bazen kimsenin söylemesine ihtiyaç olmadan insanın kendi kendine sevdiğini söylediği vakitlerdir. ilk bakışta delice gözükebilir belki ama gayet doğaldır. mesela çok zor bi problemi çözdüğünde kendi kendine "seviyorum ulen seni" demek gibi. hatta insanın makas alası geliyor kendi yanağından. o derece bi sevgi yani bu.
ego patlaması yaşandığı an. genelde büyük bi işin üstesinden gelindiğinde söylenir (bkz: 31 sonrası kutlamaları). yok yok öyle bişey değil ama öyle bişey.
dershanede etüt yapan hocanız bir öğrencinin sorusunu çözemiyorken, bir de ben bakayım diyip şip şak çözerseniz o soruyu söylemelisiniz işte bu sözü. Çünkü diğer öğrenci de sevecektir sizi.
süper bir akşam yemeği hazırladığın,
karşıdakine cuk diye lafı oturttuğun,
herkesin uğraştığı bir problemi kısa zamanda çözdüğün,
anlardır.o ye man diye bağırabilirsin.
kavga esnasında sesimi yükseltmeden cümleleri devirmeden derdimi anlatabilip karşı tarafı psikolojik olarakta olsa çökertip arkamı dönüp bıyık altından gülerek yürüdüğüm anlar. Allahımm çok iyiyim yaa..
artık açık açık 'senden hoşlanıyorum' diyecek kıza soğuk davranıp kızı çıldırtmak, benden hayır çıkmayacağını anlayınca kendisinin açılmasına neden olmak kendimi sevdiriyor bana. salağa yatmak ve insanları sinir etmek güzel şey sözlük.
egonun tavan yaptığı anlardır. acayip zevk alırsın sen olmaktan, gurur duyarsın kendinle. herkes bilsin istersin bunu. hayatın çekilmez olan yüzünü tamamen unutur gururla atarsın adımlarını. ulan dünya gör işte bu karakter nelere kadir dersin içinden. bencillik gibi gelmez, çünkü çalışmış emek vermiş ve hak etmişsindir bunları. rakiplerinin acizliğini görür acırsın. yazık lan dersin kendi kendine. işte bu gibi durumlarda seviyorum kendimi ulan dersin. o anlar büyük başarıların ardından kendinle başbaşa kaldığın anlardır.