seyyid mahmud hayrani

entry7 galeri0
    1.
  1. anadolu'nun kurucu babalarındandır. akşehir'de mevlana zamanında yaşamış büyük bir erendir. bazıları onun nasreddin hoca ile aynı kişi olduğunu düşünür. bazılarına göre, nasreddin hoca da onun talebesidir. mevlana ile kıssaları vardır. sarı saltuk'u yetiştirmiştir.

    akşehir'e dersim yöresinden göç eden türkmenlerden olduğu kabul edilir. soner yalçın, kılıçdaroğlu'nun soyunu da ona bağlamış ve akraba olduklarını iddia etmiştir. tabii, doğruluğu hakkında bir şey söyleyebilmek zor...
    0 ...
  2. 2.
  3. kureyşan aşireti mensubudur. anadolu'nun kurucu babaları (ne demekse) arasında ne cevherler varmış diye sordurur insana. horasan menşeli bir aileden olmakla beraber türkmen demek konuyu saptırmak olur. ayrıca adı çevresinde kurulan hem mevlevi , hem de hacı bektaş'ın kankası olduğu iddia edilmektekir ki , konuya az biraz vakıf herkese şaka gibi gelir.
    0 ...
  4. 3.
  5. dersim'den akşehir'e göçmemiştir, horasan'dan akşehir'e göçmüş ve orada ölmüştür.

    bilinen oğullarından düzgün baba, siyasi sebeplerden dolayı dersim bölgesine yerleşmiştir. soyundan gelenler tunceli ve erzincan'da yaşarlar.
    0 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. mevlevi ve bektaşilerin tarih boyunca felsefede hep aynı düsturları savunmalarından mütevellit yaşadığı 13.yüzyıl boyunca mevlevi, ahi ve bektaşi tekkelerinde aydınlanıp başkalarını da aydınlattığını aynı anda bu üç islami kuruma bağlı olduğunu söyleyebiliriz. oğlu düzgün baba dersimdeki zaza-kızılbaş inancı için çok önemlidir. torunu Hızır Bey(1407–1459) istanbul'un ilk kadısıydı ve kadıköy ismi buradan geliyordu. yine seyyid mahmut hayrani'nin torunlarından hızır bey'in oğlu olan hoca sinan paşa 1477-1478 yılları arasında sadrazamlık dahi yapacaktı.
    0 ...
  9. 6.
  10. anadolu'nun kurucu babalarından bir baba eren... akşehirlidir. mevlânâ'nın çağdaşı, sarı saltuk'un şeyhidir. dersimli türkmen aşiretlerinden gelmiş olduğundan, aleviler arasında da ismi bilinir ve sevilir. hatta soner yalçın'ın kılıçdaroğlu'nun soyuna ilişkin ünlü araştırmasında bu akşehir alakasından söz edilmiş ve seyyid mahmud hayrani ismi zikredilmişti.

    seyyid mahmud hayranî, modern araştırmacıların üzerinde çok az durduğu bir isimdir. klasik kaynaklarda -gölpınarlı'nın aktardığına göre- mevlana ile arasında şöyle bir anekdot geçer:

    mevlana, uzun bir seferden dönen akşehirli sinanüddin'e, "sefer ettin, hiçbir erle buluşabildin mi, seydi mahmud’u nasıl gördün?” diye sorar. siaüddin de, "tilki gibi" der ve ilave eder: “saç-baş darmadağın, topraklar üstünde oturmuş, sizin tertemiz âleminize göz yummuş”. mevlânâ acı acı gülümser, hiçbir söz söylemez. sinanüddin akşehir’e dönünce, seyyid mahmud hayrani'nin karşısına çıkar. o, mevlânâ huzurunda edilen şikâyeti kulağıyla duymuşçasına, “mevlânâ gibi hür erlerin padişahı olan bir zâtın zamanında tilki gibi bulunmaktan şeref duyarım” der. sinanüddin tekrar konya’ya dönünce, mevlânâ, “âlemde gönlü uyanık kişiler çoktur” buyurur ve “her delilikten kurtuluş vardır - fakat oy mecnun, sana kurtuluş yok” meâlindeki arapça beyiti okur. sinanüddin, sözün söylenişindeki heybetten, elini ayağını bilmez hale gelip dağlara düştüğünü ve bir yıl müddetince kendine gelemediğini belirtir.

    bir başka seferinde mevlana, çarşı pazar dolaşırken, tilki satan bir türkmen'in "digu, dilgu" diye bağırdığını duyar. bunun üzerine vecde gelir ve farsça "dil ku?" yani, "gönül nerede?" sözünü tekrar etmeye başlar. bu vecd halinin de, "tilki suretinde" diye tasvir edilen seyyid mahmud hayrani'ye olan sevgisinden bir nişane olduğu düşünülebilir.

    seyyid mahmud hayrani'nin sarı saltuk'a berat vermesi ve onu kırım ve dobruca yörelerine irşad ve fetih için göndermesine ilişkin kıssalar meşhurdur. fakat bunun yanında asıl gölgede kalan konu, seyyid mahmud hayrani'nin nasreddin hoca ile ilgisidir. bazı tahminlere göre, nasreddin hoca, akşehir'de seyyid mahmud hayrani'nin talebesidir; bazı tahminlere göre ise ta kendisi...
    1 ...
  11. 7.
  12. Yıldırım Beyazıt'ın Seyyid Mahmud Hayrani Türbesi'ne gömülmesi, Seyyid Mahmud Hayrani'nin ona karşı duyduğu büyük hayranlıktan dolayı olduğu düşünülmektedir. Seyyid Mahmud Hayrani, dönemin tanınmış bir tasavvufçu ve dini lideriydi ve Yıldırım Beyazıt'ı dini ve manevi liderlik açısından değerli bulmuş olabilir. Bu nedenle, Yıldırım Beyazıt'ın vefatından sonra ona saygı göstermek amacıyla bu türbe tercih edilmiş olabilir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük