Bir çok insanın yaptığı şey. Ben yapmam ama bir arkadaşım inattan gidip onu seven bir kızı kaçırmış. Başta çok zorlanmış 1 sene kadar sonra aşık olmuş. Aynı evin içinde (eğer karakterinizde aldatma vs yoksa) zaten aşık oluyorsun dedi bana da. Hatta tavsiye etti.
Ama bu tamamen karaktere bağlıdır. Bana sorarsan akıl işi değil. Kime sorsan kendine göre cevap verecek.
Aptallıktır. Evlilik ciddi bir iş. Ailelerle de evleniyorsun ne yazık ki. Ve aileler/akrabalar/gelenek/gorenek tantanası sevmeden katlanılacak şey değil.
Dürüst olmak gerekirse evlilikte sevmekten sonraki kriter cinsel arzudur. Şayet ben sevmesem de cinsellik yaşayabilir miyim diye düşünürüm. Çünkü bazı kadınlara kafamı kesseler bile tenine bile dokunamam. Yani çok zor durumdaysan sen de cinsellik yasayabilirsen bi nebze hazmedilebilir durum. Yani ömrüne ortak olmicak sonuçta. Karşılıklı sorumluluklarinizi yerine getireceksiniz. Ha herkes ister ki evinde yüreğini hoplatan, dünyayı yaşanılır i lan biri olsun ama ne yazık ki hayat o kadar şefkatli davranmıyor.
sevmenin boyutlarından ne anladığınıza bağlıdır biraz da. bir tane yazar, karşınızda ki saygılı, sadık, ahlaklı vs ise neden evlenilmesin yazmış mesela. şimdi bu sayılanın sevmekten gelen bir sayımlar olduğunu da varsayabiliriz, sevmeden ama "mantık" çerçevesi anlamında evliliğe karşı getirilen bir bakış ile de sayabiliriz. ama eleştirisel, ama doğru. orası tartışılır. hayatımızda bazı şeyleri sevmememize rağmen o kadar çok şey yapıyoruz ki herhangi bir konuda, evlensek ne olur ki diyemiyorum asla. çünkü sevmek ile sevilmemenin, yürütmek ile yürütememenin gibi şeylerin evlilik konusunda anahtar şeyler olduğunu düşünüyorum. ve yine de bilemiyorum şunu söylemek istiyorum. insan sevdikçe hayatı kolaylaştırıyor, bunu da unutmamak gerek.
Evlilik sevince muhteşem güzel olabilen birliktelik ama sevmediğin zaman zulüm! Sevmeden evlenmeyin, sevmiyorsanız da sevmeye çalışın! Olmuyorsa çay demleyin ;)