sevmek

    834.
  1. iş yerinde öyle kel kafamı kazıya kazıya taşların üzerinde otururken yavaş adımlarla bana baka baka küçük bir hanım geçti,küçücük.
    göz kırptım, döndü yoluna devam etti.
    tekrar döndü bende tekrar göz kırptım
    gözünü kaşıya kaşıya bakmaya başladı.kim bu salak der gibi...
    sağ elimle gel işareti yaptım birkaç kere.hiç düşünmeden geldi sol dizime oturuverdi.
    2 yaşında en fazla ismi yağmur imiş.o an dünyada henüz hiç tatmadığım belki de benim cahilliğimden olsa gerek bir koku duydum.bir bebeğin kokusu o an bayılacaktım,ne inanılmaz bir koku.
    sevmek bu olsa gerek.en saf hali ile tanımadığın birisine sarılabilmek kucaklaşabilmek.
    bizler tanış oldukça cırkını çıkarmayı çok iyi biliyoruz.küçük yağmur un bana bakışı kitap adamın ona göz kırpması gibi olmalı sevmek.
    ha birde sanırım çocuk/bebek kokusu...
    •••allah tüm evli kardeşlerimi,isteyenleri çocuk sahibi yapsın•••
    75 ...
  2. 936.
  3. sevmek insanın sevdiği kişide kendisini bulması, aşk ise kaybetmesidir.
    20 ...
  4. 822.
  5. 931.
  6. güzel şeydir,
    canlıları,cansızları,
    doğayı ve belki de insanları..

    ama ilk iş olarak ise kendini,
    kendi kendini..

    hadi o narin poponu kaldır da bir kucakla bakalım,
    içindeki üzgün çocuğu..

    ve utanma ağlamaktan,
    her sevgi ağlatır ufaktan..
    15 ...
  7. 880.
  8. sevenler, sevdiklerini gönüllerinde taşırlar.
    14 ...
  9. 4.
  10. emekmiş.
    emek, vazgeçmeyecek kadar; ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş. *
    15 ...
  11. 855.
  12. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1533825/+

    - bir şey bilmeyen hiç bir şeyi sevmez.

    -hic bir sey yapamayan,hiç bir şeyden anlamaz.

    -hic bir şeyden anlamayan kişi degersizdir.

    -anlayan hem sever,
    hem herşeye karşı uyanık olur,hem de görür.

    -bir şeyde ne kadar bilgi varsa o kadar da sevgi vardır.

    -butun meyvalarin bogurtlenlerle aynı anda olgunlaştığıni sanan kimse,
    Üzümleri hiç tanımıyor demektir.

    +(Paracelsus)

    " Sevmek emek vermektir" demişti, Fromm..

    ( Ya ilk görüşte aşk ) olabilir miydi.

    ilk soru gelmişti aklima.

    Ne augistine cevapladı, ne spinoza,
    .
    Sevmek üç uçlu paradoks' tü aslında..

    Lagan değinmedi, üç kuruşa aşklara,

    Nana ( çamaşırcı kız ) intikamciydi,

    Jung açıklamaları yetersiz kalmıştı,

    Adler zaten çok eksikti,

    Durkheim son noktayı koydu.

    "Aşk, acıtan bir sızmak" di oysa...

    "Şiiren"

    -
    14 ...
  13. 10.
  14. karşılıklıysa dünyanın en güzel, tek taraflıysa dünyanın en kötü şeyi. öyle bir eylemdir ki bu ya zirvedesindir ya da en dipte. *
    14 ...
  15. 938.
  16. düşünceleri,
    zihninde imgelediğin sesleri..

    arzulamak kimi zaman,
    yanında olmayı istemek..

    kimi zamansa susmak,
    iyi olmasını dilemek..

    uykusuzca seslenmek,
    onu görebilmek için kapısının önünden bin bir defa geçmek..
    13 ...
  17. 19.
  18. Sevmek; uyuşturucu almak gibidir.
    Başlangıçta kendini iyi hissedersin,
    bütünüyle verirsin.

    Ertesi gün, daha fazlasını istersin.
    Henüz zehirlenmemiş,
    o duygudan hoşlanmışsındır
    ve onun üzerindeki egemenliğini sürdürebileceğini sanırsın.
    Sevdiğin kişiyi iki dakika düşünür,
    sonraki üç saat boyunca unutursun.

    Ama yavaş yavaş onun varlığına alışır,
    ona bütünüyle bağımlı hale gelirsin.
    Böylece onu üç saat düşünür,
    iki dakika unutmaya başlarsın.

    Yakınında değilse,
    bağımlıların uyuşturucu bulamadıkları zaman hissettikleri
    şeyi hissedersin.

    Uyuşturucu bağımlılarının,
    gerek duydukları şeyi bulamadıkları zaman
    hırsızlık yaptıkları gibi,
    kendilerini aşağıladıkları gibi,
    aşk için her şeyi yapmaya sen de hazırsındır...

    *
    13 ...
© 2025 uludağ sözlük