Basligi uydurmak biraz zor oldu ama; seçilme yaşının (milletvekili, belediye başkanı, muhtar, ihtiyar meclisi üyesi) 18 e düşürülmesi sonucu yaşanacak büyük bir tehlike var.
Siyasetin tekrardan liseye girmesi !
Bugün seçilme yaşı 25 ancak kac tane 25 yasını Yen'i doldurmuş milletvekili var ? En genci cumhurbaşkanının torpilli damadı ve veliahtı olan prens Berat.
Fakat 18 yaş sınırı ayrı bir parantez istiyor kanaatimce. Çünkü 16-17 yasında çocuklar hiçbir zaman memnun olmaz hayatlarından. Bu isveç de bile böyledir. Eskiyle mevcut durumu karşılaştırma şansları yoktur ve mevcut durumun yerine hayallerindeki dünyayı getirmek isterler ve hep yenilik gerekir onlar icin. Bu da kafalarının çalısması anlamına gelir. Ancak problem kafalarının çalısması degil. Sen bir çocuğa '18 yasında istersen milletvekili olabilirsin böyle bir hakkın var' dersen, bugün AKP den rahatsız olan bir Atatürkçü olarak yetiştirilmiş çocukla, haberlerde izlediklerinden gaza gelip Kürtlerden nefret etmeye başlayan ve ülkü ocaklarında takılan bir çocuk sadece sidik yarısı ya da kavga icin degil, bu milletvekilliği teşviki ile daha aktif siyasete merak salarlar.
Biraz tarih bilgisi olanlar 68 kuşağını, devrimci liseliler örgütlerini bilirler. Evet beyinlerin çalısması önemli ancak 16 17 yasında çocukların beyinleri randımanlı çalışmıyor bu konularda biliyorsunuz. Ki siyaset önce üniversiteye sonra liseye girdiğinde ilk önce Deniz gezmiş ardından Erdal Eren siyasi suçlarla idam edildi.
Benim özetle anlatmak istediğim, siyasetin liselere geri dönmesi tamamen. Ben Atatürkçü MEB yayınları ve eğitim sistemi ile yetiştirildiğimde 17 yasında Atatürkçü, sonra bu dikte edilen Atatürkçülüğe bir tepki olarak 18 imde aile etkisiyle AKP li, üniversiteye gidip 'siyaset bilimi' kazandığımda 19 umda ülkücü, 20 mde Turancı, 22 yasımda ise Atatürk milliyetçisi oldum. Suan sorarsanız 24 yasındayım ve bir vatansever demokratım. Buradaki mesele benim fikirlerimin surekli değişmesi, çünkü bir arayış ya da etkileşim içindeyim, Yoksa yavşak değiliz. Ancak 16 yasında okuduğum suç ve ceza romanını suan okuduğumda daha anlayarak çeviriyorum sayfaları. Fark, olgunluk çağı kanımca.