seyyar satıcıların anlaşılmaz aksanları

entry32 galeri0 video1
    32.
  1. 31.
  2. 30.
  3. şehrin en kalabalık caddesinde özel bir yeri vardır bu seyyar satıcının.
    ierevelazım! ierevelazım!
    (bkz: her eve lazım)
    0 ...
  4. 29.
  5. demir alyoo demirciiiii: demir alıyorum, demirciyim.
    0 ...
  6. 28.
  7. ayakkabıcı birinden duymanın gerçekten anlaşılmaz geldiği bir sıfat tamlaması için:
    altı kağğğğğğt altı kaağğğğğtt
    0 ...
  8. 27.
  9. neeeeaaaylancuuuuuu leğenler, govalar, neayloncu geldiiiiiiiiii.

    sesi sanki burnunda et varmış gibiydi küçükken çok korkuyordum nayloncu diye ses veren adamdan.
    0 ...
  10. 26.
  11. [

    en yi örneklerden biridir sanırım.
    1 ...
  12. 25.
  13. eskiler alınır hanım...

    hamsskiler alınır....
    1 ...
  14. 24.
  15. saaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaağnnnnnnnnnncı geğğldı.
    0 ...
  16. 23.
  17. - baaadiiieeemmmm!

    badem: salatalık satıyor (hıyar)
    0 ...
  18. 22.
  19. 21.
  20. simiiiiiiiiiiiiiiiistiiiiinn : simit isteyen?
    3 ...
  21. 20.
  22. aynı durumun kebapçı, dürümcü, dönercilerin için de geçerli olduğu durumdur.
    şimdiye kadar hiç normal istanbul aksanı ile bağıran satıcı-dürümcü görmedim şahsen.
    örn:
    -bıyröööön, bıyrööön...(buyrun demeye çalışıyor)
    +ıscak ıscak poççaaaa(sıcak poğaça demeye çalışıyor)
    -üççilo beççüze(üç kilo beş yüze demeye çalışıyor)
    +ssskiciiii(eskici demeye çalışıyor ama küfür edip etmediği meçhul)
    velhasıl: nasıl ki doktor yazısını okumak zorsa; bunları anlamak da bir hayli zordur.
    2 ...
  23. 19.
  24. 18.
  25. boğcağlaaaaaaaaarr sozunu duydugumda ilk 1 sene hep bohcaci sanmistim, sonra bir gun yine duydum ve dusundum "oolm ne isi var bohcacinin sizin sokakta, hem bohcaci mi kalmis artik." dedim kendime, hemen balkona ciktim ve 1 sene sonra gercegi ogrendim. bagiran kisi seyyar bir poğaçacıymış. hep gulerim hatirlayip.*
    1 ...
  26. 17.
  27. geçenlerde eminönünde çakmak satan bi amcaya rastladım konuşma şu şekilde ;
    amca : merhaba evladım almak ister misin ?
    ben : ee-evet ,tabi , şeyy , hı :S
    amca : bak evladım çakmaklar şu kadar bu bu kadar v.s v.s
    ben : amcacım senin asıl mesleğin ne , ne kadar güzel bir türkçeniz var böyle .
    amca : emekli öğretmenim evladım .
    ben : peki :/
    1 ...
  28. 16.
  29. bir mülyön, bir mülyön, ne alırsan bir mülyön.
    1 ...
  30. 15.
  31. patiteeeeaaaaeeess suvaaaağğnn gibidir.
    0 ...
  32. 14.
  33. isviçreli bilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre buna sebep olan şey söyledikleri son hecenin git gide tuhaflaşması. eskiciyeaa, çiçekçiyeaaa, simit viyaarrr, abla selpak bi milyeayyn vs.. son hecenin değişmesi şöyle oluyor. "çiçekçii, çiçekçee, çiçekçeaa, çiçekçeyaa. çiçekçeyeah, peace up! a town down! yeah yeah yeah." ve bu konuşma günlük yaşamlarına da bulaşmış durumda. bilim adamları acilen terapiye ihtiyaç duyduklarını yoksa gün geçtikçe daha kötü bir duruma geleceklerini söylüyor. bu son hecelerdeki değişimin diğer hecelere sıçraması durumunda hiç kimseyle anlaşamayacaklarını ve bu durumun onları toplum içinde yalnızlığa iteceğini söylüyorlar.
    0 ...
  34. 13.
  35. çakı çakmak altı tarak beş metre don lastiği bi milyon...
    1 ...
  36. 12.
  37. - her göte donn bi milyonnn!
    2 ...
  38. 11.
  39. 10.
  40. adamın önünde domates, domatesin üzerinde de fiyatı mevcuttur. burada maksat anlaşılmak değil dikkat çekmektir.
    1 ...
  41. 9.
  42. terlikçeeeeeeevterliklerisokakterliklerivaaaar : terklikçi! ev terlikleri, sokak terlikleri var.
    1 ...
  43. 8.
  44. yazmadan rahat edemeyeceğim.
    izmir'de doğulu bir seyyarın ağzından: geldiii pohlu midyeaaa geldiii
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük