büyük acıdır, taaa içerlerden acıtır. dostlar için acıklı; düşmanlara karşı kocaman bir açıktır. Tüm gün uyursunuz, size zevk veren fazla birşey kalmaz. yatağa yüz üstü yattığında sadece kendi kalp atışlarını duyarsın; bu yalnızlığın da sesidir aynı zamanda. Gülecek olsan aklına gelir birden susarsın. Yüzeyelleşir herşey. Rüyaların bile monotondur artık, kimseye anlatma ihtiyacı duymazsın ve insanlar seslenince de duymazsın. hastalar gözünde palavracı olur da kırdığın kalpler için üzülür durursun. istedigin kadar kendinle barışık ol; bu başına geldiğinde ilk nefret ettiğin sen olursun ve gözünde büyür dünya ne kadar aciz olduğunu anlarsın ve bir gün gelip de O'nun da herkes gibi olacağından korkarsın.
her muhabbet edişiniz, her davranışı size umut verir. size karşı arkadaşça tavırları bile sizi aşırı mutlu etmektedir. çünkü içinizde hep bir umut vardır, ileride onun da sizi seveceğine dair. onun size karşı arkadaşça tavrı size hep öylesine sıcak gelmektedir ki, bağımlı olursunuz. bir gün bile görmeyince özlersiniz, hem de ne biçim. bütün bunların dışında onu sevgilisiyle görünce ya da ne bileyim size karşı bazen soğuk davrandığını hissedince, size karşı sıcaklığını diğer karşı cinsten arkadaşlarına da gösterdiğini görünce daha önce hiç hissetmediğiniz aşırı kıskançlığı hissedersiniz. o an kendinizi o kadar ezik ve çaresiz hissedersiniz ki, o ortamdan çekip kendinizi eve atmak istersiniz.
sabah kalkarsın* doğrulursun, uyandığında hani o ilk aldığın nefes vardır ya, o nefesten itibaren bütün gün aşkı, sevdiğini solursun. oksijendir o resmen senin için. ama yaşadığın şehirde hiç oksijen kalmamıştır sanki, gün geçtikçe için daha çok sıkılır, daha çok acı çekersin. sonunda ya boğulursun, ya da unutur ve başka bir şehire yerleşirsin.
çok gece sabahlara kadar oturursunuz, kimi zaman sevdiğiniz insana kızar, sitem edersiniz neden beni sevmiyor diye, kimi zaman yerinde mutlu olsun ben sıkar giderim dersiniz. hep gecenin en derin sessizliğinde düşünürsünüz bunları, hatta o sessizlik hiç bozulmasın istersiniz, sessizliği bozan sabah ezanına bile küfredersiniz. Ezan sesine inat bir keman konçertosu koyar, bir duble daha doldurursunuz kadehinize, şimdi olduğu gibi..