kadına saygısı olmayan, sevişmeyi yerine getirmesi gereken bir görev olarak gören erkektir.
uykusundan ve yorgunluğundan 5-10 dakika feda etmesi gereken erkektir.
daha fazlası için;
seviştikten sonra sırtını dönüp yatan erkeği açıklamak gerekebilir.
yorgun olmasını da göz önünde bulundurmak gerekirse, sırt üstü eşinin yanında uzanması da yorgunlugunu gidermek için yeterli olacaktır.
sırt üstü yatarak uyuyamıyor olduğunu düşünmek gerekirse, en azından belli bir zaman sırt üstü vaziyette durup, daha sonra sırtını dönerek ya da yatağın diğer yanına geçerek, az evvel sırtını dönüp yattığı vaziyete geldiğinde eşinde doğru dönmüş olur.
bütün bu anlatımlar kadın içinde geçerlilik kazanmaktadır.
kıza karşı hiç bir aşk duymayan erkekler grubudur. kızın evi terketmesini istemesinden çok daha iyi bir durumdur.kız buna rağmen hala o erkekle beraberse aralarındaki ilişki alış verişden ibarettir veya kız körleşmiş bir aşıktır.bu hareketi yapmakda kaba erkeklerin işidir.
seviştikten sonra bitürlü uyumak bilmeyen kadın tarafından sürekli vız vız vız biçiminde taciz edilen adamdır. zaman içerisinde kadının bu bikbikleri adamı ne sevişen ne uyuyan bi yaratığa dönüştürebilir.
konuya yabancılaşma sendromu şeklinde de tabir edebielceğimiz bir olaydır. Hemen hemen bütün erkeklerde vardır. erkeğin doğasında vardır, yapılacak pek birşey yoktur.
özellikle gerçek hayat ile filmlerdeki ve dizilerdeki hayatları ayırt edemeyen, ne görürse gerçek sanan insanların çoğunlukta olduğu toplumlarda yaygın olan bir muhabbettir. Hayatı boyunca cinsel ilişkiye girmeyen(küçümsemek için değil) insanların, kulaktan dolma hikayelere ve süzmeden kafasına soktuğu ham bilgilere göre hayallerinde ideal seks oluşturmaları ve buna ulaşamamaları durumunda karşılıklı bok atmalarının en güzel örneklerindendir.
Bu tarz tespitlerin yahut suçlamaların(her iki cins için de) çoğu zaman onur kırıcı bir hal alabileceği göz ardı edilmemelidir. Yapıcı davranılmalıdır. Gerekirse profesyonel destek alınmalıdır.
Fakat en önemli konu, Avrupa ve amerika'dan kapılıp benliğimize geçirmeye çalıştığımız noktaların hep tabular hakkındaki noktalar olması dır. Cinsellik olayının daha rahat ve bireylerin bu anlamda daha özgür olduğu bu kesimlerdeki yaşam standartları bize çeşitli yayın organları tarafından sadece cinsellik olarak sunulmaktadır. Bunu gerçekten de anlayamayacak o kadar çok insan vardır ki... nesilleri oluşturan Zihinsel yapının bunu kaldıramayacağını bile bile, sunulan tarzdaki yaşamlara ayak uydurmaya çalışmak büyük bir çelişki ve dolayısıyla mutsuzluk getirmektedir bireylere.
Tabuların tarafında olmak mı gerekir? kanımca hayır. Fakat bazı şeylerin değişip gelişmesi için zamanın rolü büyüktür. 15 - 16 yaşındaki kız sokakta bağıra bağıra ''sabaha kadar ağzıma boşalsalar gitmem yine oraya'' diyebiliyorsa, benim görüşüme göre burada suçlu, gittikçe yozlaşan ve her şeyden önce insani değerleri hiçe sayan bizlerizdir.