insanoğlunun en garip kurallarından biridir.
adama oy veriyorsun. seçiliyor. senin işlerini halletsin. iş aş ekmek üretsin vs diye.
sonra o geliyor sana emir veriyor, itaat estiyor.
şu makama, sıfata saygı gösteriliyor açıklaması, krallık, padişahlık devirlerinden kalma bir alışkanlık.
o dönemlerde, o toprakların sahibi kral sen onun topraklarında yaşayan birisin. gerçekte de öyle krallıklar, padişahlıklar hep derebeylikliklerin büyümesiyle oluşuyor. yani hakkaten adamın toprağında yaşıyorsun ama artık bu düşünce tarzı kalktı. yaşanılan ülke herkesin.
e öyleyse benim seçtiğim adama ne minnet borcum var, hatta makamına ne minnet borcum var. o makam ve kişi benim için çalışmakla görevlendidğim maaşlı bir çalışan.
siz hiç müdürünün karşısında el pençe duran patron gördünüz mü?
patronum lan ben. ancak hesap sorarım.
buna amerikalılar bile ayıkmıyor iyi mi? avrupa da öyle.
Kurallara uyma, Doğuştan gelen, vatandaşlıktan gelen bir sözleşme. Yani bir ülkenin vatandaşıysanız orada yaşamanın kanuni yada anayasal yükümlülüklerini de ister istemez kabul etmiş olursunuz. Aidiyet ve Sistem meselesi. Bu içinde bulunulan o ülkenin toplumun devletin ve yönetimin getirdiği bir mecburiyet. Fakat saygı mutlak teslimiyet olarak algılanmamalı. Kayıtsız şartsız itaat yada legal illegal tüm istek arzu ve emirlerin yerine getirilmesi mecburiyeti olarak da görülmemeli. Herşey kitâbi olmalı.
Bir misal vereyim, askerdeyiz yemekten önce dua yapıyoruz. Allahımıza hamdolsun..diye başladık. Nöbetçi subayı geldi dedi ki bundan sonra bu şekilde allahımıza demeyeceksiniz, tanrımıza hamdolsun diyeceksiniz..biz şokk tabi. Herkes sustu. Herkes derin bir sessizliğe büründü. Neyse komutan dışarı çıktı kapıyı kapattı, nöbetçi çavuş kulakları çınlasın ankaralı (gözünü sevdiğim yiğit adam) siktir lan dedi, duayı baştan alıyoruz arkadaşlar allahımıza hamdolsun.. nasıl bir gür ses nasıl bir coşku yıkıldı sanki yemekhâne. Subay duydu sesi. Cesaret edip içeri dâhi giremedi. Sonra aynı minval üzere biz devam tabi. Bu olay 28 şubattan çok önce oluyor. Yani saygı ve itaatin hangi şekilde yapılması gerektiği bilinirse ortada ne kaos olur ne de anarşi. Düzen tıkır tıkır işler.
Demokrasi'nin, bıyıklarını burup çapkın çapkın göz kırpmasıdır. Her yönetim sisteminin zekat niyetine nazarlık bir kusuru vardır.
Bazı yönetim şekilleri zekat ve nazar olayını abartıp size abanabilir.
olması gereken kanunları vatandaşa saygı hem de velinimete saygı gösterme zorunluluğunu getirecek şekilde değiştirmektir.
ben karayolunu kullanıyorsam, benim seçtiğim adam bana öncelik verecek.
onun acil işi varsa benim de var.
zamanında çıkması lazım. neden ben ona yol vermek zorundayım ki?
tabi şimdi yazdıklarım biraz trollumsu ama dünya bu tarafa doğru ilerleyecek. milletin kafası çok açıldı bu ara. bütün dünyada işlerine gelmeyen konulara itiraz ediyorlar. arap baharı falan bundan çıktı zaten.
Pilot son girdiği trollden önce acik mantıklı konuşmuş. Uyuyamayınca ne var ne yok bi bakayım diye girdim, böyle mantıklı bir şey göreceğim aklıma gelmezdi. Ama şerefsizim bu bahsettiği konu benim aklıma gelmişti.