o kadar çok işe girip çıkmışlığım var ki bir ara çalışma süremi eş durumu tayini nedeniyle incelemesini rica ettiğim memur bayan evraklara bakıp burun kıvırarak uğraşılacak gibi değil dediğini bilirim. Velakin da aynı sinir bozucu bekleme ve uğraşma süreçlerini de beraberinde getirmektedir. Ama ömrü hayatımda hep borç yapılandırmalarından yararlandığım için şikayetçi değilim.
ise giriş tarihim 30.06.2017 gözüküyor. toplam uzun vade gün sayısı 1 yazıyor. Üniversite öğrencisiyim sigortami dayım yapmıştı kendi otomotiv işletiyor. bunun ne anlama geldiğini bilen arkadaşlar yardım ederse sevinirim. toplam uzun vade gün sayısı nedir mesela? sigortanın yatıp yatmadı nerden belli olur.
her ay 400 küsür lira prim ödeniyor adınıza. bu primler olmasa maaşınıza en az 300 lira fark alırsınız. sigorta varken hastanelere istediğiniz zaman istediğiniz kadar gidip muayene olabiliyorsunuz. bu işin artı kısmı gibi görünüyor ancak gittiğiniz muayene sayısı kadar ilaç alırken para alıyorlar sizden aylık 400 lira primin üzerine. evet varlığı bir dert yokluğu yara..
--spoiler--
türk milletinin sgk ya beslediği bu denli saygı ve sevgi hep ilgimi çekmiştir. yahu nedir insanlardaki bu sigorta aşkı. insanlar sırf sigortaları yatsın diye yıllarca hiç sevmedikleri işlerde nefret ettikleri patronlarına katlanıyorlar. işe başladığımda annemin aman oğlum sigortanı yaptır sigortasız çalışma boşu boşuna çalışmış olursun demesi ile bende bu sigortanın bana getirilerini hesaplamaya başladım.
ben şu anda sigorta pirimimi yatırmaya başlasam ancak 30 yıl sonra emekli olabiliyorum. an itibariyle en düşük sigorta pirimi 455 tl 30 yıl boyunca hiç enflasyon olmadığını varsayarsak 163800 tl para ödemiş olacağım sgk ya. 30 yılın sonunda ise 2000 yılından sonra pirimini en düşükten yatırmış emekli olmuş bir emekli olarak 1000-1100 tl arasında maaş alacağım.
şimdi ise her ay 455 tl yi sgk ya değil de, en yüksek faizi veren bankaya vadeli hesaba düzenli olarak yatırdığımı varsayalım. bayrağı %13,4 ile ing bank kapıyor. her yıl gidip paramızın üzerine 5460 tl ekleyip yıllık vadeyi tekrar başlatıyoruz. tabi bu sırada güçlü kuvveti çalışkan bir insan olduğumuzu varsayıp yıllık hastahane ücretlerimizi kendi cebimizden mis gibi özel hastahanelerde karşılıyoruz. 30 yılın sonunda bankada 333800 tl paramız oluyor. bu paranın bizim cebimize aylık bırakacağı para 3616 tl ( enflasyonu işin içine katmıyoruz çünkü sgk piriminede katmamıştık). bu paranın aylık 1000 tl sini sağlık gideri için ayırsam hasta olmadığım aylarda biriktiridiğim parayla en kaliteli hastahanelerde en iyi şartlarda muayene olurum. hastahaneye gidip 3 ay sonrasına randevu almak zorunda kalmam. 2600 tl ile memur emeklisinden bile daha kaliteli yaşarım, şu anda bir memur emeklisi 1800 tl maaş alıyor. çok ağır bir hastalık geçirmediğim sürece gül gibi geçinir giderim. kaldı ki sgk da çok ağır hastalıkların ücretini karşılamıyor. kanser hastaları bir ilaca ceplerinden binlerce lira ödüyor. sigara kullanıyorum diye benden daha fazla muayene ücreti alıyor. ayrıca her muayene olduğumuzda aldıkları muayene ücreti, her ilaç aldığımda aldıkları %20 lik ilaç ücreti yanıma kar kalır.
bu durum belki ufkunuzu iki katına çıkartmaz ancak "biz nasıl bir durumun içindeyiz lan" dedirtir insana.
edit: ytd. ayrıca birkac arkadas uyardı bankanın verdiği faiz oranında yıllık enflasyon da var diye haklı olabilirler normal sartlarlarda tr nin yıllık enflasyonu 5-8% oranında değişkenlik gösteriyor. bize de 10 ila 5 arasında yıllık faiz oranı kalıyor. biz bankaya paramızı o yılki sgk piriminden yatıracagız 30 yılın sonunda bankada enflasyonla birlikte 1 milyon tl miz olacak 1 milyon tl den %7 faiz aldigimizi düşünürsek 7 bin tl eder aylik. geçmişteki asgari ücret artışlarına bakarsakta 30 yılın sonunda 3 bin tl artış gösterip 4400 tl olacak yine elimizdeki para asgari ücretten tatmin edici şekilde yüksek olacak degerde yüksek olacak.
--spoiler--
blr sene boyunca staj yaptığım için bu kurumun tuvaletindeki kesik peçetesinden arşivden 5
Kata uzanan yangın merdivenine, müdürlerinin buz dolabındaki olan meyvesuyundan, arşivin en gizli kuytu köşesindeki tabureye kadar her şeyini bilmekteyim ve meşhur rezil memurlarını! Memurlarının %70 topal, sakat, peltek, türbanlı, olduğu kurumdur. Bazıları ölmeyi unutmuş halen kurumda çalışıyor! Konuşmaya mecali olmayan insanların sayısı %40 teknolojiden zerre kadar anlamıyorlar. Gelen vatandaşlara anında laf dalışına girip kavga ediyorlar, en ufak bir söz söylendiğinde mahalle karısı gibi üste çıkıyorlar seslerini yükselterek. Hepsi oturup 5 bin tl maaş alıyor ve işlerini yapmıyorlar yazıklar olsun bir sene boyunca ayda 150 tl ye çalıştım.
vefat edenler adına düzenlenen reçeteler, çalıştığı halde malullük aylığı alanlar ve "kuru göz sendromu" teşhisiyle gereksiz damla kullanımının da aralarında bulunduğu usulsüzlükler nedeniyle toplam 181 trilyon zarara uğrayan kurum.
