O günlerde Çanakkale Eceabet ilçesi Bigali Köyünde karargâhında bulunan 19. tümen komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Onbaşı Seyiti karargâha getirir. O mucize insanı tanımak ister Mustafa Kemal bir kahve Seyit onbaşıya bir kahvede kendine yaptırır ve konuşmalar başlar.
Mustafa Kemal: Evladım tek başına nasıl kaldırdın 275 kg mermiyi?
Seyit: işte Allahın izniyle oldu komutanım o anda bir çam kütüğü gibi geliverdi.
Mustafa Kemal: Öğrendiğimde göre fakir bir aile çocuğu olduğun halde verilen ikramiyeleri kabul etmemişsin yalnız bana yatın ilave verin demişsin ve onu da ertesi gün Komutanına ben arkadaşlarımın hakkını yiyemem bunu da geri alır mısınız? Demişsin.
Seyit: Komutanım sizin ikram ettiğiniz şu kahve benim için en büyük armağandır.
Mustafa Kemal: O Mermiyi kaldırdığın gibi beni de kaldırabilir misin?
Seyit: Hayır Komutanım.
Mustafa Kemal: Niye ben o mermiden ağır mıyım Seyit?
Seyit Komutanım merminin ağırlığı başka sizin ağırlığınız bambaşka Sizi ben değil dünya bile kaldıramaz.
Kaynak: Ataturkinkilaplari.com En Kapsamlı Atatürk Sitesi tarafından muhtelif Belirli Günler ve Haftalar ile TC inkılap Tarihi ve Atatürkçülük Kitaplarından derlenerek oluşturulmuştur.
bu adamlar, özel uçakla haca gitmemiş, milyon dolarlık kol saatleri hediyeler almamışlar,
para kasalarına sığmayan, vatandaşın boğazına bir lokma ekmek olarak bile girmeyen paralar, satın alınan adalar, yalılar, villalar.. yokmuş.
kırk yıl hatırı sayılan bir fincan kahve... ve memleket kalmış onlardan geriye..
yediğiniz, alenen soya soya bitiremediğiniz, peşkeş çeke çeke yok edemediğiniz..