ülkemizde hala daha birileriyle baş göz ettirilip evlendirilen ve hamile kalan kadınların içlerinden bir kerede olsa geçen cümle.
kürtaj yasağı koyup ' tecavüze uğrarsan da doğur devlet bakar ' kafası yaşayan devlet büyüklerinin olduğu ülkede kadın olmak ne kadar kolay olabilir?
babam beni okutmasın, abim hor görsün, 14üne varınca bir tane azgın teke bulup evlendirsinler. adam köle gibi kullansın, dövsün, sövsün, aldatsın ama ben onun çocuğunu doğurayım ona karılık yapayım. neden? benim ne suçum var ki?
bugün eşi hamileyken kocası aldattığında boşanamayan kadınlar var. ben neden beni aldatan iğrenç bir adamın çocuğunu isteyim? neden bu iğrenç adamın çocuğuna hayatım boyunca annelik yapmak zorunda kalayım?
ki bu ülkede erkek boşandıktan sonra biriyle evlenmek istediğinde çocuğunun olması sorun olmazken kadınlar için büyük sorun teşkil ediyor. çocuksuz kadın için 'çöpsüz üzüm ' benzetmesi yapılıyor. neden bu ayrım? bu ülkede kadına gereken değer ne zaman verilecek?
uzun yıllar boyunca değer verilmeyeceği gerçeği gün gibi ortadadır. bu sorun sadece eğitimle çözülür . saçma arap geleneklerinin yok edilip , muasır medeniyetler seviyesine ulaştığımızda , belki kadına hakettiği değer verilecektir.
atatürk gibi muhterem devlet büyüklerimizin çoğalmasıda buna katkı sağlayacaktır.
atamızında dediği gibi ;
"Kahraman TÜRK Kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın."
söz konusu çocuğun lojistik bir araç konumuna düşürüldüğü hoş olmayan cümledir. insanların yaşam hakkını gözetme gibi arayışlarsa bencillik dediğimiz kavram merkezdeyken söz konusu edilmemelidir.
yazının zorla evlendirilen kadınlarla ilgili olduğu gözden kaçırılmamalıdır. bahsi geçen normal bir evlilik bağı değilir ve burada çocuk tek tarafa yük bindirici bir unsurdur. ki ileride böyle bir aile ortamında sağlıklı bir birey yetişmez. küçücük bir kan pıhtısıyken çok fazla anlamlar yüklenmemesi gerekir.