bu ülkenin kurtuluşu için, gerçekten batılı, medeni bir ülke olabilmemiz için gelmesi gerektiğine inandığım sınırlamadır.
bugün pek çok evde evin babası bir karar alırken hanımına sormuyor bu ülkede ama biz ülke yönetimi için karar alırken hayatında sokağından dışarı çıkamamış insanlara soruyoruz.
kesinlikle seçme hakkına bire diploma sınırı getirilmelidir bence. mesela ortaokul diploması olmayanların seçme hakkı olmamalıdır. şimdi ''rörörörör!'' demeden önce biraz düşün. bir kere ortaokul olayına çok takılma, onu bir örnek olarak verdim yoksa başka kriter de koyabilirsin. aklıma ilk gelen oydu sadece. ülkeyi yönetecek insanları seçeceksin, bir anlamda ülke yönetiminde söz sahibi olacaksın, köy muhtarı seçmiyorsun ki ahmet aga iyi onu seçelim diyesin. ben başbakanın götünün kılı olan insanla aynı derecede söz sahibi olmak istemiyorum ülke yönetiminde.
istediğiniz kadar eleştirin bu fikrimi böyle bir sınırlama halinde çok daha iyi sonuçlar ortaya çıkar bu ülke adına. hiçbir şey olmasa bile 60 yaşında insanlar ortaokul diploması alma derdine düşer, okuma yazma öğrenirler.
en basit işe alımında bile lise diploması hatta ingilizce aranıyor ama ülkeyi yönetecek kişiler seçilirken sınırlama yok. herkes eşit, yaşasın demokrasi. e madem herkes eşit neden ülke %51' in istediğine göre yönetiliyor da benim isteklerim yok sayılıyor. demek ki herkes eşit değilmiş. sadece yöneticileri belirlerken mi herkes eşit, iş yönetilme kısmına gelince eşitlik ortadan kalkıyor mu? bu mu sizin demokrasi tanımınız?
baştan getirilseydi bu güne kadar olan iktidarların çoğu iktidar falan olamazdı.
okuma düzeyi şeklinde bir sınırlama değil seçim öncesi küçük bir siyasi bilgi sınavı ile yapılabilir bu sınırlandırma. ortaokul mezunu olup çok fazla bilgiye sahip insanlar da var önemli olan siyasi bilince sahip olmayanı elemek.
demokrasi aşkıyla yanan bireylere bir sorum var; dükkanını, şirketini, holdingini yönetirken çaycının fikrinin hiç sordun mu?
e sen faşist misin yani?
şimdi de çaycıları mı aşağılıyorsun demeyin. benim babam taksi şoförü lan. ne haddime benim bir mesleği aşağılamak. birazcık akpli kafasından sıyrılıp, demagoji yapmayıp objektif bakın sorduğum soruya.
bu faşizm ise neden o zaman seçilme hakkında sınırlama var. hadi onu geçtim baraj sistemi neden var? demokrasi aşığı akp niye kaldırmıyor barajı?
bak şimdi bir örnekle açıklayacağım ama kafan yine almayacak elbette, çünkü sen ezber bozamazsın, sen senin ezberini bozacak her şeye kapalısın. işler senin istediğin gibi gittiği sürece de böyle olacak bu ve sen kendini özgürlükçü, demokrat sanacaksın; üstelik daha bu kavramları tanımlayabilmekten bile aciz olduğun halde.
bugün tilkilere sorsan tavuklar özgür olmalı, onlar da bizle eşit şartlarda doğada dolaşmalı der. neden sınırlamalar var ki der. tüm hayvanlar eşittir der. ama işte o düzenin sağlanabilmesi için insan eliyle müdahale edilmiştir, kümesler yapılmıştır, tilkiler yaklaştırılmamıştır bu kümeslere. insan hayatının düzeni için de hukuk vardır. insnaların huzur, barış, refah ve düzen içerisinde yaşayabilmesi için hukuk kuralları vardır, hukuk her şeyin üstündedir ve ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli güncellenir.
edit: devam ediyorum. bir de ezberleri var bu arkadaşların; muhalefet hakkınızı savunamıyor. gel bana bir kanunun nasıl yapıldığını nasıl uygulamaya girdiğini ve muhalefetin bunda ne gibi bir söz hakkı olabileceğini anlat lütfen bekliyorum. gerek baraj sistemi, gereksi günü ihtiyaçları doğrultusunda güncellenemeyen diğer yasalar sayesinde bugün muhaefetin o mecliste hemen hemen hiçbir konuda söz hakkı yoktur.
ülke %51'in seçtiği tarafından yönetiliyor ama diğer %49'u temsil etsin diye muhalefet denen bi oluşum var. Bence hakkınızı savunamayan %49'dan sorun hesabını. Hak savunmak yetkileri kullanıp polise söverek olmuyor. Panzerin önüne yatarak da olmuyor.