"Uyum yasalarını kabul ederken gösterdiğimiz hassasiyeti, uygulamada göstermiyoruz. Kadın hakları, çocuk hakları, engelli hakları, hayvan hakları ve çevre hakları bir türlü hayata geçmiyor" açıklaması ile "türkiye'nin beş ayıbı" na vurgu yapan bir manşetle çıkmıştır..
en azından önceki örnekte olduğu gibi bir sanatçı ve entelektüel birikimden uzak, tamamıyla kişisel hesaplar ve kötü duruma düşen imajını kurtarmak için büyük ustaları kullanmak yerine, halkı ve canlı varlıkların tamamına ve yaşadığımız ülkeye ya ait sorunları gündeme getirmiş, kendine yakışanı yapmıştır. ayrıca "gülümse" başlıklı yazısında, çok güzel alıntılar yapmış ve haberleştirdiği konuları doğru noktalarda somut örnekler vererek tam anlamıyla dolu dolu bir makaleye dönüştürmüştür. kendi adıma, pek önemsenmeyen tamamı ile yaşama ait sorunlarımızı gündeme getirmesinden dolayı teşekkürediyor ve bundan sonraki zat-ı muhteremlere örnek olmasını diliyorum. ayrıca bu olanağın kendisine verilmesini sağlayan "sezen aksu" dan ikinci kişi gibi bahsedip, kendisini "Yurttaş Sezen" olarak adlandırması ve mütevaziliği bir gülümse katmıştır sabaha..*
aydın doğan'ın radikalinden farkı ne olacaktır? hiç! meselâ yazmayacaktır, aydın doğan ve kankilerinin vurgunlarını. ama nedir, çoluk çocuğa eğlence olsun, "aa sezen aksuuu, pırraavuuu..." desinler, oyalansın, oynatsınlar...
geçen hafta orhan pamuk a genel yayın yönetmenliği yaptıran radikal ın bu hafta ki düşüncesi. show tv deki pazar magazin programı gibi her pazar bir ünlü ismet berkan ın yerini alıyor, bu hafta ki şanslı kişi olan sezen aksu dan beklentimiz büyük.
tamamen ticari amaç kokusu olan bir taktik gibi görünen olay. zira satış rakamlarını yükseltmek için halkın bu şekilde ilgisi toplamaya çalışıyorlar gibi duruyo. düşünsenize türkiyede ki sezen hayranlarının yarısı alsa o günkü gazeteyi adamlar ihya olur zaten. bu fikri üreten beyin gerçekten takdire şayan.