kendinden memnuniyetsizliğini dile getirmek kişinin hayata karşı motivasyonunu düşüren bir şey. Çünkü bu vakitten sonra o nitelikten kurtulman da zor.
Ha "sevmediğim insanın suratına gülemiyorum ne biçim adamım aabi beee" gibi kendi egosunu okşayanlar meclis dışı. Onları sevin, kendilerinden tiksinmemek için yapmak zorundalar bunu.
fazla gerçekçiyim.
bıyık büküle büküle kaytan, insan sikile sikile şeytan olur hesabı şeytanlaştığımı düşünüyorum.
duygusal olan aslımı mantığımla müthiş şekilde perdeliyorum.
insanlara duymak istediklerini değil, olanı söylüyorum. bundandır beni istemiyorlar.
sürekli düşünmekten kompülsiyonlar gelişiyor vücudumda.
bedenim kafamı kaldırabilecek kuvvette değil.
duygularıma karar veremiyorum belki de vermek bir sonuca varmak istemiyorum.kafam karışınca sürekli aynı kişiyi aynı şeyi düşünüyor başka bir şey düşünüp odaklanamıyorum.mesela şuan şu dakka onu düşündüğüm gibi.ne diyeceğimi bilemiyorum bu yazıyı bile yazma konusunda kararsızdım defalarca silip silip tekrar yazdım.
insanların cümlelerini tamamlamak konusunda tam bir f1 pilotu hızındayım. Karşındakinin ağır ağır vurgulayarak konuşmasına asla izin vermem; yüklemi hemen yapıştırır, neydi diye düşündüğü bir kelime varsa hemen 3 eş anlamlısıyla beraber o kelimeyi savururum.
Beni mutlu eden şeylerin hep benimle olmasını istiyorum. içimdeki sonsuzluk isteğine engel olamıyorum. Sonrasında üzülmek kaçınılmaz oluyor.
Çok sevdiğim insanların hep benimle kalmasını, bana karşı sevgilerinin hiç azalmamasını istiyorum.
Beslediğim muhabbet kuşum öldüğünde yakınımı kaybetmiş kadar ağlıyorum.
Eğer bir çikolatayı çok seversem, bıkana kadar her alışımda onu tercih ediyorum.
Bir müzik keşfettiğimde suyu çıkana kadar dinliyorum.
Çok sevdiğim bir yüzüğü, başına bişey gelene kadar takıyorum.
Severek okuduğum kitabım hiç bitmesin istiyorum.
Bişeylerin sınırını sürekli zorluyorum. Sonunda ise bahsettiğim şey, bi şekilde benden kayboluyor veya ben kendimi ondan uzaklaşmış buluyorum.