Hadisenin vuku bulduğu an yazdığım yazıydı bu. Sonra baktım ki saçmalamışım kendime güldüm. Siz de bana gülün istedim. Karşılıklı sevmek ama hiçbir şey yaşayamamakta varmış bu kaderde. Varsın olsun, onun canı sağ olsun!
"Sadece sevgi ile dolu olan kalpten zarar gelirmiş insana. Çünkü sevginin doğru kişiye verilmesi gerekir. O yanlış kişi olduğundan da değil yanlış zaman olduğundan dolayı da olabilir. Zamanı çok yanlış bazı şeylerin, mesela doğmanın ya da şehrin ya da yaşadığımız gezegen yanlış, belki de plüton da olmalıydık! yanlış olması demek çekilecek ve çektirilecek acının kat sayısını bi hayli arttırmak demektir. Hayvansı duygularla yaklaşan insanlardan olmamak önemli olan. Aslında önemli olan her zaman doğru olanı bilip her doğruyu her yerde söylememektir. Ben bildiğimi yaşadığım ve yaşattığım için acı çekiyorum. Başkası cebinde beş kuruş parası olmadan ertesi gün sigara içemeyeceği için acı çekiyor. Bir başkası da dükkanın kirasını bu ay nasıl çıkartırım derdinde. Herkesin derdi ayrı ve kendine.
içeride tutulması gerekenler dışarı çıktığında kendi çizdiğin ya da hayal ettiğin hayatın dışına çıkarsın çünkü bu hayatta hiçbir şey planlı ve istediğin gibi gitmez. Yaşadığın süre boyunca yaşadıklarından ders çıkartamazsan aldığın nefesin önemsiz olduğunu anlayana kadar aptalsındır. Aldığın nefesin önemsiz olduğunu anladığında yaşadığın hayatın anlamsızlaşması kadar doğru ve basit başka birşey yoktur. Eğer ki anlamsızlaşmıyorsa hiçbir şey, yaşadığın hayatın hiçbir anlamı olmamıştır. Hayata bi anlam katmaya çalışan insanlardan olmak için çabalarken kendi yaptıkların anlamını yitirdiğinde anlarsın bunu. Hala anlayamıyorsan aptalsındır! Saf, süzme bir aptal! Her önüne gelene kalbinde bir yer vermiyorsan doğru yoldasındır ama zamanı gelince ya da zamansız gelen kadın'a içeride şato kurduysan o şato senin için dünya harikası olur yıkmaya kıyamazsın. Kendine çektirdiğin acıyla kalırsın. Acıların anlamsız olmaması teselli eder. Nasıl sevgiyi dibine kadar yaşıyorsan, acısını da dibine kadar yaşayacaksın. Hatta o acıyı her gün anarak yaşatacak ve yerini iyice sağlamlaştıracaksın, sağlamlaştıracaksın ki o acı sana ders almayı öğretsin. Ders almak da çare değil biliyoruz ama tecrübesi sana yaşayacağın her acıyı ders olarak alman konusunda yardımcı olacaktır. Ben dersimi aldım, ben acılarıma yeni bir acı kattım, tecrübesiyle yaşlandım. Gencecik bir yaşlıyım artık ben. Yaşadığı acıdan ders çıkarmayı unutan gencecik bir yaşlı. Suç'u günah'ı benim boynuma olan nurtopu gibi bi acıya daha sahibim. Dersimi aldım ama geçemedim henüz o dersi ve hiçbir zaman geçmekte istemiyorum!"