Siyaset bilimi hakkında fikir sahibi olan yazar önermesidir. Doğruluğu tartışılsa da olması gerekene yakındır. Zaten siyaset biliminde bu tarz görüşler sıklıkla yer bulmuştur. Oy hakkı demokrasilerde Bir ve eşit oy olarak tanınır. Herkes oy kullanmalı evet ama bu oylar eşit olmamalıdır. Yalnız bu oy derecelendirilmesinin sınavla olması da sağlıksız bir durum olacağından gerçekleşmesi ütopik görünen önermedir.
Kime göre sorulsun sorular? Bana göre de integral bilmeyen, anatomi bilmeyen, inkılap tarihi sınavından 90 alamayan, insan fizyolojisi bilmeyen, YDS den 70 almayan insanlar oy kullanmamalı. Ne oldu beyaz yakacıklar canınız mı yanar elenince? Her vatandaşın oy kullanma hakkı vardır. Okuma yazma bilmeyen adamın uzman çavuş oğlu da dağda şehit oluyor senin için. O zaman onun da konuşmaya hakkı var.
E ben bunu yazmıştım fi tarihinde, bana olur mu lan öyle şey demiştiniz ya?!...şimdi çok scroll yapmam lazım, bilmiyorum entry nr'sını...
Teklifim şuydu. Oy kullanmak bir hak! 300 soru sorulsun, her 6 soru bir alandan olsun, ana konulardan basit, orta ve zor olarak 6'şar soru olsun.
En basit 6 soruyu bilemeyenin "1 oy" u olsun. 300 sorunun tamamını bilenin oyu 50 oy sayılsın!!
50 oy seviyesinde olmak, hemen hemen imkansız olsun!!
Mesela 6 soru arapça kuran ayeti olsun - onu da ben bilemem mesela! bu gördüğünüz kuran'ın hangi ayetidir, densin!!
6 soru bilinen namaz surelerinden, türk harfleriyle olsun!
6'şar soru, kolay, orta, zor almanca, fransızca, ingilizce olsun, şıkları da bu dillerde olsun!
Matematik kolay orta zor, fizik kolay orta zor, 6' şar soru olsun...vb...
Sorulara a b c d e şıkları verilsin, alman testlerindeki gibi, bu şıkların , sadece 1'i doğru olabilirken, 3'ü birden de doğru olabilsin, ya da hepsi!, doğru şık 3'ken 2 taneyi işaretleyen yanlış cevap vermiş olsun!! (Böylece şahıs konuya ne kadar hakim, tam olarak görmüş oluruz!)
---
Her seçmene banka kartı gibi çipli seçmen kartı mecburiyeti getirilsin, seçmenin başarısı bu karta işlensin, oy pusulasına kartın numarası yazılsın, isim yazılmasın, isimleri sadece komputer bilsin...
5 milyon falan soru, bankamatik gibi heryere konulacak seçmen otomatlarına yüklensin! Sınava girmeden oy kullanılırsa sistem hata versin!!
Her seçmenin her seçimden önce otomatta 3 kere sınav verme hakkı olsun!
Sınav bittiğinde seçmen ekrandan seviyesini öğrensin, kartı makineye sokunca o bilgi karta işlensin!!
Şüpheli bir durumda, mesela kartında 50 oy hakkı görünen başörtülü bi teyze, seçim mahallinde testi gözetmen eşliğinde bir kez daha yapsın, ve seçim mahallinde aldığı sonuç geçerli olsun!!
O zaman 35 40 seviyesinde 10 bin kişi, 1 oylu 350bin kişiyle aynı sayıda oy vermiş olur.
Böylece kültürlü kesim cahil kesimin esiri olmamış olur.
Kimsenin oy hakkı çalınmamış olur! Herkes oy veriyor sonuçta. Kimlikle seçmen kartı girişte karşılaştırılsın.
Benim fi tarihinde önerdiğim sistem o zaman, buydu.
o zaman %60 kesim oy kullanamayacak ki oy kullanacak seçmen sayısı 60.904.499 kişi olduğu açıklandığına göre oy kullanacak seçmen sayısı en iyi ihtimalle ortalama 25 milyon kişi olur.
etnik kimlik mezhep din ırk ideoloji vs nedenlerle oy atan ama bunların karın doyurmadığını ve insan gibi yaşam hakkı sağlamadığını görüp hala anlamayan insanların devamlı ağladığını görüp bu insanlara kendi tercihlerinin sonucunu yaşadığını anlattığımızda bizi linç ediyorlar.
benim anlamadığım ise "sana bedava telefon vereyim, ne istersin?" dediğimizde "ayfon" (afyon diyen de oluyor) sana bedava araba vereceğim desek "mercedes" diyen, çocuğunu hangi okulda ülkede okusun dediğinde avrupa-amerika diyen ve bununla da gurur duyup kız istemeye gittiğinde veya onun kızını istemeye gittiğinizde "benim çocuğum avrupa amerika da okudu" diye övünen, evine elektrikli elektronik alet alsa yerli milli tercih etmeyen, sana bedava deterjan vereceğim desen bingo değil de ariel alan insanlar oy kullanırken kalkıp allah vatan millet bayrak din iman demokrasi sağ sol laik şeriat kürt türk vs dedi diye oy atıyor.
ya kardeşim, bu değerlerin hiç biri senin yeterli ve dengeli sağlıklı beslenmeni sağlamaz.
bu değerlerin hiç biri senin hukukunun koruma teminatı olamaz.
bu değerlerin hiç biri senin ve çocuğunun geleceğini teminat alma garantisi veremez ve seni dünyaya geleceğe yarına hazırlayamaz.
bu değerler senin eğitim, sağlık, güvenlik garantisi olamaz.
örn: allah vatan millet bayrak din iman demokrasi sağ sol laik şeriat kürt türk vs diye oy atmam bana 998.330 liraya ülkemize gelen arabayı en fazla 1.200.000 lira verip sahiplenmemi sağlamaz.
aksine, 998.330 liraya gelen volvo'nun S60, B5 AWD Plus, Dark Mild Hybrid Benzin 1.969 cc. 250 hp 8 ileri vitesli Geartronic modelini sana 3.007.990 liraya sahiplendirir.
benim bir tc. vatandaşı olarak din, mezhep, vatan, millet, bayrak, ülke, ırk, etnik kimlik, ideoloji, rejim, sistem, sağ, sol vb değerlere/olgulara ihtiyacım yok.
bir türk olarak ve dinim de islam olarak başımda dalgalanan ay yıldız bayrağım ve üzerinde yaşadığım ülkem var. benim kalkıp bir din daha mı istemem lazım, bir kimlik ırk daha mı istemem lazım, benim bir ülke daha mı istemem lazım, benim bir bayrak daha mı istemem lazım, elimdekiler bana yetmiyor da hepsinden iki tane olsun diye iki allah, iki kur'an, iki bayrak, iki ülke mi bana lazım da bunları diyenlerin peşinden gidip bu insanlara oy atacağım?
benim ihtiyacım olan elin gavuru(!) gibi yaşam, sağlık, eğitim, hukuk, satın alma gücü vb her alanda üretim tüketimde kaliteye sahip olmak.
bana bu kaliteyi verene oy atarım. bana ne beni yönetenin neye inandığı, bana ne beni yönetenin ırkı kimliği, bana ne beni yönetenin ideolojisinin ne olduğu, bana ne beni yönetenin uyguladığı rejim?
hakkımı hukukumu yaşam kalitemi geleceğimin güvencesini bana veriyor mu?
beni insan gibi yaşatıyor mu ona bakarım.
toplum ve devlet olarak ister beni başkanlık, ister parlamenter sistem, ister cumhuriyet, isterse şeriatla yönetsin benim umurumda olmaz. isime değil işlevine bakarım.
buna vatandaşlık-yurttaşlık bilinci denir. bu ülke sadece bir kesim, bir düşünce-değer yargısından oluşmuyor.
John Stuart Mill’in kademeli oy ilkesi vardır. Entelektüel düzeye göre, eğitimli kişilerm siyasal iktidarın belirlenmesinde daha fazla etkisi olması gerektiğini savunur. Bunun sebebi ise eğitimsiz ve bilinçsiz kitlelerin demokrasiyi bozarak çoğunluğun tiranlığına sebep olacağıdır.
Fakat kimi ülkelerde eğitimli bireylerin de antidemokratik siyasal sistemleri desteklediği açıktır ki siyasal sistem yolsuzluğun ve antidemokrasinin sistematik hale geldiği de açıktır.
O yüzden bağımsız ve tarafsız bir yargının kesin ayrımına dayanan kuvvetler ayrılığının korunması şarttır. Fakat bunun da bozulduğu bir sistemden geri dönüşün nasıl olacağı maalesef ciddi bir çıkmazdır.
