Sevmediği kız ile evlenen erkeğin durumudur. Zor bir durumdur. Sonuçta er kişisi sevmediği, bir şey hissetmediği biri evlenmiştir. Yüzünde bir asıklık bir solgunluk vardır.. bu durumda ki kişilerin. Velhasıl kelam zordur.
Istemediği bir hayat yaşamak zorunda kalacaktır.üzerine düşen/yapması gerekenleri istediği için değil görevi olduğu için yapacaktır. Alışkanlık belki olur ama mutluluk ?
küçücük bir umut, belki zamanla sevecek ve alışacaktır. ama hiçbir zaman gerçek bir teslimiyet, gerçek bir duygusal tatmin yaşayamayacaktır. çok yüksek ihtimalle ise kısa sürede pişman olacaktır ve gücü varsa hayatına evlenip ayrılmış bir erkek olarak devam edecektir.
evlenmemesi gereken erkektir.sonra karşınızdaki kadına hem fiziksel hem psikolojik şiddet uyguluyorsunuz. sonra günde ortalama üç kadın cinayeti. karşınızdaki insanın günahı ne?
sevmezsin anlarım ama içinde başka bir kadın varsa o olmaz işte kimi ihanetler vardır alenîdir kimi ihanetler vardır işte böyle içten içedir.
ayrıca yatakta her zaman üç kişi olurlar bu öyle yenilir yutulur bir şey değil.yanında nikahlı karın öteki tarafında hislerinde olan kadın hayallerinde olan sonra da sen azap gibi.
dediğim gibi insan birini sevmez eyvallah sevmek zorunda değildir dünyada kaç milyon insan var herkesi tek tek sevemezsiniz de zaten.
ama içinizde bir kadına aşk varsa onu es geçip bir başkasıyla olmakta neyin nesidir? ihanet yemin ederim ki ihanetten başka nedir bunun izahı da yok hem evli olduğun kadına yazık hem içinde bulunduğun halet-i ruhiyene . sevdiğin kadını zaten kaybettin sen evlendiğinde o kız seni sildi sen hala yasını tutmakla meşgulsün.
bir de öyle bir şey ki böyleleri çocuk sahibi olup sonra o çocuğa da sevdiği kadının adını da koyar al sana ömürlük işkence. o kadın senin işini gören bir hizmetçi mi? ikinizin çocuğunda o kadının adının ne işi var?
bir de eski sevdicekle irtibat kuran dangozlar da var şimdi açtırtmayın ağzımı .
ona da derler işte bak seni unutamadım sadece o kadın işlerimi görür ben sana aitim falan filan bak unutamadım seni çocuğumun adını bile senin adından koydum demeler.senin gibi olsun falan filan .
iğrençlik diz boyu neyse sakin olmaya çalışayım.
yaşının kemale ermesi sebebiyle kafasına göre birini bulamayacağını anlayan ve ailesinin bulduğu ilk kızla evlenen erkektir.
evlilik kurumuna "mecburiyet" ve "anne babayı memnun etme" penceresinden baktığı için bir anlamda mahalle baskısına boyun eğdiğini asla kabul etmeyecektir.
gerçi atalarımızın ve dedelerimizin bir çoğu bu şekilde evlenmişlerdir. zaman aynı zaman mıdır? kafaya takılan soru budur.
rüzgarın tersine dönebileceğini uman erkektir.
şöyle ki, bu erkek başka birini sevmiyorsa , daha duru tabir ile kalbi boşsa, belki de zamanla eşini sevecektir.
bilindiği üzere evlilikten sonra aşkın bitmesi ve eşlerin artık eskisi gibi coşkulu olmaması gibi bir durum da var hayatta.
ilk satırlarda bahsettiğim gibi kalbi boş olan erkeğin eşini sevme gibi durumu kuvvetle muhtemeldir. ve eşini sevmeye başlaması durumunda da , aşkla evlenip de sonradan aşkları biten çiftlerden bir adım öne geçmiş olmaktalar.
görücü usulü evlenip de evlendikten sonra aşık olan çiftler de azımsanmayacak kadar çoktur bu arada.
tespitlerime göre insanların zaten yüzde 90 ının sevmediği biriyle evlendiği düşünülürse kronik bir sorundur insan bir iki defa gerçketen aşık olur ondada karşılık bulamaz.
büyük ihtimal kızın ailesinin malına mülküne gözünü dikten adamcağızlardandır. bildiğin kendini satmıştır. hani bayanlar sözde atlar ya zengin adamın üstüne sizde pek farklı değilsiniz aslında. (her zamanki ikiyüzlülüğünüz yani). önünüze böle bir kısmet çıksın basarsınız ilk fırsatta nikahı sevmediğiniz kadına. yalnız o kadının koynuna girmek giderek zorlaşacağından "benim en iyi dostum içkim ve sigaram, onlar da terk ederdi olmasa PARAM" der durursunuz artık.
