zaman zaman uzun yürüyüşlere çıkarım. ta tunus caddesi'nden başlar, kennedy, nenehatun, esat'ın ismi b harfiyle başlayan uzun sokakları, bağlar, seyran, kolej, hacettepe, samanpazarı, ulus diye uzanan bir hat. başlangıç ve bitiş noktaları otobüsle 10 dakika civarında katedilebilir. ama ben hep yürümeyi seçerim. seyranbağları'nda betonarme yerleşmelerin bittiği, gecekonduların bulunduğu çöküntü alanının başında seyir terası gibi bir nokta bulunur. 50. yıl parkı, akdere, topraklık, incesu caddesi, 96'lar apartmanı, kale, hemen hemen tüm yenimahalle görüş mesafesindedir. bilmeyen gözlere çirkin yapılardan başka bir şey ifade etmez o "seyran caddesi" üstündeki seyir noktasından şehri izlemek. ama anılar varsa ayrılmak istemezsin. o yüksek noktadan aşağıdaki gecekondulardaki hayatı izlersin, eline yarım ekmek verilip kıçına hafifçe vurulup abilerinin ablalarının oyuna dahil olmak için koşan 3-4 yaşındaki bebeleri izlersin, gökte uçan uçakların nereden nereye gittiklerini düşünürsün (belki dubai'den st. petersburg'a giden victoria secrets modellerinden biriyle buluşur bakışmalarınız) ve daha binbir türlü düşünce. yalnız kalmak için çok güzel bir yerdir fikrimce.
Zırt pırt elektrik kesilen semt. Ulan 1,5 senedir oturuyorum bu semtte, her ay mutlaka 2-3 kere gidiyor elektrik. Ne sikimsonik bi sistemi var anlamadım. 5 sene dikmende oturdum en fazla 2 kere kesilmiştir elektrik.
Normalde bu kadar sinirlenmezdim ama, oynadığım oyunda geliştirdiğim şeyler giderse (zira internet üzerinden oynanıyor), ankaradaki tüm trafoları melih amcaya sokarım (melih Gökçek sakın üstüne alınıp bana dava açmasın, üst kattaki melih amcadan bahsediyorum. Yoksa yüce devletlumuz melih bey hakkında hiçbir fantezim bulunmamaktadır).
ankaranın en makul semtlerindendir. ne fazla varoş,ne fazla lüks. merkeze yakınlığı dolayısıyla fazlasıyla sevilir.komşuluk da ölmemiştir bu semtte.her an elinde börekle alt kattaki teyze kapınızı çalabilir.