referandum süresince de geçerlidir. propaganda yapmak, yorum yapmak, seçmenin görüşünü etkileyecek yayın ve söylemler de buna dahil.
referandumla ilgili entrylerin akıbeti ne olacak merak konusu. sonuçta yasak "sözlüğü yasal yönden zor durumda bırakabilir" gammazlama sebebi içinde yer alıyor. sözlük moderasyonunun bu konuyla ilgili olarak henüz bir uyarıda bulunmaması da hayli düşündürücü. koskoca sözlükte hukuk danışmanı bile yoksa, her istediğimizi yazabiliriz demektir.
sözlüğü zor durumda bırakmamak için dikkat edilmesi gereken yasaklardır ki ysk tarafından alınan kararların bir kısmı aşağıdadır:
--spoiler--
a) Oy verme günü saat 18.00'e kadar radyolar ve her türlü yayın organları tarafından seçim ve seçim sonuçları ile ilgili haber, tahmin ve yorum yapılmasının yasak olduğuna,
b) Saat 18.00 ila 21.00 arasında radyolarda ve her türlü yayın organlarında ancak Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçim ile ilgili olarak verilecek haber ve tebliğlerin yayınlanabileceğine,
c) Saat 21.00'den sonra bütün yayınların serbest olduğuna, ancak Yüksek Seçim Kurulunca gerek görülmesi halinde saat 21.00'den önce de yayınların serbest bırakılmasına karar verilebileceğine,
--spoiler--
bugün 12 haziran, seçim yasakları halihazırda bu akşam saat 18:00'a kadar geçerli. peki yazarlar ne yapıyor? cayır cayır siyasi içerikli entry döşeniyorlar sözlüğe.
sonuç: seçim yasaklarının ırzına geçilmiş durumda. bu ülkenin ne yasağı belli ne yasası belli ne de kanunu.
aday diplomalarının notere onaylatılmasına gerek yokmuş artık... neden acaba. bide devletin her türlü imkan araç veya kaynağıyla propaganda yasakmış ama rte hariçmiş çünkü o milletvekili değilmiş... ama milletvekili seçimlerine aynı zamanda kp genel başkanı olarak giriyor nasıl oluyorsa.
"yasakları sarımsaklasak da mı saklasak" siyasetine kurban gitmiş yasaklardır zira hala avazı çıktığı kadar ve amfisi yettiği kadar ötmektedir seçim otobüsleri.
geçtiğimiz cuma günü haberlerde dışişleri bakanı abdullah gül'ün cuma namazı esnasında caminin yanından geçen akp seçim otobüsüne tepkisini izlemiştik ve hatta seçim otobüsünün içinden de sağlık bakanı recep akdağ çıkmıştı. basın mensupları sağolsunlar abdullah gül'ün bu konuda hassasiyetinin üzerinde dururken hiçbiri seçim yasağı varken içinde bir bakanın bulunduğu otobüsün ne diye gezdiğini sormadı.
klavye başındaki bazı rahatsız muhaliflere ecel terleri döktüren yasaklardır. şimdi yasaklar olmasa nasıl da aslan kesilip ülkeyi kurtaracaklardı gariplerim aaah ahh. korkmayın olum sayılı vakit çabuk geçermiş. şunun şurasında 24 saat kaldı, sayın geriye teker teker. kahve?? sigara??
