*
sevmek bir kılıç kadar keskin,
sevmek bir ateş kadar yakıcı,
sevmek bir rüya kadar ışıltılı
sevmek bir ömür kadar zorlu,
sevmek bir bahar kadar taze,
sevmek bir kara kış kadar soğuk,
sevmek bir ölüm kadar acı,
sevmek bir çocuk kadar umut verici,
sevmek bir şarap kadar mayhoş
sevmek bir mazi kadar uzak..
"düşünme, dedim kendi kendime, düşünme. düşünmeyi bile bilmiyorsun. önündeki işe devam et. birbirine bile benzemeyen fotoğraflarını yapıştır yanyana, bir işi de sonuna kadar götür. ölmezsin ya! belki de ölürdüm. belki de ölmemek için, hiçbir işin sonuna kadar gitmiyordum...
acaba ağaçtan, ottan ya da uçamayan böceklerden filan bir yerden sevmeye başlamış mıydım? bir yerden sevmeye devam edebilir miydim? çünkü sevmek, yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi. ya hiç sevmemişsem bugüne kadar? bir kitaba yeniden başlamak gibi, sevmeye yeniden başlamak pek kolay sayılmazdı"
oğuz atay - korkuyu beklerken .
sevgi hoşlanmayı da içinde barındıran bir tanımdır. ilahi sevgi, insani sevgi ve erotik sevgi olarak gruplara ayrılır. hayvan sevgisi, özelliklere duyulan sevgi alt grupları oluşturur.
Sevmek; uyuşturucu almak gibidir.
Baslangıçta kendini iyi hissedersin bütünüyle verirsin.
Ertesi gün daha fazlasını istersin.
Henüz zehirlenmemiş o duygudan hoslanmışsındır
ve onun üzerindeki egemenliğini sürdürebileceğini sanırsın.
Sevdiğin kişiyi iki dakika düşünür sonraki üç saat boyunca unutursun.
Ama yavaş yavaş onun varlığına alışır ona bütünüyle bağımlı hale gelirsin. Böylece onu üç saat düşünür iki dakika unutmaya başlarsın.
Yakınında değilse bağımlıların uyuşturucu bulamadıkları zaman hissettikleri şeyi hissedersin.
Uyuşturucu bağımlılarının gerek duydukları şeyi bulamadıkları zaman hırsızlık yaptıkları gibi kendilerini aşağıladıkları gibi aşk için her şeyi yapmaya sen de hazırsındır.
sevmek kolay iştir güvendiğin kendine yakın hissettiğin aklı başında her insanı sevmek mümkündür. ancak bu sevgiye layık olan insan nesli tükenmektedir.
sevmek, binlerce yüzün içinden sadece ona bakabilmek ve onu görmektir
sevmek, direnmektir günahta.
sevmek, olmak istemediğiniz bir insan haline bürünüşünüzü bile doğru zannettirmektir kendine.
sevmek, o çok uzaklardayken bile ona yoğunlaşıp onu düşünerek gözlerinizin dolmasına yol açmaktır çoğu zaman.
sevmek, kavuşamayacağını bildiğin birine kavuşmamayı bile kabul edebilmektir.
sevmek, bütün ömrünü onu severek geçirebileceğinden emin olmaktır, sevmek kendine o sevgiyle ilgili güvenmektir.
sevmek, onu düşündüğün anlarda onun da seni düşündüğünü bilmektir.
sevmek, asık suratlı bir insanı her saniye gülümsemeye sevke dendir.
sevmek, derinden derine saplanmaktır en derindeki çukura.
sevmek, saplandığını bile bile çamura batmaktır.
sevmek, her tarafın çamurken bile onu anmak ve ondan vazgeçmemektir.
sevmek, dilenmektir yüreğinizdeki çocuğa.
sevmek, öleceğini bildiğiniz bir laleyi sırf onu kısa bir an da olsa görebilmek umuduyla toprağa dikmektir.
sevmek, yıllarca sürer sanılanın aksine. gelip geçici olmaz gerçek sevgiyse yürekte. onu unutmak yıllar alır sanır çoğu zaman oysaki gerçekten seven, hiç vazgeçmez unutması gerekenden. sevmek, vazgeçmemektir işte bundan dolayı.
dönüp durmaktır sevmek sevilenin yüreğinde.
sevmek ,kazık çakmaktır niye kanadığı bilinmeyen bir yüreğe.
sevmek, "kimi sevsem sensin" demektir şairin dizelerinde.
sevmek, güzelleşmektir daha da fazla.
sevmek, insanın kalbine merhameti ve iyiliği de yanında misafir olarak getirir. sevmek sığınmaktır çünkü sessiz bir limana.
bu devirde itiraf edilmesi sorun olan.
içine atarsın söylemediğin her gün için azap çekersin çıkar karşısına söylersin bu seferde altında başka şeyler arar. yok o öyle değildir de böyledir diye.
sanki herşey kendi istediği ve bildiği gibiymiş gibi.
sevmek takıntı değildir. bir hırs değildir. hırsa alet olmaz sevgi. özgürdür herşeyden bağılsızdır.
en aptalını da sever insan en zekisini de ayrım yoktur onun için. sadece geçerli nedenleri vardır.
seversin bilir ya da bilmez. bilirse iyi olur ama. hiç olmazsa bilmeden her geçirdiği gün sana azap olmaz.