devlete isyan eden, mehmetçiğe kurşun sıkanlara karşı yapılan operasyon "katliam" olarak tanımlanıyorsa, bir 50-60 yıl sonra pkk'ya karşı yapılan operasyonları da "katliam" olarak tanıyacağız demektir.
sevgili başbakanımızın özür dilediği dersim'lilerin elebaşı seyit rıza bir kahraman gibi gösteriliyor.
ne acı...
benzeri de var.
yine bir hain olan sultan vahdettin'de kahraman olarak gösteriliyor.
ama her ikisinin de hıyanet vesikaları arşivlerde mevcut.
Son olarak Türkiye hükümeti kendisiyle yapılan bir antlaşma sonucu bu baskılardan arındırılmış Dersim bölgesine de girmeye kalkışmıştır.
Bu olay karşısında Kürtler göçün uzak yollarında can vermek yerine kendilerini korumak için 1930'da Ararat Tepesi'nde, Zilan ve Beyazıt Ovası'nda olduğu gibi silahlara sarıldılar.
Bu toplum çağlar boyu ihanetten, hainliklerden usandı artık...
seyit rıza gibi hainleri çok gördük...şeyh sait'ler sa'it-i nursi'ler, vahdettin'ler, bederttin'ler...daha neler neler...
üstat yılmaz özdil "dersim'e ne dersin" başlıklı yazısında seyit rıza'nın bu mektubuna yer vermiş, mektubun olmadığını söyleyenlere de mektubun ingiltere kraliyet arşivinde bulunan orijinalinin kayıt numarasını dahi yazmıştır.
dersim katliamı deyip, atatürk'ü hedef alarak cumhuriyet rejimini yıpratmak isteyenler ancak ve ancak kendilerine oy veren cahilleri kandırabilirler.
ya oyle arkadas eger amerikan kongresi turkiye gelerek incilemelerde bulunan amerikan generali harbordun raporu dogrultusunda bu manda istegini red etmeseydi bugun babamiz john smith tom olacakdi....
bir diger enteryde yazdigim gibi(aramaya inan ve ara) "bir imdat cigligidir yardim istegidir, sizin binlerce yil yasadiginiz topraklar devlet tarafindan kusatilmis koyleriniz yakilmis insanlariniz oldurulmus kaltedilmis ne yaparsiniz , tutunabildiginiz her dala her ele her yere basvurursunuz."
eğer varsa öyle bir şey, yanlış yere yazılmış mektuptur. ingiltere, kürtlerle ilgili hiçbir talebi olmayacağını 1921'de açıkladı ve iki yıl sonra lozan'da resmileştirdi.
ingiltere'nin istediği birkaç şey vardı:
1) eski ortadoğu topraklarını aklından bile geçirmeyecek, oradaki bütün haklarını emperyalistlere devredecek bir türkiye,
2) sovyet tehlikesine karşı dost ve müttefik olacak, batı karakolu bir türkiye,
bunları sağladıktan sonra ötesine dönüp bakmadı bile. zaten aksi olsaydı, bugün burada ingiltere'ye yazılmış bir mektubu değil, ingiltere'nin verdiği cevabı konuşurduk. ama öyle bir cevap hiç olmadı!
sayesinde bütün kürt özgürlük savaşçılarının! emperyalist batının kucağına oturmaktan ne kadar zevk aldığını görmemizi sağlamıştır. bu adamı savunan bir başbakan varya; daha acı olan budur ülkem için.
o mektubu kimin yazdığından çok içeriği önemli olan mektuptur.
dersimde 3000 kişi ile devlete karşı savaşıyoruz orda bir devlet kurmak için bize yardım edin denmiştir. ama kimse o içeriği tartışmaz hala orda isyan filan yoktu denir.
ayrıca nuri dersimi'nin yazdığı söylenir. bunu seyit rıza'mı yazdırmıştır yoksa nuri dersiminin bok yemesi midir bilinmez. ama altına atılan imza seyit rıza'yı ipe götürmüştür. bunu da kimse tartışmaz.
biz bu mektubu nuri dersiminin yazmış olabileceğini bugün söylüyoruz.
o zaman görünen gerçek ingilizlere giden mektup, isyanın açıkça söylenmesi ve altındaki seyit rıza imzası.
bariz bir şekilde şimdiki pkk'nın yaptığı gibi savaşıyoruz denilen mektup. pkk'nın şimdiki yaptığı ne? terör, masum insanları öldürmek, askerleri öldürmek, tuzak kurmak. aynen o zamanlarda böyleymiş.
"masum insanlar katledildi ühühühü, katil tc." bi' siktir git.
arşivler açılsın, ak koyun kara koyun belli olsun.
seyit rıza'nın yazmadığı bilinen mektup. iyi hoş bazıları fransa ve ingilitere'den silah aldığınıda iddia ettiler. bu kişiler vatansever geçinip ülkesinin haritasını bilmeyenler. isyan var mıydı hayır. eşkıyalık var mıydı? evet. seyit rıza 1937'de idam edildi. o operasyonda 200-300 kişi öldürüldü. peki ardından asıl darbe vuran ve dersim'i kana bulayan operasyonlar neden yapıldı? kadın çoluk çocuk katletmek "isyan bastırmak mı?". insanlar meseleyi anlamıyor. isyan bastırmak başka birşey insanların üstünde zehirli gaz kullanmak başka birşey.
gerçi bir faşistle aynı kelimeleri kullanmak zorunda kalacağım ama ' eeee dönemin şartları, bla bla bla bla.... ' adam türkçeyi zor konuşuyor nerde kaldı mektup yazmak. Dönemin şartlarını bir düşünün. Mektubu yazacak, çevirtecek, ablukaya alınmış şehirden ingiltereye yollayacak. Gülerler adama.
Seyit Rıza; 30 temmuz 1937'de ingiltereye yazdığı iddia edilen mektubunda, Anadolu toprakları için çorak, Kürdistan bereketli toprak kelimelerini kullandıktan sonra, Sayın ekselansları diyerek devam ettiği muktuptur.
Türk Hükümeti yaptığı anlaşmalar sayesinde dış baskılardan kurtuldu, Dersime girmeye kalkıştı, Türk ordusunu başarısızlığa uğrattık, direnişimiz karşısında Türk uçakları bombalamaya başladı diye vaziyeti anlatıyor, sayın ekselanslarına sesleniyorum, hükümetinizin yüksek manevi etkisinden Kürt halkını yararlandırmanızı istirham ediyorum, en derin saygılarımın kabulünü rica ediyorum.
Gazeteci Murat Ağırel, sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı isyanda bulunan Seyit Rıza ile ilgili dikkat çeken bilgileri, kamuoyuna duyurdu.