şu an dibine vurduğum ruh hali... bir ömrün yarısı diye tahmin ettiğim sürece bir kere hayatıma almadığım , hayatıma aldığım anda da bütün bildiklerimin altında yıkıldığım durum...
yok öyle bir şey. gayet de memnun oluyor insan sevdiğine. e acı verdiği anlar tabii ki olacak, nefes almak da acı verebiliyor bazen.
gönül diyorum akıl diyorlar burda olsaydı benimle gurur duyardı...
doğduğunuz eve veya şehire, ya da kendi evinize girmenizin yasaklandığını düşünün... eve dönemeyecek olduğunuzu..sevmenin insana verdiği acı da bunun gibi birşeydir işte..
insana acı veren sevmek değil, beklediğiniz kadar sevgi alamamak ama herşeye rağmen sevmenize engel olamamaktır .
insan ne denli çok severse o denli sevilmek ister, fuzuli gibi aşk acısı çekmekten zevk almıyorsa eğer.
ama insanın yapısına göre de bu beklenti değişir; kimi açtır sevgiye ve ne kadar sevilsede eksik kalır bi şeyler, kimi azıcık sevgiyle bile mutlu olabilir tamamen insanın ruh durumuyla ilgilidir yani.
ama asıl olan, sevgi sevgiden beslenir..
kaybetme korkusuyla gündeme gelen acıdır bazen. kalbin diğer yarısı olduğunu görmüşsünüzdür, candır en önemlisi. attığınız mesaja azıcık geç cevap verse bile yürek yanar, hemen kıpırdanmaya başlar. sözün özü sevmenin acısı kaybetme korkusunun verdiği acıdır.
bazı sevgiler severken acı verir bazıları sevgiler sevgi bitiminde.karşılıksız sevgi vardır insana dumur eden üzen , birde karşılık aldığın sevgi vardır sevdiğin gidince üzen.
en beter acılardandır. hele bu acıyı, siz çektirdiyseniz, bin kat fazla acı çekersiniz. sizi seven kişiye çektirdiğiniz acı, fazlasıyla çöreklenir yüreğinize. acı ekilen yüreğinizde, boy boy sevgi büyür bazen.
askın bile bile tutsak olmayı gerektiren doğasını baştan kabullendikten sonra, yanında eşantiyon olarak aldığınız şeydir. kendisinden çok çekeceğiniz var demektir. ancak ondan çekecek olmasanız, aşkın da tadı tuzu kalmaz. açıkçası aşk, her gece ağlayacağını bilmeden ve acı çekmeden yaşanmaz. çünkü özünde yatan gerçek mazoşist yaklaşımlardır; aşkı aşk yapan "ah bir kavuşsam ona.." değil de aslında "kavuşamasam da acımdan yine dünyaya gelsem, bı ızdırabı her seferinde yeniden yaşasam, ona da yaşatsam, özgürlüğü de sonsuzluğu da ona sebep tatsam.." dır.
DOGRULAR YANLIŞLAR OLDUĞU ZAMAN ANLAM KAZANMAK TA , iYi iSE KÖTÜ ORTAYA ÇIKTIĞINDA ANLAŞILMAKTADIR , SEVGi iSE ACIYLA YOGURULDUĞUNDA TADI ÇIKMAKTADIR , NE KADAR ACITSADA SEVMEK ACIYI HERZAMAN AZALTIRDIR .
- gülmeyi unutursunuz
- devamlı içersiniz,sanki bir şeyi değiştirebilecekmişsiniz gibi
- canınız sıkılır paso,ne yapsanız da bir süre sonra bayar
- belki isyan edersiniz,asilik taslarsınız sağa sola
- ve o kişinin ilgisini çekmek için de ne kadar aptalca olduğunu aylar sonra anlayacağınız şeyler yaparsınız.
sevginin kendisi acıdır zaten,elde etsen memnun etmek için uğraşırsın,etmesen de kahrından yanarsın.
"sevgisine karsılık bulamamanın insana verdiği acı" şeklinde açıldığında daha anlamlı olabilecek başlık. bir seven ve bu sevenin sevgisine karşılık veren/verebilen bir sevilen varsa sevmek niye acı versin insana.yoksa karşılıksız aşk fuzuli'nin de dediği gibi elbette başağrısından ibarettir.