*
sevmek bir kılıç kadar keskin,
sevmek bir ateş kadar yakıcı,
sevmek bir rüya kadar ışıltılı
sevmek bir ömür kadar zorlu,
sevmek bir bahar kadar taze,
sevmek bir kara kış kadar soğuk,
sevmek bir ölüm kadar acı,
sevmek bir çocuk kadar umut verici,
sevmek bir şarap kadar mayhoş
sevmek bir mazi kadar uzak..
Beni çok sev, bir nar bahçesindeki tanelerin toplamından pay biç mesela. Çünkü ben öyle yapıyorum. Bu yüzden Afrikanın en kurak çöllerinde bile nar ağaçları görüyorum. Beni çok sev, ben seni hesapsız seviyorum
Tarihteki bütün aşkları kızdıracak kadar.. *
dikkat ettim tek tıkla kendime gizem katabiliyorum. yazar bile olabiliyorum. jöle sürme zaten eve gideceğim diyorum. çay beni karşılıksız seviyor, sevinçten uçuyorum. yanmadım, -beni de de uçurdu kuşları uçuran- arz-talep eğrisine, lan deve neren doğru ki diyorum.
gel çay içelim. ne olacak acaba demesek birgün ne olacak acaba. bunu eleştirel boyutta ele almayalım. bir şeyi de ellemeyelim. hayvanların orasına burasına çip takmayalım, büyük kedilerin günlüğünü okumayalım. insanlar beslensin lan it, sağlıklı beslenme çantalarını bagajda unutalım. birgün kendi ördüğüm sepetle çocuklarımı pikniğe götüremezsem, ya götüremezsem? düşünce suç olsun. çünkü bak düşündüm kötü oldu. beni de karşılıksız sevsinler. sonra ben onları karşılıksız aşk keşide etmek suçuyla ihbar edeyim. bu muydu be sevgimizin karşılığı desinler. söbeleyeyim. hani diyeyim, hani beklemiyordun.
dikkat ettin mi bilmiyorum, kimse karşılıksız sevmiyor herkes çıkar peşinde derken karşılığı karşımızdakinden beklememize. kimseyi karşılıksız sevmiyorum ben ne ibnenin önde gideniyim demiyoruz, karşılıksız sevmek yoktur diyoruz, anneden başkası karşılıksız sevmez diyoruz, ana bir bacı iki gerisini sallandırıyoruz mesela.
düşünür benden önce düşünmeseydi ben de derdim herkes dünyayı değiştirmek istiyor ama kimse kendini değiştirmekle başlamıyor diye. rakı şişesi devirmekten, kıçımızı devirmekten, ülke devirmekten aynayı yüzümüze çevirmek aklımıza gelmiyor. sakin ol dostum. ezbere okurum sana -bir de rakı şişesinde balık olsam-ı. hatta -bir tren sesi duymaya göreyim iki gözüm iki çeşme-yi. bu vesileyle alışveriş kelimesinden nefretimi yetmiş milyonla paylaşmak istiyorum. şu anda bizi izlediklerinden eminim. ha bir de demeç vermek istiyorum seviyeli bir beraberliğimiz var diyerekten bade süzerekten. anamı üzerekten alınlarının çatına nişan almak istiyorum.
-yüz bin mihnet ile bir bağ yetirdim, ben yari bezettim el aldı gitti-
duyguların en güzeli, kimi zamanda acı çekmenin bedelidir. sarıp sarmalayıp, sakınıp saklayıp yüreğinizin taa orta yerinde duyulan ince sızıdır. bazen sarhoşluğa varacak derecede mutluluk veren, bazen taşa döndüren muhteşem duygu. insanı insan yapan en harika hislerin başında durur öylece, bulunması güç, kaybetmesi anlıktır. süresiz belirsiz, zamansız aralar çoğu kez kapıları gelişi bahar dallarını andırırken zamansız gidişi derinden yaralar insanı . yani her şey iki elin gögüs üstüne kenetlenemesi ile kelebeklerin uçuşmasına baş dönmesine neden olan hissiyat.
sevmek,begenmektir. sevmek, özlemektir. görmek
istemektir sevmek...
ve sevmek, görmeden duramamaktir. sevmek, ısrar
etmektir. sevmek, vazgeçmemektir.
pes etmemektir sevmek...sevmek, merak etmektir.
sevmek, sevdigine "sevgilim" diyebilmektir.
dokunmak istemektir sevmek.
sevdigine yakin olmak istemektir. soludugu havayi
solumaktir. sevdiginin haliyle hallenmektir.
ve sevmek, sevdigini yasamaktir. Sevmek, hissetmektir.
sevmek, üsümektir.
titremektir sevmek, sevgiliyi düsünerek...
sevmek, temmuz günesinde suyu, sicak çöllerde gölgeyi
özlemektir.
sevmek, atese düsmektir. kor olmaktir sevmek,
yanmaktir.
sevmek, ölmektir bazen, sevgilisizligi düsünerek...
sevgilinin ölümsüzlügünü düsünmektir.
sevmek, yok olmaktir sevgilide...
sevgilinin yüreginde olmaktir. yüreginde tasımaktir
sevgiliyi...
ve sevmek, belki bazen sevilmektir.
sevmek, istemektir, hiçbir sey beklememektir.
hesaplamamaktir sevmek...
sevmek, inanmaktir. sevmek yasamaktir.
sevdigini kendisi gibi, kendisinden de çok
duyumsamaktir.
sevmek, sevdigi olmaktir. sevdigi ile sevdigini
paylasmaktir. sevdigi ile kalbini bölüşmektir sevmek.
...ki tek kalp olunsun.
sevgide son yoktur. biten sevgi yoktur. bitmis gibi
görünen sevgi vardir. vazgeçiş de yoktur sevgide.
yaşadikça yaşatilir sevilen. vazgeçmis gibi görünmek
vardir bu yüzden.
vazgeçmek degil...
sevmekte istemek yoktur. sevgilinin oldugu yerde son
bulur istekler. birsey varsa istedigin bu senin için
degil sevdigin içindir.
hatta o'dan o'nun adina istersin. o'nu daha sonsuz
sevebilmek için istersin. istersin ama birgün gelir bu
isteklerde son bulur. kendinden istersin artik.
sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden. sonsuz
kilmak istersin o'nu... sonsuzluga götürmek, o'nunla
sonsuzluga varmak istersin. bu yolda sevgili olur mu
olmaz mi. sevgili bunu belirler sadece.
sevmek, sevgiliden sevgiliyi istemeyi ögrenmektir.
sevmek, sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir.
sevmek, sevmek istemektir.
sevmek, beklememektir. beklentilerin son buldugu bir
duraktir o...
öyle ki, tüm gerçekler, tüm dünya silinir gider. ne
o'dan anlasilmayi beklersin, ne o'nu anlamayi...
ne o'nun gelmesini beklersin, ne o'nun Leyla,
olmasını...
bekledigin birsey yoktur. sevmeyi, daha çok sevmeyi
becermenin disinda...
sevmek, gücenmemektir. sevmek, sevgilinin hiçbir
sözüne üzülmememeyi ögrenmek demektir. sevgilinin ölüm
hançerine bile "hayir" dememektir sevmek. sevgiliden
gelen her hareketi, her sözü kabullenmektir.
ihanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. sevgiliden
gelen ölüm emrine, "ölürüm" diyebilmektir.
sevmek, ölmektir.
sevmek, ölmeyi bilmektir. sevgili için yasamaktir.
o'nun eli, gözü, kalbi olmaktir. ama artik o'nun
birseyi olunmadigi zaman ölmesini bilmektir.
sevmek, vermektir. almamaya yemin ederek vermektir
ama almalar kurtaracaksa sevgiliyi, almasini da
bilmektir sevmek.
sevmek, tükenmektir. sevmekten ölürken tekrar
varolmaktir o sevgiden.
sevmek, sevgili olmaktir. sevgilinin yüzündeki gülücük
olmaktir. o'nu yasama döndürecek bir damla su
olmaktir. sevmek sevgilinin limani olmaktir.
sevdiginin cani olmaktir. ölümü istediginde verebilsin
diye ölmeden...
sevmek, güvenmektir. sevmek, onaylamaktir.
sevmek , sevgiliyi bir nefes gibi, bir ses
gibi yakin olmaktir.
sevmek çok ötelerde olsa bile yakin olmaktir.
sevgiliye...
sevgilisizken sevgiliyi sevmektir.
sevmek, herseyi göze almaktir. sevgilinin oldugu
cehenneme yürüyüp olmadigi cennete girmemektir sevmek.
sevmek, bir olmaktir.
sevmek, sevmeyi haketmektir.
sevmek, sevgilisiz geçen gecelerin sabahina varmaktir.
sevgilisiz geçen gecelerde sevgiliyi yasamaktir.
aşk, bir sevmedir. bir kere sevmektir.
ve sevmek,
bunları görmeden bile hissedebilmektir.
ümit yaşar oğuzcan'ın şu dizelerinde anlatılandır:
Sevmek nedir bilir misin?
Bir şeyler tutuşur yüreğinde kıpır kıpır
Bütün benliğini sarar, ısıtır.
Her gülüşte yeniden doğarsın
Ve bin kere ölürsün her iç çekişte
Nasıl anlatsam bilmem ki.
Yani 'sevmek' işte.
Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Çemberini kıramamak kelimelerin.
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
'Seviyorum' diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?
"Sevmek uyumak gibiydi. Derin uyunabiliyor, derin sevilebiliyordu. Erken ya da geç uyunup, erken ya da geç sevilebiliyordu. Sevmek uyumak gibiydi. Ama dedim ya sadece "gibiydi"... Derin uyunabiliyor ama derin sevilemiyordu. Konu hakkında öğrendiğim tek şey aslında buydu. Ve buna rağmen ben şimdi uyumak istiyorum. " *
siz sevemezsiniz adaşım, siz, şehirde yaşayanlar ve köyde yaşayanlar;
siz, birisine itaat eden ve birisine emredenler; siz, birisinden korkan
ve birisini tehdit edenler... siz sevemezsiniz. sevmeyi yalnız bizler
biliriz. bizler: batı rüzgârı kadar serbest dolaşan ve kendimizden
başka allah tanımayan biz çingeneler.
şeriat der ki:
seninki senin benimki benim.
tarikat der ki:
seninki senin benimki de senin.
marifet der ki:
ne benimki var ne seninki.
hakikat der ki:
''ne sen varsın, ne de ben...''