depolarına yaptıkları kutu kutu ilaç stokundan binlerce lirayı cebellezi eden eczacıların pek de hoşlarına gitmeyen hadise. halka yıllar boyu geçirdikleri yetmedi galiba.
akp'nin en iyi icraatlarındandır. helal olsundur. bu sayede çok oy toplar. bazıları ilaç bulunmayacak yaygarası yapıyor. eğer eczacılar boyun eğmezse yıllar önce her hastanenin kendi hastalarının ilaçlarını verdiğinden habersiz güruh görecek ki eczane diye dolaşmaya bile gerek kalmayıp daha rahatlatacak bir uygulama olacak. muayene olacaksın, aynı yerden ilacını alıp çıkacaksın. ama eczacılar dünkü çocuk değil. devletin eskiden hastanesi içinde eczanesi olduğunu ve yıllarca bu şekilde yapılabildiğini biliyorlar. eskiden çoğu eczacı devlet kurumlarının ilaçlarını vermeden sağlık güvencesi olmayanlara ilaçlarını satarak para kazanıyorlardı. şimdi ise sgk kapsamına girmeyen çok az insan kaldı. sonuç olarak yiyorlarsa eczacılar anlaşmasın da görelim. türkiye'de özelde çalışan eczacı kalmaz. ben yanılmışım deyip sonuçta akp'ye oy vermeniz gerekmez ama yanılıyorsunuz.
olayı devlet olarak düşünmeyip devleti bir şirket yapalım. şirket az para ödemek istiyor. üretici ile anlaşıyor. üretici ucuza satıyor. ama aradaki komisyoncular üreticinin pahalı satmasını istiyor. sonuçta da şirket direk üreticiden alır geçer. eczacılar oy vermez. diyelim 20000 eczacının oyunu kaybeder. fakat bu işten 10 milyar dolar para kazanır. o 10 milyarı başka 20000 kişiye karşılıksız hediye etse adam başı 50.000 dolar eder. sana her sene 50000 dolar verseler sen akp'ye oy verir misin diye sorarlar adama... devletini seven insan da eczacılar para kazansın diye ülkesinin dışarıya 10 milyar dolar ödemesini istemez heralde. bu millet imf'den 1 milyar dolar alabilmek için 40 takla atan hükümetler gördü.
akp çok kaybeder bu işte.
milletin gözünü; bak sağlıkta bunları yaptık, ekonomide böyleyiz diye boyuyorlardı.
ekonomi diye bir şey zaten kalmadı da bir de ilaç alamayacak insanlar artık. ben biliyorum eczanedeki, hastanedeki insan profilini. sırf rahat ilaç alabiliyoruz diye oy veriyorlardı.
o gariban insanlar artık ilaç alamayacak, oy da vermez.
bu hareketi bile savunabilen insanları asıl ben hayretle karşılıyorum. o gözlükleri çıkarıp birgün devlet hastanesine gitsinler, eczaneye gitsinler. içleri sızlamazsa ben adam değilim. ben yanlışmışım derim. gider akp'ye -ak parti mi diyorsunuz-, oyumu veririm.
dev ilaç firmalarına gücü yetemeyenlerin kendi halkını mağdur etmesiyle sonuçlanan durumdur. işletmeler kar amacıyla kurulur. doğaldır ki eczacı da kar etmek isteyecektir ve kim olursa olsun hiç kimse kazancının azalmasını ya da zarar etmeyi istemez. sgk, bunu dile getirmek için eylem yapan eczacıları cezalandırmıştır. eczacıların yanında ilacının peşinden koşacak olan halk da mağdur olacaktır. bağlı oldukları mesleki örgüt sayesinde bürokrasi bir nebze de olsa aşılarak yapılan sözleşme yerine tek tek gelin denmektedir. sgk' nın bu yaptığı aynı zamanda örgütlü hareketlerinde önüne geçmektir. (herşey bir yana, bir işletmenin para kazanması neden göze batar, neden daha az kazansın istenir ki? vatandaşı kazıklayan eczacı mıdır da bazıları lafı ''oh olsun''a getirir?)
for you mağazaları hakkında saçmalayanların çoğaldığı başlık. hep söylüyorum ya, bu bilgilere forward mailler ile ulaşıyor bazıları. ama araştırma zahmetinde değil kimse.
bu işin altından neler olduğunu bilmeyenlerin bol keseden salladığı olay.
öncelikle for you ne bir araştırın. sonra bu şirketin son 2 senede aldığı lisanslara bakın. ve en sonunda geçen ay kimle ortaklığagirdiğine bakın. başka da birşey demem.
nasıl eskiden halk bakkaliyeleri vardı da hemen hemen kökü kurudu ve artık carrefour, kipa, gima, dia vs türünde büyük marketler onların yerini aldıysa; bana göre eczaneler için de yapılmak istenen budur. mahalle arası eczanelerinin çanına ot tıkayıp büyük eczaneler / eczane marketleri açarak birilerinin cukkası doldurulacak... *
zamanında terzinin, akabinde bakkalın, sonrasında araba tamircisinin başına gelenlerin şimdilerde eczacıların başına gelmesidir. sebebi uzaklarda aramaya gerek yoktur, neo-liberalizm budur. büyük sermaye küçük sermayeyi ya kendine eklemler ya da yok eder. devletler de atanmış hükümetler aracılığı ile bu süreç içinde uluslararası-uluslararası üstü sermayeye kanuni alan sağlar.
mevzu bundan ibarettir. drugstorelar açılacak, pastadan büyük dilimi büyük ilaç şirketleri, geri kalanını da cüneyt zapsu ya da benzeri bir yandaş mideye indirecektir.
bu duruma sevinenler mevcut ise kendilerine ''elinize sağlık pek güzel yapmışsınız.'', yiyicilere de ''afiyet olsun.'' diyoruz.
eczacılar eylemde, itfaiyeciler eylemde, makinistler eylemde, memur eylemde, emekli dermanı olsa eylem yapacak ulan hala kim oy veriyor bu partiye dedirten durumdur; sgk'nın eczanelerin sözleşmesini iptal etmesi.
"halka hizmet hakka hizmettir" sözünü dilinden düşürmeyenlerin son bombası. eczacılar ile girilen sidik yarışında devletin faturayı halka kesmesi. aldığı ilaçların tutarı aylık gelirine yakın insanlar var. bunlardan önce parasını ödeyip sonra onlara ödemek akp' nin mücadele sözü verdiği bürokrasi' nin en acımasız hali.
millete patlamış olay. zaten dert yoktu ya, iş güç yoktu ya; bir de faturayla gidip sigortanın o vatandaşa hizmet aşkıyla yanıp tutuşan memurlarından para almaya çalşsın insanlar.
ilaçların satışının birilerine peskeş çekileceğini gösteren durumdur, bunu anlamak için mail okumaya gerek yoktur sadece bakmak ve düşünebiliyor olmak kafi...
forward mail okumadan karşı çıktığım durumdur. kaldı ki eczaneler zinciri kurdurtma merakı bu iktidardan öncede gündeme gelmişti iki, sancak ailesinin önlenemez yükselişi bu iktidara denk gelmişse ve diğer ecza depolarının batışı bu iktidara nasip olmuşsa bundan ben mi sorumluyum bu da üç. ilaç şirketlerinin yabancılara satışı yine bu iktidara denk gelmişse ya da ilaç harcamaları sağlığa ödenen payın yüzde altmışlarına dayanmışsa bundan yine ben sorumlu değilim. kaldıki 100 liraya eczacının aldığı ilacı bir anda çıkarılan yasayla,yönetmelikle sen bu ilacı 23liraya satacaksın diyen de ben değilim o ilacın elde patlamasıyla eczanelerin batışından da sorumlu olmadığım gibi.
"for you" adı altında inşaa edilmiş fakat kepenkleri kapalı duran ama kirası düzenli ödenen yerlerin amacıdır. eczane olayını bitirip tek merkez for you yapmaya çalışmaktadırlar.
eskiden parayı çuvalla kazananların şimdi kepçeyle kazanılmasını hazmedemeyişidir gösterilen tepki. hangi eczane can çekişiyor. (gerçi bizim sahip oduğumuz battı ama)az kazanılsın kardeşim. ilaç firmalarına yapılmış vurgundur ilaç indirimi. 40 liraya satılan ilaçlar 10-15 lira arasına inmiştir. ne büyük vurgun. eczaneler ise zaten sattığı malın alıcısı devlet diye ses çıkarmamakta karları zaten yüzde dilimi olarak stabil sattığı ilaçtan daha az kar etmekte ve eylem yapmaktadır.
şunu düşünüyorum acaba ilacın parasını devletten almasa bu kadar iş yapabileceklermidir.
yapılan sözleşme iptaliyle asıl şimdi can çekişecektir eczaneler.
yapılan uygulama daoğrumudur.
kesinlikle hayır.
benim istediğim gibi olmazsan al sana demenin bir türüdür.
faşizancadır.
eczanelerin yaptığı doğrumudur.
o da hayır.
insanların sağlığı ile oynamaya hakkın yok.
ulan dangalak beyinlerin oturup bişeyler iptal etmeside sadece benim ülkemde olur zaten, hem kafaları çalışmayan hemde bişeyler iptal etme hakkı verilen dangalakları tebrik ederim. ben eczaneden ilacımı parayla alcakmısım sonra faturayla sgk nın o bitmez kuyruğuna gircekmişim faturamı verip paramı almak için bilmem kaç gün bekleyecekmisim. nerde görülür böyle bi hizmet tabiki benim ülkemde hastalanma arkadaşım paran yoksa ölürsün, ölürsen kurtulursun ölmezsen biraz sürünürsün önemli değil. iktidarsız iktidar senin madem pipin kalkmıyo neden hala s.kmeye çalısırsın milletini anlam veremedim gene.
bu kadar alenen; "bakın ben ilaç sektörünü, eczaneleri yavaş yavaş küresel şirketlere peşkeş çekeceğim. sizin kazandığınız yetsin, gidin iki dönüm tarla alın keçi besleyin meyve dikin falan" dendiğine ben bu ülkede 2002 den beri defalarca şahit oluyorum.