iyi de banane demeden edemediğim,ergenlikte tatlı gelen bir süre sonra bayan dizi. Sanırım bazı konularda doyuma ulaşınca ilgi de farklı alanlara yöneliyor.
keşke bitmeseydi de devam etseydi yada yeni versiyonu yapılsaydı dediğim kaliteli eğitici ve öğretici aynı zamanda keyifli ve içinde kendimizden anlar bulduğumuz bir nevi psikolojik terapi olan dizi.
dizi karakterlerinin her giydikleriyle, yaptıklarıyla kitleleri arkdalarından sürüklemesi ile moda ve yaşam tarzı konularında kendi akımlarını yaratabilen new york dizisi.
seks ve şehir. birbirleriyle alakalı olmadığını düşündüğüm bir ikili. köydeki adam, kasabadaki adam da seks yapar, yapamaz mı, alasını bile yapar. seks yapmak için elle de şehir mi olması lazım. saçmalık. sinemada bile yapan var ne şehiri.
candace bushnell'in aynı adlı kitabından esinlenerek yapılmış, son zamanların en çok izlenen dizilerinden biri. zaten genellikle alışveriş, günlük yaşam ve seks üzerine kitapları olan bir yazardır.
yazarın diğer kitapları için;
(bkz: edepsiz sarışın)
(bkz: dört sarışın)
(bkz: ruj ormanı)
samantha denen hatunun deliler gibi seviştiği, carrie denen ablanın aşkın peşinden koştuğu, charlotte denen güzel kızın bunlara göre biraz salak olduğu, miranda kişisininde abazalıktan kudurduğu bir dizi.
sonunda oyuncular anlasabildigi icin bu sex and the city -the film- icin cekimler baslamis ve avrupaya mayis gibi gelecekmis. mutluyuz carrie, samantha, charlotte, miranda ve Mr.Big'e ulasacagimiz icin. Duyumlara göre Carrie ve Mr.Big evleniyormus ama dügünde bir terslik olacakmis.
birbirinden cirkin 4 kadinin "ah su erkekler! ah su cinsel iliskiler! ah su ayakkabilar!" diye diye bitirdikleri sehir ve fuhus dizisi! oyuncularin cebinde paralari kalmayinca, filmini cevirmeye baslamislar!