başımızda bir tane bilinçli adam var yakında o da gidecek dedirten... kupürü kesip saklanılması şart olan haber... biraz daha sert olanı için (bkz: sezer in arinc in yüzüne tükürmesi)
birkaç hafta önce de cumhurbaşkanımız, ali babacan'ı paylamıştı. Çünkü türkiye cumhuriyeti'nin koskoca cumhurbaşkanı, almanya başbakanı ile görüşürken, babacan ikide bir araya girip "lütfen biraz çabuk olur musunuz, iftara yetişeceğiz" demekteydi. Bir, iki derken ayarı verdi sonunda tabii. Helal olsun. meclis başkanını laiklik karşıtı olduğunu bilmeyen yok.
milletin seçmiş olduğu bir vekile karşı içinde duyduğu kinle vatandaşına olan saygısını da açıkça belli ettiği, bakma cesaretini gösteremeyip bakamama eylemi için kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5339351.asp
öncelikle davet edilmeyen eşidir. ayrıca "cumhuriyet" fikrinden rahatsız olanlar cumhuriyet balosunda ne yapsın? orada üzüm şerbeti mi içsinler?
cumhurbaşkanı açık açık söylüyor. Gerçek dindar ile dini kullananları, safsatacıları halkımızın ayırması lazım diye. Sezer Dindar insanlara karşı değil. Ancak "herkes benim gibi islam kurallarıyla yaşamalı" diyen biri varsa işte o dindardan ziyade gericidir. Bu insanlar yüzyıllardır toplumda ikilik yaratmaktadır.
cumhurbaşkanı ise bu milletin en çok güvendiği kişi veya kurumlar anketlerinde her seferinde ordu ile beraber tavan yapmaktadır. Sezer'in cumhurbaşkanlığı süresinin dolmasını umutla bekleyenler, eğer siyasete atılırsa dumur olacağa benziyor. Keşke olsa ama siyaset pisliğine bulaşacak biri de değil.
ikiyüzlü olmadığı, samanaltından su yürüttüğünü sananları sevmediği, başımızdaki "seçilmiş"lerin nasıl ilkel bir oylama sistemi ile meclisi işgal ettiğini bildiği, bu nitelikte bir kişiye, böyle anlamlı bir törende içindeki hisleri anlatma biçimi için kaynak;
her şeyi bir kenara bırakırsak devlet ciddiyetini anlamadığını, saygı ve hoşgörü kavramlarından bihaber olduğunu, özgürlüğü "benim düşündüğüm kesinlikle doğrudur benden olmayandan nefret ederim" olarak algıladığı için düşmanına bile saygı gösteren, onların ölülerine anıt yaptıracak kadar yüce bir insan olan atatürk'ün muazzam halkçılık ve özgürlük anlayışına ne kadar ters bir anlayışa sahip olduğunu gösterdiği kaynak için: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5339351.asp
her şeyi bir kenara bırakırsak; atatürk'ün de zamanında hortlayan irtica, dini siyasete, ticarete ve hatta sekse alet etme fiili karşısında, ahmet necdet sezer kadar kibarca ayar vermediği bilinen bir gerçektir.
çoktan aşıldığı düşünülen bir çok konuyu hortlatan, hergün önümüze sürüp kanıksamamızı sağlayacaklarını sanan, karnın yumuşak yerini yoklayan kişilere "bakamaması" ancak midesi bulandığı için olabilir.
bilinen gerçekler kaynak verilerek ispatlanır. atatürk'ün dini kendi çıkarlarına alet eden sahte şeyhlere askeri önlemler alarak karşı çıktığı tarihsel gerçeklerle bilinir ama atatürk'ün beş vakit namaz kılan kazım karabekir paşaya da sonsuz güveni olduğu da bilinir. atatürk islam düşmanı veya din düşmanı değildi atatürk yobazlığa, her türlü saçma sapan dogmaya karşıydı ve insanım diyen herkesin böyle olmasını isterdi, yobazlığa karşı olmak islama karşı olmak değildi. atatürk bunu böyle öğretti cumhuriyeti emanet ettiği gençliğe, ama bazısı bunu başka yerlerinden anladı. ben bundan nefret ediyorum işte. ben sağcısının da solcusunun da "ben doğruyum o zaman onlar yanlış, onlardan nefret etmeliyim" anlayışını hazmedemiyorum. ve bazı kendini bilmez densizlerin çıkıp en doğru kendisiymiş gibi davranması içime sinmiyor, sinse de üstüm o zaman bok kokuyor.
halkı müslüman olduğu için onu aşağılayan bir devlet adamı atatürkçü olamaz, bunun hiçbir mümkünatı olamaz, ve bu adamlar devlet yönetiyorsa ben kendimden utanıyorum, bu anlayışı yetiştiren eğitim sisteminde okumuş olmaktan utanıyorum. insana insan olduğu için değer veremeyen, yüce önderinin düşmanının bile elini sıkması, milletini esir etmeye gelmiş düşman askerlerinin cesetlerine anıt yaptırması gibi yüce değerlerin binde birini bile öğrenememiş bir anlayışın yönetici olmasından utanıyorum. ama onlardan ben nefret etmiyorum, çünkü insan nefret edilecek bir şey değil, bunu biliyorum.
halkını hiç bir nedenden dolayı aşağılamayan, bilakis yücelten cumhurbaşkanımızın cumhuriyet bayramı resepsiyonunda gösterdiği tavırdır.
asıl utanılması gereken, ata'ya hakaret edenlerin dahi yönetimde olmasıdır. bu ülkede işleyen eksik demokrasi düzenidir. sen al oyların üçte birini, kap mecliste dörtte üç çoğunluğu, koy meclis başkanlığına da içinden birini, sonra tek parti iktidarıyım diye rejimin altını oymaya çalış, kimse de buna ses çıkarmasın. nerde öyle memleket?
her içinde yapış yapış bok kokan, aslında her iki tarafında kimin ne istediğini, ne yapmak istediğini bildiği, hiç bir zaman içinde olmak istemediğim kısır kavgaların oluşumuna katkı sağladığı eylem.
ha daha tiksinci, nefret edilesi, kusulası bölümü ise kavganın sonunda bilinen taraf tarafından gelen tribünlere oynandığı açık olan savunmamsıdır.
* onlar da bizim gibi türk vatandaşı (lan ben değil demedim ki, yalnızca senin gibi düşünmüyorum)
* senin yüzüne tükürürüm ama insansın işte. seviyorum seni (ay yirim seni sevgi pıtırcığı populist)
* atatürk yaşıyor olsa asıl sizin çükünüzü keserdi (sadece sağ olsaydı konusunda hemfikirim, ama kimin pipisi kısalır bilemem)
not: yüzüne bakamaması gibi güdümlü başlık için diyeceğim son not. resimlere dikkatli bakın. at gözlüğünü çıkardıktan sonra aslında baktığını göreceksiniz. bırakında ne kadar ve ne şekilde bakacağına kendisi karar versin.
her iki tarafın da samimiyetsizlik örneği gösterdiği kısır döngünün devamına bu saygısızlığı destekleyenlerin ve bizzat bu eylemi gerçekleştiren cumhurbaşkanımızın katkıda bulnduğu şeydir. nasıl devam etmesin ki, adam köpek muamelesinde bulunuyor muhatabına, onun yandaşları da bravoo süperdin diyor, çünkü o derece bir köle zihniyetindeki bunlar yapılan yanlışı bile doğru olarak görüyorlar.
sonra bu köpek muamalesi gören başa geçecek, o da aynı şeyi bu sefer bunu ona yapanlara yapacak, bu sefer de onun köleleri ona bravo çekecek. ve bu kendisini tek doğru sanan bok kokulular yüzünden kısır döngü devam edecek, bir taraf kendisi gibi düşünmeyenlerden hep nefret edecek, kimse birbirini anlamaya çalışmadan duydğu ezberlidiği gibi insanları yargılamaya devam edecek ve kendisini en objektif insan sanacak. bu kavga sizin gibi bok zihniyetler (ikinizi de söylüyorum, sağı solu sikeyim) yüzünden hiç bitmeyecek, hep birbirinizden nefret edeceksiniz bravo size, ve her başınız sıkıştığından -ruhu şad olsun- atatürk'e sarılıp onu kullanacaksınız, o barışı sağlamaya çalıştıkça siz yangına körükle gideceksiniz, tiksiniyorum sizden ama saygı duyuyorum. benim gibiler sayesinde varsınız halen.
* onlar da bizim gibi türk vatandaşı (lan ben değil demedim ki, yanlızca senin gibi düşünmüyorum)///ben de sen demedin demedim ama senin bunu görmemen kendi vatandaşını dışlaman, işte sorun bu. beni bile anlamıyorsun.///
* senin yüzüne tükürürüm ama insansın işte. seviyorum seni (ay yirim seni sevgi pıtırcığı populist)///kimsenin yüzüne tükürmeme erdemini göstermektir fazilet, beni bunu yaptığımı iddaa edecek kadar kendinden geçmiş ve at gözlüğüyle bakıyorsun dünyaya ve huzur olması için kendinden feragat edebilip, biraz olsun sukunetle bakabilme yetisine sahip olamayacak kadar nefret dolusun.///
* atatürk yaşıyor olsa asıl sizin çükünüzü keserdi (sadece sağ olsaydı konusunda hemfikirim, ama kimin pipisi kısalır bilemem)///ikiniz de görürdünüz işte o zaman///
aldığı borcu ödeyememiş sezer durumu.. ya gidin saçmalamayın arınç kim oluyo da yüzüne bakamıyormuş, sezer istese ona öyle bir bakar da; adam biliyor ki kargaları kovalamak kartala itibar kazandırmaz...
bundan bir kaç ay evvel almanya'da, büyükelçimiz karının biri istedi diye halkın önünde başbakandan fırça yemedi mi? o zaman nerdeydiniz? yok bürokrat bürokrat'a bunu yapar mıymış? hade len.. öyle bir yapar ki!!
insan sevmediği bir insanın suratına bakmak zorunda mıdır? fikir ayrılığı olan iki insanın birbirini sevmemesi kadar doğal bir olay olabilir mi?
"ahmet necdet sezer'le son cumhuriyet resepsiyonu yaşasın" çığırtganlıkları yapan adam, bence kendisiyle tokalaşıldığı için bile onore olması lazım.
"geleceğiz, gelişimiz kanlı mı olacak kansız mı?" diyen bir oluşumun içinde ki bir adama, iyi gene cumhurbaşkanımız elini uzatmıştır.
yine "bize oy vermeyen cennete gidemez" diyen de aynı oluşum değil midir?
not: bu not, cumhurbaşkanını solculuk/sağcılık ile itham edenlere; unutulmamalıdır ki, aynı cumhurbaşkanı anayasayı öğrenmesi için sol parti lideri ecevit'e anayasa kitabını fırlatmıştır. cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer, tamamen laik ve hukuku uygulayan bir insandır. sağcı, solcu ayırımı yapmamaktadır.
türk milleti olarak aslında fikir yapıları olarak ne kadar zıt durursak duralım, aslında kaynakta ne kadar birbirimize benzediğimizi gösteren olay. öyle ki, ne olursa olsun yapılmaması gereken bir olayı savunmaya kalkabiliyor insanlarımız. şeyhini eleştirilmez, onun her yaptığını doğru bulan insanlar gibi laik duruşundan dolayı her eylemi, her davranışı kutsallaştırılan ve eleştiri sınırları dışında tutulan bir insanı da eleştiremeyen insanlarımız var, ne mutlu bize ki 83. yılında demokratik olmasını beklediğimiz cumhuriyetimiz işte bu gençlere emanet.
insanları azarlamaya alışmış, bir mevkiye gelmiş ama onu içine sindirememiş, her daim kompleksleriyle hareket eden bir cumhurbaşkanımızın olması sonucu ortaya çıkmış insanlık dışı davranıştır. bulunulan mevki küsme hakkını insana vermez. o mevkide olduğun zaman kaynaştırıcı olacaksın. kişisel kompleks yeri değildir orası. zaten -laiklik uğruna özgürlükler de kısıtlanmalı- diyen cumhurbaşkanı iyice tökezlemeye başlamıştır. milleti temsil eden tbmm'dir. onu temsil eden de meclis başkanıdır. meclis başkanının yüzüne bakmayan adam türk milletinin yüzüne bakmamış olur. bakmadı zaten 6 yıl boyunca. elinde kağıtlarla bişeyler okudu sadece.
necdet sezer'i savunanlar at gözlüğü takmış, türban üzerinden siyeset yapanları rejim için tehlike, ülkenin ekonomik, siyasi, global hiçbir sorunu yokmuş gibi dini gündem yapan politikacıları sığ, her sıkıştığında "atatürk olsaydı" diyen içten pazarlıklı yobaz (ve kesinlikle dravdan laik öküz) kesimi ilerleme için sakıncalı buluyor.
nazarımda en jakoben atatürkçülük bu iken, "sezer'in arınç'ın yüzüne bakamaması" (ki bakmıştır) gibi, ne için açıldığı belli olan bir başlık için sadece sağ elimi kullanarak yazdıklarıma acıyorum.
2 farklı düşünce, birisi siyah diyor, birisi beyaz ve bu konuda anlaşabilmek için birisinin bazı şeylerden feragat etmesi gerektiği kesin.
ve sezer tarafında feragat edilebilmesi mümkün olan herşey anayasaca kısıtlı.
ama oradan bir sevgi pıtırcığı çıkıyor "birbirinizi sevin, fikirlerinize saygı gösterin" gibi ucuz bir populizm ile kavgayı ayıran abiyi oynuyor.
hiç bir zaman "ben onu dinlemem, onlar öküz" demedim ki. evet dinliyorum onları. bana battıkları yerde bende konuşuyorum, isterlerse onlar da beni dinliyor.
ama bırak da ben karar vereyim onları sevip sevmeyeceğime. gördüğüm zaman selam verip vermeyeceğime.
nasıl birilerine dolmuş şöförünün arkadaşına sarkması batıp ana avrat dümdüz küfür ederken "sevin birbirinizi, aslında konuşarak anlaşabilirsiniz" gibi hödükçe yaklaşılmayacağını biliyosam, şimdiye kadar aldığım eğitime ve yaşadıklarıma dayanarak bir kesimi "siyasi" olarak rakip görmenin hak olduğunu da biliyorum.
anlaşamadığımız konu da burda başlıyor. ben bu konu hakkındaki düşünce tayfının en solundayım, sen en sağında.
sanki konunun dışındaymış, mahalle kavgası ayırmaya gelmiş abiyi oynamaya gerek yok.
sezer'in bakmaması veya bakamaması her ne olursa olsun farketmez. ortada bir sorun varsa bunu böyle çocukça bir tepki vermek cumhurbaşkanına yakışmaz ve yakışmadı. sorun bülent arınç isminin cumhurbaşkanlığı için geçmesi midir o da bilinmez ama tepki böyle verilmez. verilmemeli..
şimdi bu olayı savunan köle zihniyetin anlayamadığı şey şu. durun baştan başlayalım da en basit bir konuyu bile onlarca yazıda anlamayan bu kıt bakış açısı bu kez tane tane anlatılan olayı anlasın.
farklı örneklerle renklendirelim ortamı, şenlenelim.
imam osurursa cemaat sıçar derler. o yüzden imam bu konuda çok hassas davranmalıdır. imamın da osurmaya hakkı vardır, niye olmasın ama o osurunca arkasındaki cemaat daha beter bir şekilde sıçacaktır ve her yer bok olacak bok kokacaktır. imamın osurmaya hakkı olsa bile bunu yapmaması gerekir, çünkü o imamdır.
kitleleri etkileyebilecek insanlar davranışlarında her zaman ölçülü olmak zorundadır. sen bir ülkenin cumhurbaşkanı isen bu fevri olaydan etkilenebilecek ve daha aşırı şeyler yapabilecek olaylardan kaçınmak zorundasın. çünkü sen bu davranışınla halkı din, dil, ırk, renk ayrımı olarak gözetmeksizin korumaya and içtiğin ilkeye ihanet ediyorsun ve ayrımcılık yaratıyorsun. senin peşinden koşacaklar senin yaptıklarının daha aşırısıyla karşılık verecektir. ve toplumsal infialler, linçler hep önderlerin densizliklerinden ve bu köle zihniyetin bir türlü at gözlüğün çıkartamamasından dolayı olmuştur.
basiretsiz olarak açıklanan da dini siyasete alet edenlere karşı çıkmak mı batıyor size deniyor. hayır bu batmıyor, lafı götünden anlamak deyimini radyodan sıradaki parçayla hepinizin bir tarafına armağan ediyorum çünkü bahsedilen yobazlık düşmanlığını kötü bulmak değil, islam düşmanlığını kötü bulmak, birilerinin namaz kılmasının birilerine batması, birilerinin ibadet etmesinin birilireni batması. sevgi pıtırcığı diyorsun, ben dini ritüelleri yerine getirmeyen birisi olabilir ama bu benim islam düşmanı olmamı gerektirmez, ama iş öyle bir boyuta getiriliyor ki, hep bu anlayışsızlık hep bu tek taraftan olaya bakma işi yüzünden, olay yobazlığa olması gereken düşmanlıktan çıkıyor islam düşmanlığına dönüşüyor, e be angut senin bu yaptığın da zaten yobazlık, taasssupa giren her şey ister islami olsun ister islami olmasın yobazlıktır, sen yobazın allahısın zaten, ve halen bıdı bıdı ediyorsun.
"ben istemediğim adama selam vermek zorunda değilim." değilsin evet ama onu aşağılama hakkını kimse sana vermiyor, güç başkasının elinde olduğu zaman sana aynı davranışı layık görecek olan zihniyete de hiçbir şey diyemezsin sen bu durumda, çünkü senin tutumunla paralellik gösteriyor bu durumda onun seni aşağılaması, yani bir nevi o nefret ettiğin aşşağıladığın kişi senin en yakın dostun, sen de yobazsın o da yobaz. ve eğer sen cumhurbaşkanıysan toplumsal infiale yol açacak bir davranışta bulunamazsın, bunu yapamazsın, beni temsil ediyorsan ben izin vermiyorum. pıtırcık mı diyorsun ne diyorsan de ama benim yaşadığım ülkede huzursuzluk çıkarmana sana ve beni pıtırcık olarak gören tüm hainlere izin vermiyorum.
işte bu zihniyettir ki; darbelerden yana oldu, idamdan yana oldu, insanlık namına olabilecek her şeyden uzak durdu ve bana pıtırcık diyor, neden çünkü ben huzur istiyorum, farklı görüşleri bile olsa, insanlar bu görüşleri tartışsa bile huzur içinde birbirlerini öldürmeye kalkışmadan tartışsın istiyorum. ama size göre hava hoş, alın elinize kendi görüşünüzde olmayan herkesi öldürün, işte gerçek savaşınız bu olmalı. tebrikler hepinize, bir alkış da benden tüm eli kanlı demokratlara.