diğer bir deyişle milli irade hırsızlığıdır. %1 seçim barajı bile hırsızlıktır ki nerede kaldı %10 seçim barajı uygulamak...
seçim barajı için ileri sürülen "istikrarı sağlamak", "koalisyonlara mahkum olmaktan kurtulmak" gibi gerekçelerin hiçbir anlamı yoktur. söz konusu gerekçeler, seçim barajının milli irade hırsızlığı olduğu gerçeğini değiştirir mi? değiştirmez. ortada hırsızlık olduktan sonra diğer tüm gerekçeler laf-ı güzaftır.
bir düşünün, gidip bir partiye oy veriyorsunuz ama verdiğiniz oy ülke barajını aşan partiler arasında paylaştırılıyor. ne hakla?
12 eylül faşizminin bir marifeti olan %10 barajının, akp faşizmi tarafından can-ı yürekten benimsenmesi şaşırtıcı değil tabi. şaşırtıcı olan, oy hırsızlarının sabah akşam "milli iradeye saygıdan" bahsetmesi ve birilerinin de bu söylemleri ciddiye almasıdır. akp, 2002 seçimlerinde %34 oy aldığı halde, seçim barajı sayesinde meclisteki sandalyelerin %66'sını alan bir partidir. hadi "seçim barajını 2002 seçimleri öncesi kaldırmayan önceki hükümetlerdi, akp'nin ne suçu var?" diyelim. peki 2002'den beri barajı kaldırmaya yanaşmamasına ne demeli?
anayasa mahkemesi büyük ihtimalle %10 seçim barajını yüksek bulacaktır. bakalım akp bir daha tek başına iktidar olabilecek mi? bana göre olsa olsa hdp ile kuracakları bir koalisyonun büyük ortağı olabilirler. hdp dışında hiçbir parti bunlarla koalisyon filan kurmaz.
iktidar eşrafına göre tek partili iktidarın dolayısıyla istikrarın gereğiymiş. mecliste bu kadar sayıda milletvekili olmasının tek yolu budur demiyorlar da neymiş efendim istikrarmış. ahlaktan çoktan yoksun kalmış memleketin aynı paralelde uyguladığı seçim sistemidir.