bogazici universitesi mezunu, lodz daki meshur polonya ulusal sinema okulu nda egitim gormus genc yonetmen. kısa film cekme konusunda baya basarılıdır. altyazı ekibiyle cektigi, ilk uzun metraj filmi tatil kitabı oldukca iyi elestrilerle karsılanmıstır.
"Bizim Büyük Çaresizliğimiz" filminin yönetmeni ve bu yıl "Altın Lale" ödülünü kazanan "Tepenin Ardı" filminin yapımcısı Seyfi Teoman doğum gününde ağır bir trafik kazası geçirdi.
Motorsikletiyle kaza geçiren Seyfi Teoman ağır yaralı olarak Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Yoğun bakıma alınan genç yönetmenin beyin kanaması geçirdiği ve durumunun ciddi olduğu öğrenildi.
Haberi alarak hastaneye giden dostları Teoman'dan gelecek iyi haber için bekliyor.
Seyfi Teoman, büyük övgü alan ilk filmi Tatil Kitabı'nın ardından ikinci filmi "Bizim Büyük Çaresizliğimiz"le geçtiğimiz yıl Berlin Uluslararası Film Festivalinde Altın Ayı için yarışmıştı.
Teoman ayrıca geçtiğimiz pazar günü düzenlenen 31. Uluslararası istanbul Film Festivali Ödül Töreni'nde "Altın Lale" ödülünü alan "Tepenin Ardı" filminin de yapımcılarındandı.
iyileşmesini dilediğim yetenekli,genç yönetmen. bu derece güzel bir sinematografiye sahip ve bu derece yetenekli bir türk yönetmenin yetişmesi zor olduğu için seyfi teoman, türk sineması için gerçek bir cevherdir ve en kısa sürede tekrar beyazperdesine dönecektir.
insanın inanası gelmiyor. bana öyle yakın bir hayat görüşü vardı ki hani o herhangi biri değildi. daha yapıcak nice filmleri vardı. olmadı dostum yakışmadı bu ölüm sana. dünya sensiz artık daha yalnız daha umutsuz. eğer iyi bir tadaf varsa sonsuza kadar orada kalman dileğiyle hoşçakal dostum.
nedense, ölüm haberini öğrendiğim an "bizim büyük çaresizliğimiz" filminin finalindeki langırt sahnesi geldi aklıma. perde karardı, langırt sesleri gelmeye devam ediyor hala.
ankarayı anlatan guzel filmini izledim ve 35 yas cok gencti . cok can sıkıcı cok allah sevenlerine ve yakınlarına bol sabır versin. sinirleri bozuyor. filmi dusundukce sinirleniyorum bilmek can sıkıcı.
barış bıçakçı'nın bizim büyük çaresizliğimiz kitabını okuduktan sonra, bu kitabın sinemaya uyarlanmış versiyonunu bizlere mükemmel bi şekilde sunan, ölüm haberini aldıktan sonra kahrolduğum yönetmen.
allah rahmet eylesin, sabırlar versin. genç ölümleri kabullenmek çok zor oluyor. üstelik ölen kişi yetenekli bir sanatçı ise daha da zor. çok kaliteli işler yapacağına inandığım, takip ettiğim pırıl pırıl bir yönetmendi, üzüntümü tarif edemiyorum.
işte bu da onu seven bizlerin "büyük çaresizliğidir"...
bizim büyük çaresizliğimiz i izlediğim gündü. film biter bitmez vay canına yönetmen olmalıyım dedim. hemen filmin yönetmenini araştırdım. o gün doğum günüymüş, trafik kazası geçirmiş. 10 gün sonra komada olduğunu öğrendim. ama iyileşeceğinden ve mükemmel filmler çekmeye devam edeceğinden emindim. 3 gün önce öğrendim ki hayatını kaybetmiş. duyunca yıkıldım. en sevdiğim filmin yönetmeni 35 yaşında daha hayatına yeni başlamış sayılacak yaşta öldü. ülkem bir sanatçı ruhu daha erkenden kaybetti.
Hayatın yarısında kestik! Diye bağıran bir yönetmen. Otuz beş yaşının ilk saatlerinde duran zaman Ölüm denen soğuk rüzgar yine vurdu tenimize. Her ölüm erken ölümdür der ya şair, bu fazla erken oldu. Anlatılacak hikayeler, öğretilirken öğrenilecek detaylar genç bir insanın ardından solup gittiler. Adalet arar oldu ruhum yine, yine mi iyi insan öldü? Kötüler, kötülükler kol gezerken bir güzellik daha mı yitti? Yoksa o naif ruhların kaderi mi bu? Bu kadar kötülüğün içinde yapamıyor mu bu güzel insanlar? Sorular, sorular, sorular hep genç kalacak Seyfi Teoman, çaresizliğimizi hatırlatacak o iki filmi. Ve zamanımızın dar olduğunu.
iki filmle bile hayatımıza kattığı tat inanılmaz lezzetliydi. kim bilir daha neler neler yapacaktı ama olmadı, olamadı. bizim esas büyük çaresizliğimiz ölüm karşısında.
