“erkeğin aşkı; doygunluğa erdiği andan sonra gözle görülecek şekilde azalır ve önüne çıkan her kadın, elde ettiği kadından daha çekici gelir ona. çeşitliliği arzulamaya başlar. kadının aşkı ise, doygunluğa erdiği andan sonra artmaya başlar. bu doğanın amacının, türün sürdürülmesi ve elden geldiğince çoğaltılması olmasının bir sonucudur. erkek bir yılda 100’den fazla çocuğu kolaylıkla yapabilir. oysa kadın, ne kadar erkekle sevişirse sevişsin, yılda ancak bir çocuk yapabilir. işte bundan ötürü erkeğin gözü her zaman başka kadınlardadır, oysa kadın bir tek erkeğe iyice bağlanır. çünkü doğa onu, kendisi farkına varmaksızın, gelecekte doğacak çocuğun besleyicisini ve koruyucusunu elde tutacak biçimde davrandırmaktadır. bu bakımdan, evlilik hayatında erkeğin gösterdiği sadakat yapay, kadınınki ise doğaldır.”
sevişmiş kadın : aşkım çok iyiydin yaa
sevişmiş erkek : sen de öyleydin bitanem
sevişmiş kadın : artık ailem ile tanıştırsam seni diye düşünüyorum aşkilotoşkom
sevişmiş erkek : scottie beni ışınla
scottie : zzzuwwwwwwww
sevişmiş kadın : yarın bize yemeğe gelsene aşkım hem annemle tanıştırırım seni ? selami neredesin nereye kayboldun selamiiiii boynun altında kalsın gene mi kayboldun altında donla..
Olması gerektiği gibi davranan erkektir. Seviştikten sonra kalan erkek mi var. Ne yapacağız sarılıp uyuyup birbirimize tutamayacağımız sözler mi vereceğiz. En iyisi kaybolmak.
çok pişmanım bu dünyaya kadın olarak geldiğim için. erkekler her daim şanslı varlıklar, sen 40 yaşında ol, mesleğin ol 18-30 yaş arası kadınlar çat kapında. ama kadınlarda öyle bir durum yok, 40 yaşında zengin bir kadın ol. o yaş aralığında sevgili bulursan adın çıkar, çıkmasını bırak kesin aldatılırsın. erkekler çok şanslı gerçekten, kendilerine bakacak eşleri, ihtiyacını gören metresleri daha neler neler. keşke erkek olsaydım.