gerçekleşmesi durumunda çok değil, bir kaç sene içerisinde ülkenin iflas etmesine sebebiyet verecek kampanya. sık sık iktidar değişikliği ya da seçim olması, ülkeyi istikrarsızlığa sürükler. hiç bir ülke maksimum demokrasi, maksimum özgürlük üzerine inşa edilmez. optimizasyon yapılır. kimi zaman daha istikrarlı bir yönetim için demokrasiden biraz taviz de verilir. temsili demokrasi, majoritarian sistem, yüzde 10 barajı gibi yakinen tanıdığımız sistemler buna örnek gösterilebilir.
3 ayda 1 değişerek ülkeyi yönetsinler. biz de bu seçimlerden kurtulalım.
ayrıca sonucunu bile bile o sandığa gitmek hoş olmuyor. verdiğin bir oyun hiçbir şeyi
değiştirmediğini bilip yine de oy vermek. yine kaybetmek. 30 yıl geçse de aynı partinin
kazanacağını bilmek.
18 yaşından önce ne heyecanlanırdık. artık oy vermek işkence oldu.
trabzonspor gibi hep yeniliyoruz.
daha da kötüsü o bir oy gerçekten çok şey değişecek diye
çevre baskıyla sandığa gidiyorum. sonra hep beraber göçüyoruz. vazgeçin artık bu mazoşistçe şeylerden.
Çok üzülüyom sonra.
Cumhurbaşkanı seçiminde artık kazanacak olana atıcam oyumu.
O zaman da gitmeyim diye vermeyim diye baskı yapcaklar.
Bir oy hiçbir halta yaramıyor öğrenseler artık. En azından babam yani.
bu değil de, aynı kişilerin aynı makamlara 2 dönemden daha çok kez seçilmesinin yasaklanması daha hayırlı olur. böylece seçilmişler "nasılsa tekrar seçilirim" deyip makamları ömür boyu işgal etmeye haklarının olmadığını hatırlamış olur.