bir parça son yalnızlığa öncekiler hazırlıktır
insan bırakmaz sevdiğini sevmek insanı bırakır
kalırsa gözlerinin elinde yaldızı belki kalır
ney üşür kanûn pırıldar udlar oldukça karanlıktır
nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi *
ekmek ve üzüm
------------------- seni sevmiştim, ekmekle üzüm yemeyi sevmeni sevdiğim gibi. ve eskiden mânâsı sevmekti ekmek ve üzümün. ekmek ve üzüm bitti; kaldı sevmek ve hüzün şimdi.
kırılmasın diye dururmuş kalbi, hep ortada kalırmış insan. yanına sevinci alır diğer yanına hüznü koyarmış. ayna anda iki yana da adım atmak istermiş bacaklarını kollarını kocaman açıp.
ikisine dokunabilmek istermiş.
bir duyguya düştüğünde tamamını yaşamak istermiş. ağır bastığı adımın sonuna kadar gelip çocukluksa çocukluk, ağırlıksa olabildiğine ağır, içinden geleni yaparmış.
canı yanınca can yakar, işaretler koyar, mesajlar bırakır, düşünmeden davranırmış... çünkü ortada yürümenin en zor yanı, dengede olabilmenin en zor yanı ufak adımlar atmakmış ama insanlar ufak adımlar atamaz iki yanında iki duygu varken.
seçim yapma anı geldikçe, adımlarda büyür seçince kaçabilelim diye hep bu dönem yapılan herşey sevgi sanılırmış.
hız, sadakat, bağlılık yeminler, tutku, arzu, balonlar ve aşk...
hepsi sevgi adını alıp, söze dökülürmüş.
oysa ortada kalabilmekmiş sevmek. hiç beklemediğin bir anda gülümseyen bir yüz, esen bir rüzgar, aranan bir sesmiş.
sevmek, beklemenmiş...
--spoiler--
aramakmış oysa sevmek
özlemekmiş oysa sevmek
bulup bulup yitirmekmiş
düşsel bir oyuncağı
yalanmış hepsi yalan
sevmek diye birşey vardı
sevmek diye birşey yokmuş
acılardan artakalan
işte bu bakışlarmış
--spoiler--
her yigidin yapabilecegi bir eylem degildir.
sözde sevenler vardir, bir de uygulayanlar vardir.
hatta sevdigi kisinin pesinden giderek, sevdigini bile ispatlayanlarinin da alinlarindan öpülmelidir.
gerçek sevgiyse eğer, hiç eksilmeyen duygu. bir sene görmeyince bile artan, görünce yine artan, gün geçtikçe katlanan, insanı kuşatan, geçen yılların söndüremediği yürek ateşi. kalbin, tek ve gerçek sahibine ait, ona teslim ettiğimiz muhteşem duygusal değer.
gönül tahtımızda kim varsa yıllardır, ne yapsanız geçmez, bitmez, ölmez. gerçek sevgidir çünkü. geri alınamaz ve değiştirilemez. duyguların "elmas"ı.
ne değerli bir olgudur ki başlayan ve biten her şey ona bağlanıyor. maddi, manevi tüm tatminlerimizin ona bağlı. seviyorsan yaşadığını hissediyorsun, sevmiyorsan ölüsün. seviliyorsan varlığın değerleniyor, sevilmiyorsan kendince bir hiçsin. sevince hayat bayram, günlük güneşlik. maddiyatın hiç bir değeri yok. dünya yansa umrunda değil. sevmeyince trilyoner olsa mutlu değil. insanların gözlerindeki ışık, dudaklarındaki tebessüm hep sevme olgusunun eseri. çiçek çocukların temel ideolojisi, insanlığın temel duası, umudu ama yaşanılanlarla gün geçtikçe lanet edilen olgu...