alevilerin "alevi olduğu için tutuklandı" diye veryansın ettiği shp-dyp koalisyon hükümeti döneminden eski adalet bakanı.
hsyk içinde adalet bakanı olmasından rahatsız olan kadir özbek nedense eski bir bakandan emir almaktan hiç rahatsız olmamış. yargıtay seçimlerinde ve hsyk'nın yaptığı atamalarda seyfi oktay'ın dileği doğrultusunda atamalar yapmak meğer "kulis faaliyetiymiş". yargı bağımsızlığı derken, adalet bakanını istemezken aslında eski bir adalet bakanına bağlı çalışmak istiyormuş... kadir beyi rahat bırakalım da kafasına göre bağımsız davranıp eski adalet bakanının dileklerini gerçekleştirerek görevini yapsın. terbiyesizler...
ondan sonra telefon dinlemeleri hukuksuz, yargı baskı altına alınıyor, basına sızdırılıyor. basına sızmasın da gizlice gemileri yürütün öyle mi? dürüst insanın dinlenmekten korkusu olmaz. kamu görevi yapanın da devletten gizli işleri olmaz. yargıya güven zaten yoktu ama artık işleriniz üzerini kapattığınız çamurunuzun altından bile görünmeye başladı.
nüfıusun % 15'i alevi iken yüksek yargıyı elinde tutanların % 50'si alevi imiş. güya türkiye cumhuriyeti demokratik hukuk devleti ve fırsat eşitliği var. dini kadrolaşma diye orayı burayı suçlayanlar meğer kendileri bir dini zümreye öncelik vermeye bayılıyorlarmış... ben de hep merak ederdim. bu kadar sabit fikirli, aynı tornadan çıkmış, "ülkenin çoğunluğuna muhalif" yüksek yargı üyelerini nerden buluyorlar diye. meğer hepsinin geldiği yer aynı ve seçilme yöntemi aynı imiş. hsyk ve anayasa mahkemesi seçim yöntemi değişmesine de neden karşı çıktıkları anlaşılıyor. köşeleri tutmuş bir kaç kişiyle gemilerini yürütmek elbet kolay. seçimler demokratik olursa çoğunluğun isteği olacak ve elde tutulan mevkilerin pek anlamı kalmayacak. chp'nin de aynı insanları savunması yadsınmamalı. ne de olsa alevi tabanlı bir parti. akp'ye dinci parti diyenler utansın... dini siyasete alet etmekle suçladıkları akp'ye bak bir de her türlü hukuksuzluklara rağmen chp'nin savunduklarına bak. kim dini siyasete, adam kayırmaya alet ediyor?
akp adam kayırıyormuş, kadrolaşma yapıyormuş. ulan chpliler yıllar önce koalisyon hükümetinin kıyısından köşesinden bir adalet bakanlığı kaptılar 20 yıldır o sayede hala kadrolaşmaya devam ediyorlar. bu kadrolaşma değil mi?
çok büyük ayıp etmiştir. teessüflerimi sunuyorum. hani bağımsız yargıdan yanaydınız. telefonla hakimleri yargıçları ayartmak erkekliğe yakışır mı? (verdiği cevap büyük bir ihtimalle: biz inönü'den böyle gördük)
deniz baykal ile anayasa mahkemesinin tülay kantarcı gibi üyeleri üzerine pazarlık yapmıştır.
herkes biliyordu zaten deniz baykalın bu aym üyelerinin çoğunu kontrol ettiğini.
şimdi ise delillendirilmiş oldu.
genelkurmay ile başbakan görüşmesinden bahsedip dururken kendisininde aym üyeleri ile yaptığı illegal görüşmeleri açıklaması gerek.