sevişme insanda iki sıvının harekete geçmesine neden olur. erkekte meni, kadında gözyaşı. sevişirken kim neyini kattıysa ortaya vereceği de odur. elbette seksde hayvansı bir yan vardır. içgüdülerin emrinde hareket edilir. ama çoğu zaman tek kişilik gösteri olarak algılarız sevişmeyi. ve erkekler olarak bencilliğimizi engelleyemeyiz. ama cinsellik ucu bucağı olmayan bir dünyadır. hep aynı köşelerde gezinirseniz hep aynı sonucu alırsınız. doğanın değişmez kuralları vardır. biyolojinin de. mesela erkeğin ilişki sonrası uyku moduna geçmesi bilimsel bir sonuçtur.
ama aşkında değişmez kuralları vardır. biyolojiye bilime yenik düşerseniz yatakta, aşkın kaybetmesine, sevdiğinizin gözyaşı dökmesine fırsat verirseniz sevgiliniz üzülür ama asıl kaybeden siz olursunuz.
boşalırken hayvansı bir güdü yaşanır erkekte. ama insan olduğumuzu hatırlamanın ve sekste sadece insana dair zevkleri ve içsel tatminleride yaşamanın zamanıdır artık.
eğer bir tek kere bile ruhunuzla sevişmeyi dener ve boşalırken sevgilinizi öpücüklere boğacak duyarlılığı gösterebilirseniz ne demek istediğimi anlarsınız.
yeri geldiğinde bir kadının klitorisinden daha samimi boşalır kalbi. ve gözyaşıyla gözyaşınızdan doğacak çocuğa da ömür boyu aşk adı verilir.
"neden ağlıyorsun" sorusuna "bilmiyorum" diye cevap veren kadın tipidir. mutluluktan mı yoksa üzüntüden mi ağladığı bilinmez.. karşınıza her an (her sevişmede) çıkabilecek türden bir kadın örneğidir.
yeni sevgililerde sıkça karşılaşılan olaylardandır. Bu tarz kadın sevişmekten önce ve sevişme esnasında oldukça iyidir; fakat kan akışı normal seviyesine geldiğinde yani sevişme bittiğinde düşünmeye başlar, akabinde duygusallaşır çünkü kendinden birşeyler verdiğinin farkındadır,sevişmek yani erkeğini mutlu etmek ve onun bedenine dokunmak onun için çok duygusal bir şeydir. Bu verdiklerinin karşılığını alamamaktan korkar, erkeğinin onu bırakmasından korkar bu da sevişmekten sonra ağlamaya neden olur.
doğal olan kadındır. zira her canlı seviştikten sonra hüzünlüdür. sevişme akabinde ağlamak, dertlenmek, belki de yıllar önce baştan geçen aşk macerasına lanet okumak insanın doğasıdır. dolayısıyla pek de yadırganmaması gereken durumdur bu.