1982 anayasasındaki 17 nci değişiklik paketi, bilindiği üzere imalı bir tarih olarak 12 eylül 2010 tarihinde halk oyuna sunulacak. ancak şiddetli tartışmalar gösteriyor ki seçim ile referandum olayı dışarıdan bakıldığında özellikle kamu tarafından karıştırılmış ve de dibine kadar siyasete bulanmış gibi duruyor. şöyle ki;
amacım kesinlikle ben evetçiyim yada haırcıyım diyerek bu yönde bir propaganda yapmak değildir. zira hala karar vermiş değilim. çünkü pakette birbiriyle çelişen maddeler mevcut. ya hepsine evet ya da hepsine hayır demek gibi bir durum var. tutarlılık açısından yoksun bir değişiklik olduğu aşikar. temel organlar arasında 82 anayasasındaki dengesiz güç dağılımı bırakın giderilmeyi, yürütmenin yetkilerinin daha da arttığı görülüyor. bu durum da bir zaman başbakanın ağzından dökülen başkanlık sistemini akla getiriyor.
özgürlükçü anayasa nidaları atılırken hukuk devleti ilkesine ters bir durum olan dokunulmazlıklara dokunulmamakta. bir yandan ise sendikalara tarihte görülmemiş haklar verilmekte. aynı şekilde memurlara verilen uyarma ve kınama cezalarının yargı yoluna açılması ise hukuk devleti ilkesi ile oldukça gerekli bir değişiklik. dediğim gibi yaman çelişkiler mevcut.
eeee hal böyle olunca da seçimle referandumu halkımız birbirine karıştırıveriyor. akp li kesim değişiklikler nedir bilsede bilmesede akp yapıyor heralde iyi bişeydir diyor. bir yandan 12 eylülde işkenceler görmüş ülkücülerin desteklemesi gerekirken değişikliği sadece siyasi amaçlar yüzünden hayırcılara katılıyorlar. aynı zamanda taban tabana zıt oldukları bdp\dtp ile aynı safta yer alıyorlar. chp yi konuşmaya zaten lüzum yok diye düşünüyorum. dedik ya hal böyle olunca da iş artık bir referandum olayı değil bir seçmen seçilen olayına dönüyor.
burda artık siyasetten arındırıp kendimizi objektif bakmamız gerekiyor olaya ama bu çelişkilerle o da çok zor görünüyor. ne olursa olsun inşallah her sonuç ülkemiz için hayırlı olsun istiyoruz. evet mi hayır mı? iyi düşün bikere de karar ver...
