Ah ne kahraman ne cesur ne güzel çocuklardık
Her yeni günü ümitle nasıl kucaklardık.
Ah kaldırımlar biliyor bir devir muhteşemdik
Güz güneşinden hüzünlü, ilk yazdan şendik.
Hem utangaç hem hevesli Mektepli sevgililerdik
Pek kırılgan pek acemi bir söyler bin gülerdik.
Bekle, sıcacık bir haziran sabahında
Bekle, ısıtıp sol yanını yatağında
Telli turnalar gibi çifte kumrular gibi
Sarışıp bir sedir ağacı gölgesinde
Baharı selamlayıp iki çift kelamlayıp
Gamsız günler geceler demlerinde
Biz gülleri severdik dikenleriyle
Koklardık kanayana dek ellerimiz
Gül dikensiz olurmu ah etmezdik
Bekle bekle hiç pes edermiyiz
Bir nasihat gibi bu sancılı hasret
Miyadını doldurup biter bir gün
Karanlık aydınlığa kavuşur elbet
Siz o gün bayramı kutlamayı görün.
not: "beklemek" kavramı ancak bu kadar güzel ve özel anlatılabilirdi.