müzikten anlayan insanların, müziğin gelişmesi için çalışan insanların, saygın, seçkin üst kişilerin hep bir ağızdan bağırarak söylediği benimde pek haklı bulduğum önerme.
yuvarlak masanın etrafında dört arkadaş ders notlarını kenara itip, adam başı 30 nohut ile poker oynuyorduk. tak oradan sezen aksu çalsın dedi sadi. diğer eleman sufle yaptı başladı sezen çalmaya.
ilk başlarda herkes melodiye dalmıştı ama melodi bombok gidiyordu. alt yapı olmayan sıradan, hatta sıradan bile olmayan parçalardı. peki neden bu kadar kişi seviyordu bu parçaları. yanılıyormuyum diye tereddüte düştüm ki. arkadaşların hep bir ağızdan şarkı sözlerini söylediğini gördüm. o anda kanaat getirdim. hakikatten kadın güzel şarkı sözleri yazıyor. ama melodi, müzik namına hiç bir şey yapmıyor. türk müziğinin ilerlemesine yardımcı olmuyor hatta geri götürüyor. ne kadar reçmeci overlokçu varsa sezen aksu, doğuş, güllü dinliyor zaten.
netice itibari ile bu arkadaşlarla pokeri kafalarına verirken tespitimi yaptım. sezen aksu sadece söz yazsın. melodileri peş para etmez.
sezen aksu dinlemekten hosnut olmayan yazar cumlesi.
basligi acan arkadasin tepki almayi sevdigi icin yazabilecegi cumle.
ictigi kayisi hosafindan da verim alamayacak sahis cumlesi.
son olarak burak kut'un kıytırık parçası rompe inin sözlerini yazan kilolu çirkin bağyan.
evvelden yaptığı müziğin beş para etmediğinden bahsederdim. çok yanılmışım babuş çok. kadın yaşlandıkça söz de yazamıyor. rompe nedir kardeşim, saçmalamanın zirvesinde, sezen aksu sadece söz yazsın dedik nazar mı deydi nedir? netice itibari ile minik hacı murat kuşuna iki çift var.
sevgili hacı murat!
şu saatten sonra sözde yazma!