Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto ettiği 15 yeni üniversiteye kurucu rektör atanmasına ilişkin kanunun Milli Eğitim Komisyonu'nda tekrardan görüşülmesi sırasında CHP Bursa Milletvekili Mustafa Özyurt'un sarfettiği ilginç sözlerdir.
"Cumhurbaşkanı insanı çağırıp iki tokat atmaz ki. Cumhurbaşkanı bu devletin başkanıdır. Gerekirse Parlamento'ya iki tokat atar. isterse çağırır vurur."
Cumhurbaşkanı'nı bilemeyiz ama, bu ülkede yaşayan 72 milyon insana tek tek sorsak, büyük çoğunluğu "hangi partiden olursa olsun şu milletvekillerine bir tokat da ben atmak isterim" der.
Abartılacak veya büyütülecek bir laf değildir.
tokat atmaz kardeşim, şöyleki: cumhurbaşkanı denilen şahıs yürütme görevini üstlenmiş üst düzey bir memurdur ve dokunalmazlık zırhı yoktur, ama milletvekillerinin dokunulmazlığı vardır ve daha el kaldırmadan kendinizi mahkemede bulursunuz bu cumhurbaşkanı da olsa. ha milletvekilleri hem de şuan ki meclisteki milletvekilleri tokatlanımalı mıdır? evet, hem de nasıl, ankara'dan brüksel'e kadar tokatlanası vekiller vardır aralarında.
başbakan, çiftçi'ye ananı da al git buradan derse, milletvekili de bu lafı kullanabilir. hele ki tokatı atacak olanın koskoca cumhurbaşkanı olduğunu düşünürsek.
başbakanın çiftçi ile diyalog fotoğrafları gözümün önüne geliyorda, bir dövmediği eksik kalmıştı.
--spoiler--
"Cumhurbaşkanı insanı çağırıp iki tokat atmaz ki. Cumhurbaşkanı bu devletin başkanıdır. Gerekirse Parlamento'ya iki tokat atar. isterse çağırır vurur."
--spoiler--
cumhurbaşkanı anayasa'ya aykırı bulduğu için bir yasayı veto etmiştir. bu da komisyonda tekrar görüşülürken muhtemelen beyhude artistlik yaparak sezer üzerinden siyaset yapan bir siyasetçinin sözleridir.
bir paragraf açmak istiyorum. bugün akp sempatizanları sezer'i sevmezler, çünkü sezer'in akp'ye karşı bir önyargı beslediğini düşünürler, ancak aynı sezer 57. hükümet'in de köşke yolladığı bir çok yasayı veto etmiştir... sezer'in anayasa kitapçığı fırlatmakla itham edilmesine ise gülüyorum. ahmet necdet sezer 19 şubat 2001 tarihindeki mgk toplantısı'nda dönemin başbakan'ı bülent ecevit'e anayasa fırlatmamıştır. bülent ecevit'in başında olduğu hükümetin anayasaya aykırı icraatlarda bulunmasını eleştirmiş ve "anayasayı bilmiyorsanız öğrenin" diyerek "masanın üzerinden kaydırarak" kendisine doğru anayasa kitabını göndermiştir. anayasa fırlatma diye bir şey söz konusu değildir. fırlattığınız cismin zeminle temasını kesersiniz. bülent ecevit de hüsamettin özkan ve bazı yandaşlarının gazına gelerek "bana anayasa fırlattı" demiştir. çünkü "fırlattı" dediğiniz anda olay daha büyük bir hal alıyor... akp'nin anayasaya aykırı, kadrolaşmaya yönelik gönderdiği yasaları veto ettiği için sezer suçlu ve her ne hikmetse suçlanırken "anayasa fırlatan adamdan ne beklenir" gibi bir cümle sarf ediliyor. yani amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek... bir anda ecevitten yana tutum takınılıyor. 2001 krizinin sorumlusu da anayasa kitapçığının masadan kaydırılarak bülent ecevit'e gönderilmesi değil, bizzat hükümetin başarısızlığı sonucu, ekonomimizin çok zayıf ve kırılgan olmasındandır. ekonomimizin o dönem kırılgan olmasını ecevit'in rutin sağlık kontrolleri için bile hastaneye gittiğnde borsanın düşmesini örnek gösterebiliriz.
ana konuya geri dönersem; mecliste birbirlerini yiyen milletvekilleri, birbirlerine yumruk sallarken, birbirlerine tokat atarken, sezer çıkmış bunlara iki tokat atmış çok mu? bilakis az bile...
delirirse sadece sezer degil herkes yapar. kitap atar, tekme atar, tokat attar hatta parmak bile atar. lakin sonuclari pek ic acici olmayacagi icin, az biraz degil cok fazla göt ister.
hem tokat atsa ne olur? e$eklik baki kalacagindan mutevellit beyhude atilmi$ bir tokat olarak tarihe gecer.
