bugün
- kendini bir görsel ile anlat19
- xdearm10
- jose mourinho34
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali8
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak9
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein14
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- meral akşener17
- bursa9
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- gideon reid morgan jj9
- anın görüntüsü13
- icardi190555
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel22
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal22
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- peygamberlerin yahudi olması9
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
kürt ve peygamber soyundan olduğu iddialarını görünce (bkz: hz muhammed aslında kürttü) diye başlık açılmış mı diye 2 defa kontrol etmeme neden olan şahsiyet.
(bkz: kahraman ilan etmek için adam aramak) bizim ülkeye has olsa gerek.
zamanın toprak ağası emperyalizme karşı savaşmışmış. peh peh.
(bkz: kahraman ilan etmek için adam aramak) bizim ülkeye has olsa gerek.
zamanın toprak ağası emperyalizme karşı savaşmışmış. peh peh.
toprak ağasıdır. dersim içindeki gücünü kaybetmemek adına yeni devlet yapısına isyan etmiştir. osmanlı da raporlarda kalan müdahale bu sefer yapılmış ve nispeten diğer doğu ve güney doğu anadolu illerine göre aşiret düzenin en sağlam kırıldığı yer dersim olmuştur. başı olduğu isyanın kürtlükle alakası yoktur. adam benim gücüm üstüne güç olmaz diyor. ha bunun çıkardığı isyanı bastıracağım diye devlet ipin ucunu kaçırmış ve ağır katliamlar yapmıştır ve lakin bu yine de rıza'yı haklı çıkarmaz. tek ağır nokta oğlunun yaşının mahkeme kararıyla büyütülüp idam edilmesi ve bununda babasının gözü önünde yapılmasıdır. düşünsenize oğlunuzun ipte sallandığını gördükten sonra sizi idam ediyorlar.
https://www.facebook.com/...35875816556857&type=1
akşam akşam kahkaha atmama neden olan vatan haini.
akşam akşam kahkaha atmama neden olan vatan haini.
"Ben sizin yalanlarınızla ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun."
diyerek, hükümete yüzyılın ayarını çakmış direnişçi.
diyerek, hükümete yüzyılın ayarını çakmış direnişçi.
Fötr şapka takıp şalvar giyen dönemine göre tarz bir adam.
Osmanlıyla ittifak yapıp ruslarla savaşmıştır.
feodal gericiliğin sakallı ucubesi.
Dersim isyanı'nın liderlerinden biridir.
Cihan harbinde Ruslara karşı savaştı. Kaynak diye soranlara gidin halkı dinleyin diyorum. Ha ağa mı? Evet. Güç elinden girmesin diye yaptıkları kabul edilebilir mi? Hayır.
nasıl bir köpek olduğunu en iyi alevilerin bildiği haindir. yaptığı katliamlar sebebiyle daha isyan etmeden önce "düşkün" ilan edilmiştir.
http://www.aleviturkler.c...ek-yuzu/seyit-riza-kimdir
http://www.aleviturkler.c...ek-yuzu/seyit-riza-kimdir
--- alıntı ---
Türkiye Cumhuriyeti, bu topraklarda bin yıllık geçmişi bulunan gerici sistemi yıkmak için 1923ten 1938 sonuna kadar müthiş bir mücadele vermiştir.
Bu süreçte devletin karşısına dikilen Doğunun toprak ağaları, aşiret reisleri ve sözde din adamları; peş peşe ayaklanmalar çıkartarak modernleşmeyi durdurmaya alkıştılar. 1930larda; Dersim (Tunceli) yöresi de derebeylerinin zulmü altında inim inim inlemekteydi. Burası, Kürtçü- Ermenici kadrolar tarafından yeni bir ayaklanmanın merkezi olarak görülüyordu. ikinci Dünya Savaşının konuşulduğu günler gelmişti. Türkiye; Hatay yüzünden Fransa ile savaşmak durumuna girmişti. işte böyle bir dönemde Fransa destekli Kürtçüler ve Ermeniciler Türkiyeyi sıkıştırmak için Tunceli aşiretlerini devreye soktular. Tunceli (Dersim) eskiden beri kalabalık silahlı grupların yağmalar yaptığı, çevre köyleri ve kasabaları bastığı yerdi.
Bölgedeki Seyit Rıza, çevresine topladığı silahlı adamlarıyla tam bir terör esirmekteydi. Bırakın çevredeki köylere, ilçelere saldırmayı; Tuncelideki öbür aşiretlere karşı da silah kullanıyor; direnenleri öldürtüyordu.
Seyit Rıza ve öbür Dersim derebeyleri, yukarıdan aşağı gelen modernleşmenin kendi saltanatlarını yok edeceğini görmekteydiler. Buradaki feodal beyler, cumhuriyet rejimine de açıkça karşı idiler. Seyit Rıza nın akıl hocası olan Ali Şir; o sıralarda yazdığı bir şiirde bunu açıkça dile getirmektedir. Ali Şir, Kemal (Atatürk) cumhuriyet istiyor; Dersim buna direniyor diye açık açık yazan, söyleyen birisidir.
Bütün bunların belgelerini, Dersim isyanları ve Seyit Rıza Gerçeği isimli kitabımda ortaya koydum.
KiM BU SEYiT RIZA?
Bugün Alevi kamuoyunu kandırmak için Atatürkün Tuncelideki seyitleri katlettiği ve bu yüzden de Alevilere karşı olduğu yalanı yayılmaktadır. Gazeteci yazar Merdan Yanardağın Seyit Rızayı eleştirmesi üzerine başlatılan saldırıda, bu derebeyi Alevi inanç önderi gibi gösterilmektedir.
Öncelikle belirtelim ki Seyit Rızanın asla Alevilik diye bir derdi olmamış; Aleviler adına bir talepte bulunmamıştır.
Önce Seyit Rızayı tanıtalım: Yakın zamana kadar Seyit Rızanın kimliği bilinmezlik içindeydi. Bu konuda yaptığım araştırmalar sonucunda onun tarihsel geçmişini aydınlattım. Ayrıntıları, söz konusu kitapta gösterdim.
Seyit Rıza Dersimdeki iki büyük Türkmen aşiretinden birisi olan Şeyh Hasanlılar kolundan gelmektedir. Bunların dip dedesi olan Şeyh Hasan, Çemişkezek beyi idi. Bunlar Kızılbaş (Alevi) Türkmenler idiler. Şeyh Hasanın torunu Hacı Rüstem de Alevi olan Şah ismailin yanında 1514te Çaldıranda Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selime karşı savaşmıştı. Savaştan sonra esir alınmış; 40 akrabasıyla birlikte katledilmişti.
Yani Seyit Rıza, Alevi Türkmenlerin soyundan gelen bir insandır.
Seyit Rıza; Türkmen olduğundan Arap soyundan değildir. Bu yüzden de Seyit olamaz. Yani soyu Hz. Ali ve Hz. Muhammede dayanamaz.
Fakat o, bölgedeki halkın seyitlere (oranın dedelerine) bağlılığını bildiğinden kendisini seyit göstermiş; böylece itibar kazanmıştır.
Seyit Rıza daha sonra cumhuriyet rejiminin Dersim bölgesine girmesini önlemek için Kürtçülerle işbirliği yapmıştır. Hoybuncular ile bağlantısını akıl hocası Baytar Nuri sağlamış; Kürtçülük propagandasını aslında tam bir Türk ozanı olan Ali Şir yürütmüştür.
Seyit Rıza cumhuriyet rejiminin bölgede yapmak istediği yol, köprü, okul, sağlık ocağı, karakol gibi kurumların kendi derebeylik düzenlerini yıkacağını anladığından bunlara izin vermeyeceğini devlete ültimatom halinde bildirmiştir.
Onun adamları, bölgedeki karakollara baskın yaparak 1937 baharında ilk silah kullanan taraf olmuştur. Bu silahlı saldırılar çok daha önceden yapılmaya başlanmıştı.
Devlet içinde devlet gibi hareket eden; bölge halkını köle gibi kullanan, derinlemesine sömürerek acı bir yoksulluk içinde tutan bu eşkıyanın şimdi kutsal bir kişilik gibi gösterilmesi tam bir aldatmacadır.
ALEViLiK DERDi YOKTU
Bugün, tarihi bilmeyen bazıları Seyit Rızayı Alevi önderi gibi gösterirken Alevilere de iftira atmış oluyorlar. Çünkü, Alevilikte böyle seyitlik yoktur.
Öncelikle şunu belirtelim: Kemal Atatürk, Dersim halkının Alevi Türkmenler olduğunu iyi biliyordu. Bunları korumak amacındaydı. Daha 1924te Hozatı basıp ele geçiren Seyit Rızanın durumundan da haberdardı. Oraya ordu yollamak yerine iyi niyet elçileri yolladı. Bunlardan birisi de Vali Cemal Bardakçı idi. Cemal Bardakçı buraya geldi; derebeylerini topladı; onların önünde Munzur suyundan içerek yemin etti. Atatürkün size selamı var, sizler için iyi şeyler düşünüyor. Bölgede okullar açacak ve Aleviliği de öğretecek. dedi ama bu derebeyleri gelen teklifi reddettiler.
Bir başka belge daha var: Seyit Rıza 1937 yılında devlete karşı saldırı başlattıktan sonra ingiltereye bir mektup yazarak yardım istedi. Bu mektubun orijinalini ve çevirisini Dersim isyanlarında yayımladık.
Oraya bakın; Seyit Rıza Alevilikten ve Alevilerden hiç söz etmemektedir. Lakin, Kürtler, Kürdistan bol bol geçmekte ve kendisini Kürtler adına savaşan bir general olarak göstermekte; Dersimden de Kürdistan diye bahsetmektedir.
Bu mektubu onun yanındaki baytar Nurinin yazmış olduğu tahmin edilse bile Seyit Rızanın isteği ile ingiltereye ulaştırılmıştır. Bu belge ingiliz hükümeti tarafından Ekim ayında Türkiyeye haber verilmiştir.
SEYiT ÖYLE OLMAZ
Seyit Rızanın, Türk kökenli olmasına karşın kendisini seyit ilan edip Arap üst kesimine bağlaması nasıl bir siyasi-sosyal aldatmaca ise Kürt halkının temsilcisi gibi göstermesi de aldatmaca idi. Dünya onu bir Alevi lider olarak değil bir Kürt isyancısı gibi görüyordu. O dönemdeki gazetelere yansıyan isyan haberlerinde, Dersim harbini bizzat Seyit Rıza idare etmektedir! denilmektedir. (Bak: Dersim isyanları ve Seyit Rıza Gerçeği, s.282 vd )
Yani bugün birilerinin söylediği Ayaklanma yoktu! iddiası tamamen bir kandırmacadır.
Seyit Rızanın soyca seyit olmadığı ortada. Ayrıca, onun hayat tarzı, yaptıkları da asla seyit sayılamayacağının kanıtıdır.
Anadolu Aleviliği dediğimiz Türkmen kültürüne dayalı Alevilikte seyit yani dede, çok eşli olamaz. Tunceli Aleviliği de tamamen Türkmen Aleviliğidir. Bu inançta dedenin (seyidin) hanımına ana denilir ve dedeler gibi saygı gösterilir. Halbuki Seyit Rıza yaşı 75i geçtiği dönemde, eşi Elif ananın üstüne 30 yaşlarındaki bir kızı (Besi) almıştır. Ve bu haliyle düşkün olmuştur. Böyle birisi seyit ve Alevi inanç önderi olabilir mi?
Ayrıca seyit yani dede; toplumun ibadetini yönetir, cem yapar. Seyit Rızanın cem yönettiğine ilişkin elimizde hiçbir bilgi yoktur.
Zaten böyle başka aşiretleri basan, insanları vurup öldüren; aşağıdaki kasabalar yağma seferleri düzenleten birisinin manevi bir makam olan seyitlik makamı ile ilişkisi olamaz, bu kabul da edilemez.
Bu yüzden de Seyit Rıza Alevilerin inanç önderi olamaz, olmamıştır da
Tunceli bölgesinde o zamanlarda da bu günlerde de gerçekten seyit denilecek türden ulu kişiler bulunmuştur, bulunmaktadır. Bunlar Hacı Bektaş, Sarı Saltık, Baba Mansur, Baba Kureyş, Celal Abbas,Derviş Cemal ve başka ocaklardan gelen gönül ehli insanlardır.
Gericiğin lideri, bölücülerin maşası, Tunceli halkının katledilmesinin baş sorumlusu olan Seyit Rızadan devrimci bir önder imal etmeye kalkışanlar; maalesef feodalizme tapmayı içselleştirmiş tiplerdir.
Alevilerin lideri Seyit Rıza tipindeki derebeyleri değil; onları eşit vatandaş yapan; Alevi felsefesine uygun bir düzen kuran Mustafa Kemaldir.
Atatürke sahip çıkmayan Aleviye Hak sahip çıkmaz
Rıza Zelyut
--- alıntı ---
http://www.ulusalkanal.co...degildir-makale,4185.html
Türkiye Cumhuriyeti, bu topraklarda bin yıllık geçmişi bulunan gerici sistemi yıkmak için 1923ten 1938 sonuna kadar müthiş bir mücadele vermiştir.
Bu süreçte devletin karşısına dikilen Doğunun toprak ağaları, aşiret reisleri ve sözde din adamları; peş peşe ayaklanmalar çıkartarak modernleşmeyi durdurmaya alkıştılar. 1930larda; Dersim (Tunceli) yöresi de derebeylerinin zulmü altında inim inim inlemekteydi. Burası, Kürtçü- Ermenici kadrolar tarafından yeni bir ayaklanmanın merkezi olarak görülüyordu. ikinci Dünya Savaşının konuşulduğu günler gelmişti. Türkiye; Hatay yüzünden Fransa ile savaşmak durumuna girmişti. işte böyle bir dönemde Fransa destekli Kürtçüler ve Ermeniciler Türkiyeyi sıkıştırmak için Tunceli aşiretlerini devreye soktular. Tunceli (Dersim) eskiden beri kalabalık silahlı grupların yağmalar yaptığı, çevre köyleri ve kasabaları bastığı yerdi.
Bölgedeki Seyit Rıza, çevresine topladığı silahlı adamlarıyla tam bir terör esirmekteydi. Bırakın çevredeki köylere, ilçelere saldırmayı; Tuncelideki öbür aşiretlere karşı da silah kullanıyor; direnenleri öldürtüyordu.
Seyit Rıza ve öbür Dersim derebeyleri, yukarıdan aşağı gelen modernleşmenin kendi saltanatlarını yok edeceğini görmekteydiler. Buradaki feodal beyler, cumhuriyet rejimine de açıkça karşı idiler. Seyit Rıza nın akıl hocası olan Ali Şir; o sıralarda yazdığı bir şiirde bunu açıkça dile getirmektedir. Ali Şir, Kemal (Atatürk) cumhuriyet istiyor; Dersim buna direniyor diye açık açık yazan, söyleyen birisidir.
Bütün bunların belgelerini, Dersim isyanları ve Seyit Rıza Gerçeği isimli kitabımda ortaya koydum.
KiM BU SEYiT RIZA?
Bugün Alevi kamuoyunu kandırmak için Atatürkün Tuncelideki seyitleri katlettiği ve bu yüzden de Alevilere karşı olduğu yalanı yayılmaktadır. Gazeteci yazar Merdan Yanardağın Seyit Rızayı eleştirmesi üzerine başlatılan saldırıda, bu derebeyi Alevi inanç önderi gibi gösterilmektedir.
Öncelikle belirtelim ki Seyit Rızanın asla Alevilik diye bir derdi olmamış; Aleviler adına bir talepte bulunmamıştır.
Önce Seyit Rızayı tanıtalım: Yakın zamana kadar Seyit Rızanın kimliği bilinmezlik içindeydi. Bu konuda yaptığım araştırmalar sonucunda onun tarihsel geçmişini aydınlattım. Ayrıntıları, söz konusu kitapta gösterdim.
Seyit Rıza Dersimdeki iki büyük Türkmen aşiretinden birisi olan Şeyh Hasanlılar kolundan gelmektedir. Bunların dip dedesi olan Şeyh Hasan, Çemişkezek beyi idi. Bunlar Kızılbaş (Alevi) Türkmenler idiler. Şeyh Hasanın torunu Hacı Rüstem de Alevi olan Şah ismailin yanında 1514te Çaldıranda Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selime karşı savaşmıştı. Savaştan sonra esir alınmış; 40 akrabasıyla birlikte katledilmişti.
Yani Seyit Rıza, Alevi Türkmenlerin soyundan gelen bir insandır.
Seyit Rıza; Türkmen olduğundan Arap soyundan değildir. Bu yüzden de Seyit olamaz. Yani soyu Hz. Ali ve Hz. Muhammede dayanamaz.
Fakat o, bölgedeki halkın seyitlere (oranın dedelerine) bağlılığını bildiğinden kendisini seyit göstermiş; böylece itibar kazanmıştır.
Seyit Rıza daha sonra cumhuriyet rejiminin Dersim bölgesine girmesini önlemek için Kürtçülerle işbirliği yapmıştır. Hoybuncular ile bağlantısını akıl hocası Baytar Nuri sağlamış; Kürtçülük propagandasını aslında tam bir Türk ozanı olan Ali Şir yürütmüştür.
Seyit Rıza cumhuriyet rejiminin bölgede yapmak istediği yol, köprü, okul, sağlık ocağı, karakol gibi kurumların kendi derebeylik düzenlerini yıkacağını anladığından bunlara izin vermeyeceğini devlete ültimatom halinde bildirmiştir.
Onun adamları, bölgedeki karakollara baskın yaparak 1937 baharında ilk silah kullanan taraf olmuştur. Bu silahlı saldırılar çok daha önceden yapılmaya başlanmıştı.
Devlet içinde devlet gibi hareket eden; bölge halkını köle gibi kullanan, derinlemesine sömürerek acı bir yoksulluk içinde tutan bu eşkıyanın şimdi kutsal bir kişilik gibi gösterilmesi tam bir aldatmacadır.
ALEViLiK DERDi YOKTU
Bugün, tarihi bilmeyen bazıları Seyit Rızayı Alevi önderi gibi gösterirken Alevilere de iftira atmış oluyorlar. Çünkü, Alevilikte böyle seyitlik yoktur.
Öncelikle şunu belirtelim: Kemal Atatürk, Dersim halkının Alevi Türkmenler olduğunu iyi biliyordu. Bunları korumak amacındaydı. Daha 1924te Hozatı basıp ele geçiren Seyit Rızanın durumundan da haberdardı. Oraya ordu yollamak yerine iyi niyet elçileri yolladı. Bunlardan birisi de Vali Cemal Bardakçı idi. Cemal Bardakçı buraya geldi; derebeylerini topladı; onların önünde Munzur suyundan içerek yemin etti. Atatürkün size selamı var, sizler için iyi şeyler düşünüyor. Bölgede okullar açacak ve Aleviliği de öğretecek. dedi ama bu derebeyleri gelen teklifi reddettiler.
Bir başka belge daha var: Seyit Rıza 1937 yılında devlete karşı saldırı başlattıktan sonra ingiltereye bir mektup yazarak yardım istedi. Bu mektubun orijinalini ve çevirisini Dersim isyanlarında yayımladık.
Oraya bakın; Seyit Rıza Alevilikten ve Alevilerden hiç söz etmemektedir. Lakin, Kürtler, Kürdistan bol bol geçmekte ve kendisini Kürtler adına savaşan bir general olarak göstermekte; Dersimden de Kürdistan diye bahsetmektedir.
Bu mektubu onun yanındaki baytar Nurinin yazmış olduğu tahmin edilse bile Seyit Rızanın isteği ile ingiltereye ulaştırılmıştır. Bu belge ingiliz hükümeti tarafından Ekim ayında Türkiyeye haber verilmiştir.
SEYiT ÖYLE OLMAZ
Seyit Rızanın, Türk kökenli olmasına karşın kendisini seyit ilan edip Arap üst kesimine bağlaması nasıl bir siyasi-sosyal aldatmaca ise Kürt halkının temsilcisi gibi göstermesi de aldatmaca idi. Dünya onu bir Alevi lider olarak değil bir Kürt isyancısı gibi görüyordu. O dönemdeki gazetelere yansıyan isyan haberlerinde, Dersim harbini bizzat Seyit Rıza idare etmektedir! denilmektedir. (Bak: Dersim isyanları ve Seyit Rıza Gerçeği, s.282 vd )
Yani bugün birilerinin söylediği Ayaklanma yoktu! iddiası tamamen bir kandırmacadır.
Seyit Rızanın soyca seyit olmadığı ortada. Ayrıca, onun hayat tarzı, yaptıkları da asla seyit sayılamayacağının kanıtıdır.
Anadolu Aleviliği dediğimiz Türkmen kültürüne dayalı Alevilikte seyit yani dede, çok eşli olamaz. Tunceli Aleviliği de tamamen Türkmen Aleviliğidir. Bu inançta dedenin (seyidin) hanımına ana denilir ve dedeler gibi saygı gösterilir. Halbuki Seyit Rıza yaşı 75i geçtiği dönemde, eşi Elif ananın üstüne 30 yaşlarındaki bir kızı (Besi) almıştır. Ve bu haliyle düşkün olmuştur. Böyle birisi seyit ve Alevi inanç önderi olabilir mi?
Ayrıca seyit yani dede; toplumun ibadetini yönetir, cem yapar. Seyit Rızanın cem yönettiğine ilişkin elimizde hiçbir bilgi yoktur.
Zaten böyle başka aşiretleri basan, insanları vurup öldüren; aşağıdaki kasabalar yağma seferleri düzenleten birisinin manevi bir makam olan seyitlik makamı ile ilişkisi olamaz, bu kabul da edilemez.
Bu yüzden de Seyit Rıza Alevilerin inanç önderi olamaz, olmamıştır da
Tunceli bölgesinde o zamanlarda da bu günlerde de gerçekten seyit denilecek türden ulu kişiler bulunmuştur, bulunmaktadır. Bunlar Hacı Bektaş, Sarı Saltık, Baba Mansur, Baba Kureyş, Celal Abbas,Derviş Cemal ve başka ocaklardan gelen gönül ehli insanlardır.
Gericiğin lideri, bölücülerin maşası, Tunceli halkının katledilmesinin baş sorumlusu olan Seyit Rızadan devrimci bir önder imal etmeye kalkışanlar; maalesef feodalizme tapmayı içselleştirmiş tiplerdir.
Alevilerin lideri Seyit Rıza tipindeki derebeyleri değil; onları eşit vatandaş yapan; Alevi felsefesine uygun bir düzen kuran Mustafa Kemaldir.
Atatürke sahip çıkmayan Aleviye Hak sahip çıkmaz
Rıza Zelyut
--- alıntı ---
http://www.ulusalkanal.co...degildir-makale,4185.html
56 askeri şehit etmiş hain.
(bkz: Seyîd Riza).
Dersimlilerin çok sevdiği insan.
“ben senin yalanlarınla, hilelerinle baş edemedim bu bana dert oldu, ben de senin önünde diz çökmedim bu da sana dert olsun” diye atatürke afilli bi şekilde posta koyandır.
ayrıcada ; https://www.youtube.com/watch?v=JdLIopA0jWc
ayrıcada ; https://www.youtube.com/watch?v=JdLIopA0jWc
Atatürk'ün afilli bir şekilde koyduğudur.
atatürk'ün çamaşır gibi astığıdır.
gözler şimdiki hain başını çamaşır gibi asacak babayiğitte.
gözler şimdiki hain başını çamaşır gibi asacak babayiğitte.
boş diktatör parçasıdır efendim.
ilmiğin yakıştığı kişilerden.
tüm hain teröristler gibi.
tüm hain teröristler gibi.
teröristtir asılmıştır.
boş faşisttin tekidir efendim.
mini eteği diz kapağının üzerinde diye idam edilmiş...
yazık günah bu ülkenin insanlarına! Cumhuriyet döneminde yapılan katliamlar yüz kızartıcı...
yazık günah bu ülkenin insanlarına! Cumhuriyet döneminde yapılan katliamlar yüz kızartıcı...
gizli ingiliz işbirlikçisi.
güncel Önemli Başlıklar