sıcacık bir kalbi olan ve hayata hep iyimser bakan sevgilidir, candır, üzümlü kurabiyedir.
sevgilinizle vapurdasınızdır, mevsim kış hava soğuktur, o yüzden dışarıda uçuşan martıları, sanki babasından saklı sigara içen bir çocuk gibi tedirgin istanbul'u izlemek yerine içeriye geçmiş, tv24'ün haberlerini izliyor, her haberde savaşların asla bitmeyeceğine, yeryüzünde huzur ve mutluluğun asla tesis edilemeyeceğine olan inancınız pekişiyordur ki, sevgiliniz o sıcacık sesiyle araya girer ve "yaaa aşkitom ya neden insanlayrr hep birbirini öldürüyo ya, hep çocuklar üzülüyo, bence bu çok kötülüklü bişiy" der, siz de ona katıldığınızı ama savaşların ve ölümlerin yaşamın bir gerçeği olduğunu, bundan kazanç sağlayan silah tüccarları olduğunu, savaş tellallarıların varlığını, kazanç sağlayanların varlığını söylersiniz ama sevgiliniz size katılmaz ve "hayır aşkitom ya" der "bence insanlar savaşmadan da kazanç sağlayabilirler, örneğin silah şirketleri silah üreteceğine balon üretseler ve silah satacakları çocuk askerler balon satsalar yine kazanç sağlamazlar mı? ben büyük şirket olsam savaşmadan da, savaştırmadan da para kazanırım, firmalar savaşarak değil sevişerek de çok zengin olabilir, ben olsam bunu başarırdım eminim" diye de devam eder, siz ise onun bu umutlu hayallerine tebessüm edersiniz.
kerhane de calisan insanlari zengin zanneden kiz olma ihtimali yuksektir. sozum sana kizim ,onlar zengin degil ve cogu cirkin ustelik ozenilecek bir hayat surmuyorlar.
biz neden zengin olmak istiyoruz? istediklerimizi alabilmek, istediklerimizle sevişebilmek için. peki bu arkadaşımız nasıl zengin olacak? istemedikleriyle sevişerek. işte orada bir yanlış var. istemediklerimle sevişeceğime orta halli kalmayı tercih ederim bir erkek olarak. kız olsam şayet fakirlik daha cazip gelirdi kesinlikle.
çok sağlam bi fiziği olmalı ki 30 lu yaşların sonuna ancak hayaline kavuşur. eğer yoksa öyle bir fizik, basit bir orospu olur. vakit kaybetmesin kızda erkekte şimdiden başlasın.