bir sevme hali gelir. birkaç saat bir daha gitmez. vaktiyle seviştiğim de oldu. erkek olmama rağmen hala bekaretimi kaybetmişim gibi hissediyor ve sabahları ağlayarak uyanıyorum. iyi akşamlar.
"gözlerin sabahın sekizinde bana açık
ne günah işlediysek yarı yarıya"
olabildigince yavaş ve yumuşak olunmalı. arada duraksayıp uzun uzun seyredilmeli. gözleri, dudakları, özenle alınmış kaşları.. her hattı her kıvrımı incelenmeli. dokunarak hissedilmeli. sessiz kalınıp heyecanla artan nefes alış verişler dinlenmeli dikkatlice. ipek saçlar o kadife ten okşanmalı. kokusu iyice içe tekilmeli..
ve bazende sadece sımsıkı sarılıp uyumakla bitirilmeli.
I wanna make love with you demiş ingilizler yani "ay: ben", "wanna make: seninle", "love with you: aşk yapmak istiyorum". yani seninle aşk yapmak istiyorum derken seninle yatmak, sevişmek istiyorum demek istemiştir. love ingilizce de "aşk" olduğuna göre bu cümle sevişmek yerine kullanılmış. öyleyse aşk demek, sevişmek demektir.