zorla yapılan bir iştir. dış baskılarla * ya da dış etkenlerle * gerçekleşmesi mümkün durumdur.
zamanla karşısına iki seçenek çıkacaktır. ya süreç içerisinde bu bölümün pozitif yönlerini görecek ve yavaş yavaş sevmeye başlayacaktır ya da hayatı boyunca bölümden nefret edecek, onu buralara getirenlere lanet okuyacak, hayata küsecektir. bu sonuçlardan hangisini alacağı şahsın kişiliğine bağlıdır; ancak ikinci seçenek kişiye önerilir.
bölümü bitirince iş sahibi olması kesindir belki de.
ya da kamuya girmek için seçilmiştir.
illa ki her zaman sevdiğimiz şeyleri yapmıyoruz ki bu hayatta diyerek mantıklı seçim yapmış olabilir.
genelde fakir ve orta gelir düzeyi ailelerin çocuklarıdır bunlar. tek gaye çok para kazanıp kısa yoldan zengin olmaktır. öyle olmadığını ise okulu bitince görecektir.
büyük ihtimal aile baskısı, aileden uzaklaşma isteği yada puanının isteği yerlerin tutmaması sonucu istemediği bölümü okumak zorunda kalabilir sonuçmu? bölümü sevemezse okulu yarıda bırakabilir, başka bi yere gitmek için tekrar sınava girebilir buda olmadı hayatı zindan olabilir.
son sınıfta bile olsa kesinlikle o bölümü bırakması gereken insandır. neticede ömrünün neredeyse geri kalanını o alanda devam ettirecek. o da ne kadar katlanabilirse...
insanlar başta garipseyip, keyfe keder gibi görebilirler. hatta toplumun, ailelerin daha küçük yaşlarda başlayan baskılarını bilmezlermiş gibi madem öyle neden tercih ettin, başkasının hakkıydı belki .. gibi laflarını esirgemeyeceklerdir. ama sevmediği* bölümü bırakıp sonrasında toplumumuzda daha az popüler! olan bir bölüme dahi geçmiş olsa mutsuz olan birini görmedim.
zaten, sevdiği bir bölümde okumasına rağmen; işsizliğin illa ki bir şekilde dönem dönemde olsa, olacak olmasına üzülünür iken, bu şekilde olduğunda , ekstra olumsuzlukların sıra geleceğini az çok kestirebilen insandır.