karşılığını veren bir dizi olmuştur.
adına münhasır çok "utanmaz" bi dizi.
e2'de perşembe geceleri "uyku kaçınca", saat 23:00'te başlar. türk örf, adetlerine falan bağlı olan bünyeler için izlemeye teşebbüs etmeleri pek tavsiye edilmemektedir.
her türlü aykırılık, her türlü manyaklık ve her türlü utanmazlık mevcuttur.
ama fiona yok mu o fiona, ne güzeldir, maşallahtır.
şu sıralar dizi severlerin baya bir kouştuğu dizi.. bende de merak uyandırmıştır, kafayı yememek için finaller sonrasını beklemekteyim oturup izlemek konusunda.
amerika da baya baya tutmuş dizidir.
--spoiler--
showtime kanalının son 10 yıldaki en yüksek reytingli sezon finali bölümüne sahip dizisi olmayı başardı.
tutmasına kesin gözüyle baktığım dizi. aslına bakarsanız tutmasada olur, bırakın bazı güzel şeylerin tadına herkes bakmasın. dizide yapılan kara mizah çok başarılı. yer yer çok farklı karakter analizleri yapılıyor. bazı sahneler başarılı müziklerle pekiştirilmiş. her türlü izleniri var. hatta kesin izleyin.
amerikan versiyonu beni tam anlamıyla müptela etmiştir. Çoğunluğu irrite edebilecek konularda bile keskin hatlar kullanmaktan kaçınmayan bu cesur dizi, ahlaki düzen ve siyasete yaptığı göndermelerle de oldukça düşündürür. bir de ingiliz versiyonuna göz attıktan sonra coverı kendisinden iyi olan şarkılar geldi aklıma nedense *. kıskanıyorum ben bunun gibi dizileri, bizim de bu kadar iyi işlerimiz olmalıydı diye düşünüyorum türk televizyonlarında . cast seçimi mesela ancak bu kadar başarılı olabilir, lip ve debbie gallagher başta olmak üzere bütün karakterler resmen hayat bulmuş. showtime ikinci sezonu onaylamış dört gözle beklemekteyim.
an itibariyle ilk sezonunu bitirdiğim dizidir. gerçekten harika,tv dizilerinde yeni bir efsane doğdu diyebiliriz, kurgusuyla,oyunculuklarıyla müzikleriyle gerçekten mükemmel ötesi bir dizi. güldürüyor ama safsalak gülüp geçemiyorsunuz düşündürüyor,bazende üzüyor. sezonun son bölümü finallere yakışacak tarzdaydı.showtime'in sezon finali en yüksek reyting alan dizisi olmasıda bunu perçinledi zaten. kısacası bu ailede bile kendimize benzer birşeyler bulduk, aynı duyguları paylaştığımız anları yakaladık,2.sezonu dört gözle bekliyoruz .
--spoiler--
frankin,karen'ın babasından kaçtığı sahnedeki müzikle bitirelim bari bizde.
dün yayınlanan bölümünde carl gibi bir kardeşim olsun dediğim dizidir. nasıl bi veletse beyzbol sopasını gömdü zenciye. *
evet biraz haylaz falan da olsun, iyi çocuk.*
piyasada bunun gibi 10 tane dizi var. pardon da bir blue mountain state, bir friends, bir skins hadi bir gossip girl gibi gençlik dizilerini, drama dizilerini izlemek neyinize yetmiyor?
gerçi saydığım o dizileri de izlemek saçma bence. gençliği anlatalım derken, çok galeyana geliyorlar, gerçekçiliğin dışına çıkıyorlar. hele bizim gençler izledi mi böyle sevişmeli gençlik dizilerini falan (blue mountain state gibi) abboooov hayatın, üniversitenin sadece seksten ibaret olduğunu sanırlar.
edit: shameless'te olay gençliğin yanısıra aile üzerine tabii ama orda da cesur sahneler var. inandırıcı değil işte amk. demek istediğim nokta o.
aslında hiç televizyon alışkanlığım olmasa da kuşkusuz şimdiye dek izlediğim en klas dizi. fazlasıyla samimi geliyor. kaygısızlar 'ın yeri ayrı efendim.