insanın kendi bedeninden, karşı cinsiyle yakınlaşmaktan, vücudunun ihtiyaçlarını gidermekten bunca korktuğu bir coğrafyada yaşamak utanç verici. elbette memleket orgy alanına dönsün, herkes tuttuğunu yere yatırsın demiyorum, ama bunca baskılamanın sonunda bir anlamda o oluyor zaten. binlerce tecavüz vakası, cinsel gerilimin boşalamamasından patlak veren binlerce kavga, binlerce cinayet. koskoca memleket, cinsel açlıktan kırılıyor resmen.
Sevişmeyi çok ama çok yüceltmek kötü. sonuçta ihtiyaçları, hormonları, dönemleri, döngüleri olan bir organizmadan oluşuyorsun. yemek yemeyi, su içmeyi bastırmak kadar anlamsız bir şey, cinselliğe katı bir kilit vurmak.
gençler, sevişmek için ille de masallardaki gibi romantik ortamlar yakalamaya, efsanevi aşklar yaşamaya, türlü nikahlar kıymaya gerek yok. cinsellik bir paylaşımdır. kadınla erkek arasında bir bağ kurar: hem de ömür boyu kopmayacak türden. kimi zaman aynı yalnızlığı paylaşan iki dost gibi, kimi zaman büyük bir tutkuyla, kimi zaman aşkla, kimi zaman şefkatle, kimi zaman teselli eder gibi yaşanır sevişmek. kimi zaman kadının erkeğe, kimi zaman erkeğin kadına hediyesidir. güzeldir. rahatlatır, gerginliği götürür, cilde iyi gelir, sağlığı toparlar, insanın yalnızlık hissini alır, karşı cinsle tamamlanmanın hazzını yaşatır.
on yıllık evlilerin dahi sevişmek isterken sevişmek istiyorum dediklerini sanmıyorum. sevişmek isteyen kelimelerle değil de tavırlarıyla belli eder diye tahmin ediyorum. öpüşmeden koklaşmadan sevişmek istiyorum demek ruhsuz olur zira. romantik de olmaz.
ama yılar önce masaj salonu adı altında işletilen bir genelevin görüntülerini izlediğimde hayat kadınlarına direk seks istiyorum diyen müşteriler görmüştüm. belki onlar der.
ama diye başlayan cümleler değil istediğim. tenine dokunmak, tüm vücudunu okşamak istiyorum. dudaklarını koklamak, öpmek ve ısırmak istiyorum. tüm şehvetimle. inlemelerini işitmek, bana yapacaklarınla inlemek istiyorum. kuralları unut bir gece için, sevdiklerini de. sadece beni sev, sabahın ilk ışıklarıyla son bulacak bir sevgi olsun bana duyduğun.sora dön yine karına, çocuğuna... sana vaadettiğim şey, katlanmak zorunda kalacaklarından üstün değil mi? aşkı ver bana, zevki yeniden tanımlayayım. ve al tüm bedenim senin.