sevmeyen sevgilinin cafe yemek hesabını ödemek

entry4 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. 3.
  3. gözüne dizine duracak davranıştır. sevmediğini sonradan fark ettiyseniz tabii. bok yesin orospu ya da pezevenk.
    1 ...
  4. 4.
  5. ben hesabı öderken o çoktan dışarı çıkmış dişini karıştırıyordu.

    evet benden 2 yaş büyük bir kızdı. bir kaç defa arkadaş ortamında karşılaşmış ve nihayet başbaşa bir buluşma gerçekleştirme aşamasına gelmiştik. hoş alımlı yer yer seksi bir bayandı. özellikle mimiklerini kullanmasını çok iyi biliyordu.

    bakırköy'de buluştuk... yanlız o dönemlerde maddi bütçede bir takım sıkıntılarım söz konusu idi. stratejik manevralarda bu durumu kotarmam gerektiğini düşünüyordum...

    yemek yemek amacı ile bir mekana girdik. ben kararlıydım. yemek yemeyecektim. sadece limonlu bir soda içecektim. henüz yemek yemiş üstüne soda içiyor izlenimi uyandırmak istiyordum. halbuki açtım. menüyü incelerken hatun kişisi nereden bulduysa en üst olmasada fiyat olarak üst sıralardan bir yemek sipariş etti. işte o anda neredeyse gözüme toz kaçmak zorunda kaldı. o kadar yaşardı gözlerim.

    hatun yemekle birlikte kolayı afiyetle yerken soda benim midemi delecek sanıyordum. ama bir yandanda nezaketen hatta çok ciddi bir niyetle hesabı ödemeye yeltenir diye düşünüyordum. çünkü daha önce defalarca böyle bayanlarla karşılaştım. erkek hesap öder klişesi artık yok gibi birşeydi. ancak ben yinede tedirgindim.

    yemekten sonra birde kahve ısmarladı... kahveyi yudumlarken ben seyrediyordum. onu ve göğüs dekoltesini seksi dudak yalamalarını ve mimiklerini. derken telefonunu çıkardı ve bak sana ne göstereceğim dedi. birden heycanlandım. neydi acaba...

    telefonunda kendi resimlerini izlerken kalpten gitmek üzereydim... o esnada ayağa kalmak gerekse kalkamazdım o kadar belirginleşmişti ufaklık. çünkü resimler bikinili ve iç çamaşırlı idi. ben model olmak istiyorum bu resimler nasıl gibi cümleler sarfediyordu. bense bambaşka bir dünyadaydım. zarf atıyor olabilirdi. bir an önce eve gitmeliydik...

    artık kalkma vakti geldi. hesabı ödeyecektim... eğer hafif bir çırpınışla ortak olmaya yeltenirse itiraz etmeyecektim. restorantın çıkmış olduğumuz üst katından altkattaki kasa bölümüne doğru inerken aşağıda kasanın önünde çok hafif bi kalabalık kuyruk gibi bişiy vardı... tam o kalabalığın arasına karıştık. ben elimi cüzdanıma uzatıttım. hafif eğildim. önlere ilerlerken hatunun etrafımda olmadığını fark ettim etrafta arandım durdum yoktu. sonra birde baktım ki çoktan dışarı çıkmış elinede kürdanı almış, restorant'ın giriş kapısının hafif yanında dişini karıştırıyor. bana da hafif gülümseyerek ben burdayım dercesine el sallıyordu.

    bu nezaketsiz davranış karşısında o kadar sinirlendim ki adeta nefret ettim ve o hırsla delicesine hakkından gelircesine onunla ilişkiye girmek istedim... zaten resimler hafızada eve gitmeliydik... ne kadar davet ettiysemde gelmedi... ve ondan sonraki dönemlerde sürekli club'ta görüşmek istedi... ben tabiki kabul etmedim... ancak o günkü buluşmada yediğim kazık ders oldu...
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük